Ben gazeteci Miles. Mount Massive'den bir köstebek sayesinde içeride olup bitenleri öğrendim. Benim çok büyük bir hayalim var. Ünlü bir gazeteci olmak. Arabamla hastane yolundayım. Aman tanrım. Burası ne kadar da karanlık. Arabamın farları bile yetersiz kalıyor. Gelmeden önce Mount Massive ile ilgili bir kaç bilgi taradım. Burası çok korkunç bir yer ama ben buraya gireceğim. Giriş kapısı yavaş yavaş açıldı. Arabamı bir köşede durdurdum. Ön kapı kapalı olduğu için yeni bir geçiş yolu bulmam gerekliydi. Yan tarafta altı açılmış bir demir kapı vardı. Kapıdan eğilip geçtim. Duvara bir parkur kurulmuş. Merdivenden tırmanıp bu parkurdan açık bir pencereye ulaştım. Hastane sanki beni bekliyordu. Odaya girdiğimde ampul patladı. Hemen kameramın gece görüşünü açtım. Yandaki kola odasına girdim. Havalandırma açıktı. Havalandırmadan başka bir yere geçtim. Aman tanrım!! Koskoca bir yaratık önümden geçti. Bir odaya girdi kapıyı kapattı. Ona görünmeden yandaki boşluktan geçmeliydim. Tam geçerken bir şey beni tuttu. Tanrım oydu. Chris Walker!!! -Little Pig- diyerek beni camdan aşağı attı.
