Uyan. Saçlarını yıka, beyazlığını ortaya çıkar. Derini sıcak suyun altında fazla ovma, beş dakika sonra suyu soğut, duşa öyle devam et. Duştan çık, renkli bir hamam havlusuyla bedenini kapla, saçına bir baş havlusu sar, rengi beyaz olmayan. Beyazdan nefret et. Üzerini değiştirmeden bir sigarayı dudaklarının arasına koy, yatağa yat. Derinin beyazlığı yatağa aksın. Sigarayı bitir, üzerini değiş. Beyaz okul formanı giy, lanet oku. Siyah çantanı, siyah bereni, siyah hırkanı, siyah botlarını kullanarak beyazlığına kendi içinde meydan oku, okula kadar yürü. ''Günaydın İhtiyar'' selamlamasına başını sallayarak cevap ver. Bereyi çıkar, kalbini çıkar, bereyi katla, kalbini öp, bereyi sıranın altına tık, kalbini yerine nazikçe bırak. Zamanın akmasını bekle, beş dersi geride bırak. Öğle molası gelsin. Herkes kantine giderken sen ağacın altına git. Bir sigara yak, bir sigara daha iç. Senden başkası oraya gelene kadar dudaklarında öldürmeye devam et. Birisi gelsin, sen git. Tekrar zamanın akmasını bekle, üç dersi geride bırak, eve yürü. Annene yemeği hazırlamasına yardım et, siyah saçlarını öp. Babanı bekle, kapıyı aç sofraya otur, sofrayı kaldır. Odana çık, kapıyı kilitle. Üzerini değiş yatağı hazırla, uyu.
O gün gelene kadar bunları aynı sırayla yapmaya devam et.
Doğuştan gelen bir dışlanmışlık hissi, zaman içerisinde tüm bedenimi ele geçirdi. Varlığımın farkında vardığım ilk dakikadan bu yana, ki on yedi yıllık yaşantımın, on dört yıllık kısmını kaplayan bir zaman dilimi, çevremde bulunan diğer akranlarımdan farklı bir hayat sürdüğümün bilincindeydim. Çocukken ne hissettim bilmesem dahi, şuan insanlara karşı olan tutumumu ve dış görünüşümde sürekli değiştirmeye çalıştığım şeylerin olmasını sağlayan, o zaman insanların bana hissettirdikleridir. Mora dönük bir mavi renkten oluşan gözlerimin üzerine sürekli taktığım kahverengi lensler, odamda bulunan eşyaların her yerini boyayan rengarenk saç tebeşirleri.. Bedenimin ve evimin bunlara ev sahipliği yapmasını sağlayan tek temel nokta, insanlardı. Şimdi ise insanları sadece içimde takmasını öğrenmiş bir olgunluktayım.
Aslında bunu bir olgunluk olarak göremiyorum. O zamanlar nefret ettiğim ne varsa, şuan hepsini nötrleyecek bir şey buldum. Mor gözlerime taktığım lens, beyaz saçlarımın bir kısmını renklendirdiğim zorunlu tarzımda bana yardımcı olan saç tebeşirleri, kirpiklerime renk veren rimel, kansız dudaklarıma kan olan ruj, beyaz kaşlarımı renklendirmek için yeni keşfettiğim kaş rimelleri. İnsanların 'ihtiyar' demesini sağlayan şeylerin, diğer insanlarla aynı kıvama getirilmesi. Albino kadınlıktan, saçları albino kadına terfi ediş.
