2. Bölüm

29 4 2
                                    

2. Bölümümüzde daha değişik bir hikayeyle sizlerleyim. Umarım beğenirsiniz. Şimdiden teşekkürler.

Bir tanıdığımızın eskiden yaşadığı bir olayı ben de burada size anlatmak istiyorum. Sİz nasıl bulursunuz bilmiyorum ancak ben anlattığı olayı ilginç buldum. Tanıdığımızın çalıştığı mahallede oturan bir aile varmış. Oldukça zengin oldukları için tanımayan yokmuş. Oğulları 20 yaşında falanmış. Ailesinin tersine paraya önem vermiyormuş. Yani zengin olmasını diğer çocuklarla takılmasına bir engel olarak görmüyormuş. Mahallede çalışan esnafla da araları oldukça iyiymiş. Bir gün okuldan çıktıktan sonra evine yürürken tanıdığımız kişi çocuğa selam vermiş ama bu sefer çocuk öncekiler gibi selamını almamış ve hızlıca yoluna devam etmiş. Normalde selamı çocuk verir, konuşur ve hâl hatır sorarmış. Bu sefer öyle olmayınca tanıdığımız bir sorun olduğunu anlamış ama üstelemek istememiş. Sonuçta sınıfsal bir farklılık var ve belki çocuk zenginlik kaprislerine kapılmış olabilir diye düşünmüş. Aynı günün akşamı annesinin öldüğünü öğrenmişler. Tanıdığımız çocuk için oldukça üzülmüş. Annesinin ölüm nedeni doktorun bayram olduğu için ameliyatı bir gün sarkıtmasından kaynaklanmış. Daha sonra oldukça uzun zaman çocuğu görememişler. Bir süre sonra da çocuktan haber alınamadığını duymuşlar. Çocuk psikolojik olarak her şeyi yapabilirmiş. Ama yüksek ihtimale bayramın doktorun suçu olmadığını anladığı için doktora bulaşmamış. Ortalarda hiç gözükmemiş. Yaklaşık 5-6 ay sonra çocuğun eve döndüğünü duymuşlar. Evlerinin bahçesine annesinin heykelini diktiğini söylemişler. Çocuk tekrar eski hâline dönmüş, herkesle iletişimine sıkıntısız bir şekilde devam etmeye başlamış. Tanıdığımız bir gün denk geldiğinde merağına yenilip evden kaçtıktan sonra ne yaptığını sormuş. Çünkü olayları ailesi dışında bilen yokmuş. Çocuk da tanıdığımızın hatrını kırmayıp başlamış anlatmaya: "Bilirsin abi ben heykeltraşlık okuyorum, güzel sanatlar. Annem bana hep 'Heykeli yapılacak kadınım vallahi, yap benim de heykelimi cümle alem görsün' derdi. Ama ben de genelde cisimlere yönelik yaptığım ve uğraşmaya gelemediğimden bir türlü yapmamıştım. Annem vefat edince bari bir isteğini yerine getiriyim diyerek heykelini yapmaya karar verdim. Ama çok fazla depresyondaydım. Psikolojim bozukken sürekli stres altında aynı yerde baskı altında kalamadım. Çektim gittim ama evden gitmek işlerimi daha da zorlaştırdı. Yine de ben o köşede, bu köşede, arkadaşta, sokakta her gün uğraşarak annemi hafızama kazıdığım gibi kusursuz bir heykelini yapmak için uğraştım. Birkaç yanlışı mutlaka vardır belki ama herkesin içine sindi. Heykeli bitirdikten uzun süre sonra eve dönebildim. Çünkü evden çok ani ayrılmıştım ve alabileceğim tepkileri bilmiyordum. Korkarak da olsa geldim ama fazla üstüme gelmediler. Babam heykelimi çok beğendi ve bahçemize koyduk. Belki şimdi annem yanımda değil ama evime her geldiğimde aynı söylediği gibi heykeli yapılacak gibi kadına bakıyorum ve bir nebze de olsa sevgimi gideriyorum. Zamanında değerini bilmedik bari şimdi rahat uyusun"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yaşamdan ParçalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin