39//dondurma maceraları

8.7K 871 891
                                    

beklenen bolum... smut uyarisi... okumayan okumasin..

kontrol edemedim hatalari siktir edin

-

$kim taehyung$


"Imm, bir de oreolu olsun lütfen."

"Cidden mi?" diye sorarken garipser bir bakış attım Jeongguk'a. "Dokuz çeşit dondurma aldık Jeongguk."

"Ah, doğru." demiş ve dondurmacı beye dönmüştü. "Muzlu dondurma yemeden olmaz, muzlu da ekleyelim."

Derin bir iç çekmiş ve gülerek başımı iki yana sallamıştım. Dondurmacı bey içi dondurmayla dolu üç büyük kabı bir poşete koymuş, ardından bize uzatmıştı. Elbette ödemeleri her zaman Jeongguk yapıyordu, zengin olan o sonuçta.

Jeongguk poşeti koluna takmış, eve doğru yürümeye başlamıştık. Pek olaylı bir gün geçirmedik bugün, parkta buluşmuş, oradan bilardo oynamaya geçmiştik. Oyun seçimi çok yanlıştı, Jeongguk sayesinde erotik anlar yaşamıştık, tabii ben onu sürekli itmiştim.

Şimdi ise biraz yürümüş, dondurma alıp eve geçelim demiştik. Jeongguk boş olan elini uzatıp parmaklarıma sardığında refleks olarak elimi hızla geri çektim, yüzü düştü.

"Birisi görür, belasız geçiyor gün, öyle de devam etsin." dediğimde ise yüzü olabilirmiş gibi daha da düştü.

Biraz boş boş muhabbet ettik. Okuldaki hocaların ve öğrencilerin dedikodusunu yaptık, sokakta yürüyen insanların kıyafetlerini yorumladık, hayallerimizdeki evi anlattık. Arkadaşımızın öyle lüks villalarla işi olmazmış, klas bir apartman dairesiymiş hayali, o yüzden scriptine öyle yazmış, hayallerinde yaşıyor şanslı herif.

Eve girdiğimizde deri ceketini çıkarıp koltuğun üstüne fırlattı, bu cekete zaafım olduğunu biliyor, inatla da giymeye devam ediyor.

Tüm dondurmaları kaselere koymuş, oturduğum siyah üçlü koltuğun önündeki masaya sıra sıra yerleştirmişti.

"Çok heyecanlıyım." dedi ellerini ovuşturup dudaklarını yalayarak dondurmaları aç bir kurt gibi izlerken. "Hangisinden başlasak?"

"Jimin'in gökkuşaklı şekerleri, senin de dondurman anladığım kadarıyla?" diye sordum kıkırdayarak. "Imm.." diye mırıldandı. "Gibi gibi. Hadi yiyelim."

"Dur!" diye bağırmamla kaşığını dondurmaya sokmaktan son anda vazgeçmiş, bana çatık kaşlarıyla dönmüştü. "Madem bu kadar çok çeşit var, oyun oynayalım."

"Ne oyunu?" dedi ve kaşığını bırakıp arkasına yaslanarak kollarını göğsünün altında birleştirdi.

"Ben sana dondurma yedireyim, gözün kapalıyken, hangi aroma olduğunu bul."

"Taehyung." diyerek kaşığına tekrar uzandı ve bana hafifçe sırtını döndü. "Beni dondurmamla yalnız bırak."

"Hadi ama! Eğlenceli olur!" dedim ve onu ittim. "Gözünü açan şerefsizdir, ittir, namussuzdur."

"Yuh! Orospu çocuğu da olsun mu!"

"Olsun." dediğimde birlikte güldük. "Hızlı ol o zaman." dedi ve gözünü kapatıp ağzını açtı. "Dondurmasız bir dakika daha geçiremem."

Kaşığı aldıktan sonra şöyle bir önümdeki ziyafete baktım. Basit başlamak istiyordum, hiç düşünmeden vanilya aromalıdan ufak bir parça aldım ve Jeongguk'un önüne getirdim. "Bunu bilmezsen dilinden şüphe ederim." dedim kıkırdayarak.

shifting complex ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin