HIRÇIN 3.BÖLÜM

29 1 0
                                    

HIRÇIN~3.BÖLÜM

KÜFÜR İÇERİR!

Ateş'in peşinden hiçbir şey demeden Ayaz'da çıktığında öğretmenler odasında tek başıma kalmıştım.Nasıl bir belaya bulaştım veya bundan nasıl kurtulacaktım hiçbir fikrim yoktu.Tabii bunları da okulun

ilk günü yaşamam apayrı bir ironiydi.Biraz daha oyalandıktan sonra odadan çıktım.Bütün öğretmenler,hatta müdür bile kapının önünde bekliyordu.Müdür,daha adını öğrenmedim,yanıma gelip kolumh sıvazladı "İlk günden Ateş'e mi bulaştın be kızı m?"Sesi babacandı ve bir o kadar da endişeli.

"İyiyim hocam,sorun yok."Güven verircesine gülümsedim.Kolum,bacağım,diğer kolum ve diğer bacağımda acıyor olabilirdi ama bu benim kötü olduğum anlamına gelmezdi,değil mi?

"Ayaz olmasaydı Ateş öldürürdü bu kızı."

"Yok be,kızın çelimsiz olduğuna bakma sen Merve.Valla icinden dişi kaplan çıkmış."

"Evet evet,bahçede de Ateş'e karşı çıkmış zaten."

Duyduğum birkaç kızın söyledikleri aynen böyleydi.Erkeklerin söyledikleri ise daha da teşvik ediciydi.

"Oha!Kıza bak lan!Ateş'in ağzına sıçmış!"

"Aynen kanka.Kavgayı da izledim lan ben.Kız dişi panter amına koyayım."

"Ateş öldürür lan bu kızı.Umut piçine olanları ne çabuk unuttunuz."

"Hassiktir!Ateş onun karnına fare koymuştu lan.Birde dayamıştı ateşi.O amına kodumunun faresi bağırsaklarından girip ağzından çıkacaktı çocuğun."

Son duyduğum şeyden sonra dinlemeyi büyük oranda bırakmıştım.Açıkçası fareyi duymamla zaten tüylerim yeerince diken diken olmuştu.O fare işkencesini duymuştum.

Karın üstüne fare,onun üstüne de tencere konur ısıtılır.Isıdan kaçmaya çalışan fare de kazı çalışmalarına başlar.Ve böylece bom...Mutlu son(!)

Bunu tesadüfen bir sitede okumuştum ve Çin işkencesi olduğunu öğrenmiştim.Normal bir Anadolu Lisesi'ndeki bir öğrencinin hala nasıl bu kadar acımasız olduğunu çözememiştim.Düne kar bu tür şeyler kolejlerde,filmlerde veya kitaplarda olur zannediyordum.Fakat gerçekte olacağını,olabileceğini uygulamalı bir şekilde Ateş'ten öğrenmiştim.

Etrafımdaki birkaç öğretmen kalabalığı dağıtmaya çalışırken hâlâ bazıları gitmemekte direniyordu.

En sonunda dayanamayarak kalabalığı yararak kendimi oradan kurtardım.Zira daha fazla meraklı bakış kaldıramazdım.Okulun bilmediğim koridorlarından amaçsızca koşarken ne yapacağımı bilmiyordum.

Ya da sadece ben abartıyorumdur.O Ateş denilen çocuk yaın unuturdu belki beni.Belki de o kaar korkulan ya da acımasız biri değildir.Sadece çevrenin abartmasıdır.

Bunlarla sadece kendimi avuttuğumu elbette ki biliyordum.Zira Ateş hemen pes edecek birine benzemiyordu.Okul arkadaşlarım da sağolsunlar bunu pekiştirmişlerdi.

Koştukça bacaklarım sızlıyordu.Çok sert vurmuştu ayı herif.Burnumun acımasıyla kafamı kaldırdım.Bir şeye çarpmışım.Baya sert bir şeye.Kafamı kaldırıp neye ya da kime çarptığıma baktım.

Tamam önemli değilmiş.Sadece Ateş'in kaslı göğsü....

Gözlerimi büyüterek bir adım geriye attım.Hayır yani iti an çomağı hazırla mı desem iyi insan lafın üstüne gelir mi desem bilemedim şimdi.

Pekala...İti an çomağı hazırla daha mantıklı geliyor.

"Vay!Hırçın kızımızı da yerde ararken göğsümüzde bulduk."dedikten sonra bana doğru bir adım attı.Şimdi Mera olsa ne yapardı?Ya dişiliğini kullanıp erkeği etkiler ve öyle kurtuldu ya da topuklarını totosuna vura vura kaçardı.İkisini de yapamayacağıma göre geriye tek seçenek kalıyordu:Boyun eğme,karşı gel!

"Ne istiyorsun?"dedim en umursamaz sesimle.Bugün hiç de normal şeyler yaşamamıştım.Hem de okulun ilk gününe göre.Sesimin umursamaz çıkması bence gayet normaldi.

"Çok yanlış kişiye bulaştın."Sesi bıraktığım gibi mekanikti.Duygu barındırmıyordu.Bir robot gibi.Aynı bir robot...

Bir adım daha atıp dibime girdi ve baş parmağını öndeki bir tutam saçıma doladı.Eli biraz saçımda oyalandıktan sonra saç tutamımı serbest bıraktı ve yanağıma geldi.Eli buz gibi soğuktu.

Kendime geldiğimde ve ne halde olduğumuzu idrak ettiğimde kendimi hemen geri çektim.Çekmemle beraber yanağımda bir şeyin patlamasi ve kendimi yerde bulmam bir olmuştu.

Tokat atmıştı!

Ateş bir kıza tokat atacak kadar zavallıydı işte.

Mazoşistçe gülerek hemen tepemde dikilem Ateş'e baktım.Ayaklarının dibindeydim.Gözyaşlarım firar etmek için zaman kolluyorlardı.Onları durdukları yerde daha da fazla tutmak için bir kaç kez gözlerimi kırpıştırdım. "İste sen bir kıza vurabilecek kadar aşağılıksın!Sakın erkeğim diye dolaşma ortada!"

Saçlarımda hissettiğim acıyla gözlerimi yumdum. "Sakın bir daha erkekliğime laf etme!"dedi tıslayarak.Acıya dayanıklıydım ben.Dersler...

DÜŞMANININ ETKİSİZ VE O AN KORUYAMAYACAĞI KISMINI SEÇ!

Bacakları hemen yüzümün önündeydi.Başımı yaklaştırıp dişlerimi bacaklarına geçirdiğimde acıyla inleyip geri çekildi.İşte bu kadar!

Zaman kaybetmeden yerden kalktım.Eve gidince ve annem bu halimi görünce büyük ihtimalle tecavüze uğradığımı zannedecek ama yine büyük ihtimalle sevgili(!) okul idaremiz çoktan ailemi aramıştır.

Ateş'in suratına baktığımda onunda kendini hemen topladığını fark ettim. Ve daha sonrada arkasındaki öfkeli kalabalığı...Yada sadece 4-5 kişi.

Hepsini almam imkansız değildi ama zordu.5 kişiye kadar kendimi koruyabiliyordum ama bugün aldığım darbeleri sayarsak bu miktar 1-2 kişiye kadar da düşerdi.

"Oooo Herel bir kıza karşı bu kadar erkek oldu mu hiç?Bu senin bile şerefsizliğini aşar."

Tanıdık gelen sesten dolayı arkamı döndüğümde bana yardım eden çocuğu gördüm.Adı neydi?Ayvaz...hah!Ayaz!

Ayaz'ın da yanında bir kaç kişi vardı ama biri dışında hepsi arkasında duruyordu.Ateş'in yanında da kavgada bana yardım eden kişi.Cenk!

"Sen karışma lan piç!"

Ateş'in gürleyen sesi koridorda yankılandığında Ayaz duygudan yoksun bir kahkaha attı ve "Bu kadar köpek olma Herel."dedi.

Herel?Sanırım soyadıydı.

"Ayaz siktir git.Bu konu ne seni ne de köpeklerini ilgilendirmez!"Ateş'in kendinden emin sesi koridoru doldurduğuna başımı ona çevirdim.Ortalarında kalmıştım ve kavga çıksa kendimi kenarı atacak gücü bile bulamıyordum kendimde.

"Pekala Herel.Oyun başlasın.Selen yanıma gel!"Ayaz'ın dediğini yapmak üzere ayaklarım harekete geçerken neden birinin yanına geçmek gibi bir şey yaptığımıda bilmiyordum.Sanırsam birinin beni koruduğuna dair güven duygusu hissetmek istiyordum.

Arkamı dönüp Ateş'e baktığımda karşılaştığım tek şey ise delici karanlık gözleriydi.Görenin kesinlkkle korkacağı türden olan karanlık gözler...

Belki de tarafımı seçefek savaşı başlatmış oldum.

Aslında ben bile bilmiyorum ki nasıl bir kitabın,nasıl bir filmin içinde olduğumu...

UMARIM BEĞENİRSİNİZ  BOL YORUM LÜTFEN :))))

-selen

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HIRÇINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin