Hüküm 8 bölüm

12 1 0
                                    

Asmin'in isyankar tavırları susmak bilmiyordu. Çırpınışların en büyüğünü yaşıyordu içinde, kendimi durdurabileceğimi sanmıyorum göz kapaklarını devirdi ömer'in gözünün üstüne. Her baktığında hatırla bu halimi dedi, ömer'e çünkü ; ona bunu hep hatırlayacağım dedi. Asmin sinirli ve titrek bir ses tonuyla devam etti konuşmasına, sessiz çığlıklar işe Allah şahidim olsun ki, kaan'da öyle bir intikam alacağım ki yer gök inleyecek dedi. Ömer asmin'in bu hırsını gözlerinde gördü. Ve birden kuşkuyla bakmaya başladı. Asmin' in intikam duygusu uğruna kendine bir zarar vermesinden tedirgin oldu. Ömer hiç bir şey çaktırmadı yine de sadece sevdiğim adam olsun istedim dedi asmin. Ama sevdiği adamın başka kadına, üvey annesi ile olan ilişkisini ömer'e nasıl söyleyebilirdi ki! Lafı daha fazla uzatmayarak konuyu dağıttı. Asmin onlar bunlar dedi bitti gitti diyerek tüm söylediklerine inandırdı. Ömer'i asmin için onu kandırmak çok da zor olmamıştı. Ve işte yeniden benim ve her şeye rağmen yeniden başlıyorum dedi asmin. Ömer'in gözlerinin içine bakarak, konuyu kapat dedi asmin, Ömer 'in meraklı gözlerine bakarak, asmin konuşmasına devam etti. Konu her ne olursa olsun başlarsam duramam, susamam...
Susma! Anlat, dök içindekileri dedi Ömer. Boşver bu nefreti anlatılmakla bitmez çünkü anlatmaya, güvenmeye, kırılmaya başlarsam beni kimse durduramaz. O yüzden belki de en büyük çabam sarf ediyorum. Başlamamak için kendimi bu şekilde durduyorum dedi asmin. Ancak bazı gerçekler vardır diye de ekledi. Asmin sesinin verdiği kırgınlığı aldırmadan o gerçeklerden kaçamayız. Ve o gerçekler hayatımız hatta ömrümüzün sonuna kadar pişmanım diyebiliriz. Unutmayacağımız anlar ile sarılırdı gece...
Aslında asmin için hiç bir gece o gece kadar siyah olmamıştı, gökyüzüne ufuklara saldığı son kahkahanın üzerinden sayamadığı kadar uzun zaman geçmişti çünkü...

Artık kalkalım mı? Dedi asmin. Bu soruyu duymayı hiç istemiyordu. Ömer istememesine rağmen başka çaresi olmamaksızın "Pekala" dedi. Asmin'in anlattıkları yeterince ikna etmişti ömer'i, bundan sonra atacağı adımdan artık daha da eminfi onu yalnız bırakmaya hiç niyeti yoktu ömer'in. Asmin'in tekrar birine güvenebilmesi için elinden gelenin fazlasını yapacaktı Ömer. Güven konusu hayattaki en önemli konulardandı çünkü hayatta hiç bir şey güven kadar güçlü değildir. Ömer asmin'in güvenmeme tutumundaki kararlılığının farkındaydı yaşadıkları karşısında nasıl güvenebilirdi ki?
Asmin ömer'in lafını kesti birden orası çok güzelmiş! Dedi asmin, Ne var ki? Normal kafe dedi Ömer. Asmin ufak bir tebessüm ile daha önce hiçbir yere kendi isteğimle gidememiştim ne çok zaman olmuş öyle yerlere gelmeyeli insan yüzü görmeyeli, daha demin alay dolu olan gözleri bakışları yerine hayrete ve şaşkınlığa bırakmıştı. Ömer 'i aslında şaşılası bir durumdur bu çünkü nasıl olur da iki sene boyunca ev hepsi yaşatılır bir insana bunu yapan insan değildir dedi içinden mırıldanarak Ömer. Bir daha ki hafta görüşelim mi? Dedi Ömer. Bu Ömer' in istediği onun için hayatında ki en güzel mutluluk anından biriydi, sadece koca gözlerini belertip asmine dikti pür dikkat asmin'den gelen cevabı bekledi Ömer. Tek istediği evet demesiydi, istediği de olmuştu zaten. Asmin'in hayır demesi için hiç Bir sebep görünmüyordu çünkü. Tabii ki! Diye yineledi cevabını asmin. Ömer için can alıcı noktaya kalbinin sesini dışarıdan duyuyordu. Ömer aslında pek de atmıyor sanki diyerek içinden ufak bir tebessüm attı.

