Bunlar Hayal Olamaz

51 13 0
                                    

Bana şizofrene bağladın dedi ben şizofrenmiydim yani onca yaşadığımız olay,şaka gibi bişey bu hepsi hayal olamaz en azından bir kısmı. Odama çekildim yatağıma yatıp ağlamaya başladım sonra uyuya kalmışım. Uyandığımda saat gece 1 di baş ucumda saçlarımla oynayan biri vardı dönüp baktığımda

"Adboyy"

Olamaz nereye gitti birden yataktan fırlayıp ışığı açmaya çalıştım

Hayır yaaaa

"elektirikler gitmiş"

Yere oturdum bacaklarımı kollarımın arasına aldım birden bir elin gözlerimi kapatıp boğazımı sıktığını hissettim nefes alamıyordum can çekişiyordum sanki. Ayaklarm bir ileri bir geri gidiyordu. Bağırmak istiyordum ama olmuyordu nefesim kesiliyor dudaklarım uyuşuyordu...

...Gözlerimi açtığımda etrafta kimse yoktu bugazlarm ağrıyordu koşarak banyoya girdim aynaya yansıyan ben'e baktm boğazımda parmak izleri vardi peki bu da mı bi hayaldi?

Duş almak için kabine girdim dünkü olay aklıma geldi eyer ben bir şizofrensem dün olanlarda hayaldi yani hâlâ kızdım üstümü çıkarmaya başladım Adboy'un hırkasını da attım iç çamaşırımı çıkarırken kan gördüm adet günüm deyildi ki kafam gerçekten çok karışmıştı bunlar bi hayal deyil hepsi gerçekdi. sıcak suyun tenime deyişiyle rahatladım...

Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kuruladım bornozumu çıkardım siyah mini eteyimi giydim üzerine de siyah bir atlet geçirdim üzerime Adboy'un hırkasını giydim. Derse indim sınıf boştu bir sıraya geçip oturdum dizlerim titriyordu tüm olanları düşündüm yaşadıklarım normal bir insanın yaşayacağı şeyler değildi yalnız bir kızdım ben hiç arkadaşı olmayan kızlarla anlaşamayan havalı biriydim erkeklerden de arkadaşım çok yoktu hepsinin sahip olmak için can attığı bir bedenim vardı kadın olmak suçtu işte.

Sam o benim en yakın tek erkek arkadaşımdı Samie Donella  bu aralar pek görüşemiyorduk ama onu gerçekten çok seviyorum iyi bir çocuk bu düşüncelere dalmışken Sam geldi yanıma sarıldık heyecanlı bir sesle

"Nerelerdeydin prenses"

"Başıma neler geldiğini bir bilsen"

"Önemli birşey yoktur umarım"

"Boş ver hatırlamak istemiyorum"

"Sen nasıl istersen prenses"

Bu ses sanki o dar odada benimle konuşan...

Saçmaladım yine ben gerçekten hastaydım sanırım ders bitişinde sınıftan çıktığımda arkamdan Sam'ın bağırdığını duydum dönüp baktım

"Çok bağırdım ama duymadın"

"Dalmışım kusura bakma"

"Önemli değil sen iyimisin? "

"İyi değilim sanırım yorgunum"

Bana sarıldı yanımda olduğunu söyledi koluma girdi odama doğru çıktık

"Neyse ben gidiyim"

o olaylardan sonra o kadar çok korkuyordum ki gitmemesini istemedim.

"İstersen sana bir kahve yapayım"

Hiç itiraz etmedi sanki böyle diyeceğimi biliyormuş gibi odaya girdik yatağımın hemen yanındaki berjere oturdu bende gidip iki kahve yaptım odaya geldiğimde eline fotoğrafımı almış birşeyler söylüyordu

"Ne yapıyorsun"

"Ben hiç, fotoğrafta çok güzel çıkmışsın"

"Teşekkür ederim"

Hemen elimdeki kahveyi aldı ikimizde yatağıma oturduk sanki bana bişeyler söylemek ister gibi bir hali vardı kahve bardağını komidine bıraktı benimkinide oraya koydu ellerimi tuttu

"Almila ben...Ben seni çok seviyorum ama sen beni hep arkadaş olarak gördün hislerimi sana söylemeyi çok denedim ama yapamadım"

"Nee"

Kalkıp gitti odadan yine ben ve dört duvar baş başa kalmıştık. Sam bana bunu bana nasıl yapar ben onu hep bir kardeş olarak gördüm şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.

SESİZLİĞİN ÇIĞLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin