Dipper yıllar sonra kız kardeşiyle çocukluklarının en eğlenceli anılarını geçirdikleri esrarengiz kasabaya bir yaz tekrar döner, mabel hala kasabada edindiği arkadaşlarının orada olup olmadığını merak ediyor ve oraya gitmek için sabırsızlanıyordu bense hatırladığım korkunç şeylerden dolayı pek heyecanlı değildim kafamı elime yaslamis camdan dışarıyı izliyordum bir sürü cam ağacı görmeye başlayınca kasabaya çok yaklaştığımızı anlamıştım mabel her fırsatta heyecanla bana bir şeyleri gösteriyor ve hala bazı seyler aynı olduğu için oldukça şaşırıyordu,
Sonunda otobüs gizemli klubenin önünde durunca iç çekerek ayağa kalktım mabel koşarak ikimizinde valizini alıp otobüsten kendini attı ben etrafa bakarak otobüsten indim ve yere adımımı attığı anda tüm tüylerimi diken diken edecek bir rüzgar esti etrafa baktım ormana doğru baktığımda bir şeyin hızla gözlerimin önünden geçtiğine yemin edebilirdim kendi kendime küfür ederek kulübeye doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım kapıdan içeri girince soos kemiklerimi kiracak kadar sıkıca bana sarıldı "Ah! Soos evet bende seni özledim dostum" sonra Wendy bana gülümseyip omzuma bir yumruk atarken şunu söyler "naber kanka? Vay be büyümüşsün" omzumu elimle okşarken hafif yanaklarım kızarır "haha ha evet uh Wendy aynen artık büyüdüm... burası neredeyse hiç değişmemiş.. amcam nerede?"
Wendy sandalyeye oturup arkasına yaslanıp konuşmaya başladı "stan ormanda işi oldugunu söyleyip gitti gerçi sizin geleceğinizi biliyordu herhalde önemli bir şeydir. en azından dükkan bize kaldı" Mabel'a bakarım "o zaman amcam gelene kadar eşyalarınızı yerleştirelim o zaman. Valizler nereye koydun mabel?"
Mabel bana oflar ve konuşur "eşyaları sonra yerleştiririz Dipper hadi ama yıllar sonra buraya geri döndük etrafı gezelim!" Mabel son kısmı heyecanla söyler "ben yorgunum-" mabel sözümü kesip beni kolumdan tutup klubeden dışarı çıkartır kaşlarımı çatıp ona bakarım "mabel hadi ama burada değişen hiçbir şey yok" derken Pacifica'yı görürüm mabel kolumu bırakıp hızla onun yanına koşup boynuna sarılır olanları şok içinde izlerim "sanırım bir şeyler değişmiş.." bende onların yanına yürürüm ve sonradan Pacifica ve mabel'ın mabel kasabadan ayrıldıktan sonrada mesajlaştıklarını ve konuşmaya devam ettiklerini öğrenirim. Pacifica ile konuşurken bir yandan kasabayi tekrar dolaşmaya başlarız ben sürekli birinin beni izlediği hissiyle yanlarında yürümeye devam ederim içimden bir ses bu hissin bir histen fazlası olduğunu söylüyordur ve ben kimin beni izliyor olabileceğini tahmin edebiliyorumdur, sürekli etrafa bakarak yürürüm belki onu görürüm diye onun burada olduğunu biliyordum sadece karşıma çıkmasını beklerken giderek tedirgin olduğumu hissediyordum, mabel ve Pacifica dondurma almak istediklerini söyleyip bir markete girdiler bende yanlarında ilerlerken o işte oradaydı uzun boylu esmer ten rengi olan altın sarısı gözleri ve altın sarısı saçları ile gülümseyerek bana bakıyordu kızlar ondan dondurmalarını alırken benim gözlerim şaşkınlıkla genişler ne yani onlar bu şeytanı bir anda unutmuşlar mıydı? Mabel kıkırdayarak omzuma dokunur ve konuşur "o dondurmacı çocuk çok yakışıklı değil miydi sende dondurma istiyorsan ben alabilir miyim Dipper lütfeeen" kaşlarımı hafif çatarak mabel'a bakarım "mabel o bir şeytan" mabel bana güler ve yine konuşur "hayır Dipper hala paranoyak olduğuna inanamıyorum Bill çoktan öldü ve burada başka şeytan yok ayrıca o çocuk bana pekte üçgen ve tek gözlü gibi gözükmedi herneyse senin için çikolatalı alacağım" mabel arkasını dönüp çocuğun yanına geri gider ve bana çikolatalı dondurma alırken çocukla flört etmeye çalışıyordur iç çekip çocuğa tekrar bakarım ben bakınca oda bana bakar ve yine gülümser altın sarısı gözleri parlar ben gözlerimi kaçırırım midemin bulandığını hissederim marketten dışarı hızla çıkıp biraz nefes alırım sonra kendimi kendi kendime düşünürken bulurum mabel'a sinir olmuştum ne yani bu kasabada yaşadığımız onca tuhaf şeyden sonra o üçgen şeytanın insan formunda dönmüş olduğunu düşünmek bu kadar komik ve paranoyakça mıydı? Değildi işte o çocuk bill'di ve bunu fark edebilen tek kişi olmak sinirimi bozuyordu mabel bizi öldürmeye çalışan şeytanla flört etmeye çalışıyordu bu midemi dahada bulandırıyordu düşünmeye başlarım o çocuğun bill olduğunu kanıtlarsam kimseyi kandıramazdı ama nasıl kanıtlayacaktım uzaktan onun gulumsemesine bakmak bile midemin bulunması için yeterli olmuştu Bill ile konuşmak istemiyordum çünkü beni rahatsız ediyordu özellikle hala yaşadığını görmek beni dahada paranoyak hissettirmeye başlamıştı ama şeytanın ne peşinde olduğunu öğrenmezsem sevdiklerime zarar gelebileceğini bildiğim için bill'in peşini bırakmayacaktım o herkesi kandırırken illaki bir açığını yakalamayı basarabilirdim derin bir nefes alıp marketin içine geri dönerim mabelın elindeki dondurma eline akiyordur ama mabel hala flört ediyordur Pacifica ise telefonunda takılırken reyonlar arasında yürüyordur biraz sinirli gözüküyordur kendimi kazır hissedene kadar birkaç saniye olduğum yerde dururum sonra mabel ve çocuğun yanına doğru yürümeye başlarım.
.
.Merhabalar nostalji atağı geçirip yine billdip yazma kararı aldım tabi eski hesabımda yazıyordum önceden şimdi kim bu diye düşünebilirsiniz ama önemli değil yeni bir hesapta geri döndüm sadece iyi okumalar♡