Asmin eve gitmesi gerektiğini biliyordu. Ben artık gideyim! Dedi Ömer 'e tamam görüşürüz dedi Ömer. Sağ elini kaldırarak ağırlaşmış bir sallama hareketi ile görüşürüz asmin dedi. Bu bile Ömer için unutulmaz bir andı asmin' in adımları yol boyunca ağır bir şekilde devam ederken arkasından gelen sese bir bakış attı göz ucuyla asmin'in arkasından gelen Ömer ömer'di asmin'in peşini bırakmaya hiç niyeti yoktu ömer'in.
Peşinden gelmesi anlam veremeden, seninle yürüyebilir miyim? Eve kadar dedi Ömer asmin 'in bu fikirden pek hoşlanmadığını fark etse de hayır dememesi için yalvarıyordu. İçimden allah' a dediği gibi de oldu asmin tabii ki dedi her ne kadar istemese de bugün ömer'i kırmayı hiç istemiyordu.
Asmi'in tüm üzgünlüğünü almak için uğraşacaktı Ömer. Ömer'in bundan sonra ki tek çabası onu mutlu etmek olacaktı. Ömer asmin 'in ne gibi zorluklar ile karşılaştığını biliyordu. Asmin' i haketmeyen biri ile evlenmediği için mutlu olmuştu fakat ömer'in bir mutluluğu ise kendi içindi asmin evlenmemiş bakire bir kızdı henüz. Ömer için bir umut ışığı daha vardı, Ömer 'in her ne olursa olsun umut ışığını kaybetmeye hiç niyeti yoktu. Kalbinin derinliklerinde olan asmin aşkı yeniden yeşermişti sanki. Bir ara kalp ritim bozukluğu yaşadı Ömer, asmin' in hayali aklına gelince hayali ile birlikte olsa bile bu ömer'in mutluluğunu daim kılıyordu. Fazlasıyla en güzel günlerini yaşıyordu. Bir an duraksadı Ömer, içindeki sesi dışarı yansıttığının farkında bile değildi. Böyle olmanın hayalini bile kuramazken şu bulunduğumuz duruma bak! Resmen asmin benimle çay içti dedi Ömer.
Ömer için hayal kurmak, asmin demekti. Kendini attığı Dipsiz kuyulara bir umut ışığı olduğu halde çıkmamaktı. Aynı havayı solusakarda, aynı gecenin körpe karanlığı örtse de üstlerini herkes kendi hayallerinden seyrediyor. Derin mavi gökyüzünü, aslında insana acı veren en kötü şeydir. Yaşanması mümkün olan ancak yaşamayan mutluluklar. Hayatın kanunu da budur ya, kırıyorlar diye hayal kurmaktan vazgeçilmez. Hayatta ki tek yanlışımız
Hayal kurmak değilmiş dedi Ömer. Çünkü insanlar bizi hayal kırıklığına uğratmıyor. Biz yanlış insanlar ve yanlış kişiliklerin üzerinde hayal kuruyoruz...
Etrafına bakındı uçsuz bucaksız sokalarda ne yapması gerektiğini bilmeden, kendi kendine konuşup gülmek Ömer 'in huyuydu zaten. İki dudağından dökülmeye başladı sözcükleri, kim seçiyor acaba? Dedi içten bir ahh! Çekerek. Hangi hayalin gerçek olacağını? Diye ekledi. Aslında cevabı da kendisinde saklıydı zaten ufak bir tebessüm atarak o hayali kuran mı? Yoksa o hayali kurduran mı? Gecenin güzelliği kadar güzel asmin'im dedi Ömer...
Hayatın hiç bir zamanında ne oldum dememeli ; ne olucam demeli ; çünkü hayat öyle bir yerki sen yükseklerde sanırsın o seni alaşağı çeker.
Şaşar kalırsın. Hayat bazen senin mutlu olmana izin verir, lakin bunu insanlara yaptırır onlarda senin kadar mutlu olur. Ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verir. Karakterleri belli olur. Hayat boyunca yapılmayacak tek hatayı yapıyorduk belki de, karakter ve tavırı birbirine karıştırarak. Karakter kişiliği belirler tavır ise "Sizin" kim olduğunuzu... Ben senin karakterini bile çözemedim Kaan!
Asmin 'in ömer' e olan davranışı karakteri yüzünden değildi ona olan tavrıydı belki de böylesine bir dünya da kırılmayacak en masum insanı kırmıştı. Yaptığı hataları düzeltecek kadar da kararlıydı. Uzun bir zamana ihtiyacı vardı. O her şeyi yoluna koyacaktı.
Ömer ; asmin'e sunulan en güzel hediyeydi, asmin'in bunu anlaması başından geçen karanlık günler sayesinde olsa da ömer'i kazanması her şeyi yaşadığına değerdi. Ömer'in içinde atan o minik kalbi asmin'i görünce heyecanlanan o mükemmel yüreği görülmeye değerdi. İnsanoğlu değil mi? Her açıdan nankör olan! Ne yazık ki yüreği, kalbi katran kör olana değilde iki gözü kör olana acır üzülürüz...
Asıl üzülmesi gereken kişiler kirli kalplerdir. İnsanı ateş değil yüreğinde olan kirli gafleti yakar. Herkeste bir yanlış, bir kusur görür. Kendisine bile kör bakar asıl kör olanın kendisi olduğunu ne yazık ki bilemez. Kaderde kimse görmek istemeyenler kadar kör değildir. Aşk bir bakış açısıdır çünkü her bakış her aşk kendini bitirerek tüketerek çoğalır. Umudun rengi kapkara kuytu siyah olunca kör olur insan hal böyle olunca kör olmamak elde değil ne yazık ki!
Her şeyi alttan aldığında seni ciddiye almazlar. Hayatın beni ciddiye almaması da onu çok alttan almamdı bana göre, hayatın bize yaptığı karşılıklı bir çıkar ilişkisi tıpkı bizim ona yaptığımız gibi. Kaan'ın asmin'e yaptığı tam da böyle birşeydi. Aradan geçen iki ay sonra yeniden karşısına çıkmıştı. Asmin ; diye seslendi sesindeki titremeye rağmen, asmin'in kulağını tırmalayan bu ses tanıdık gelmişti ona, kafasını hızlıca çevirdi.
Karşısında kaan'ı görünce anlam veremedi ne olduğuna,

HIKD (mecruh) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin