bir sonra ki bölüm final, ya bu akşam ya da yarın atacağım karar vermedim henüz:,)
dayanamayip bolum atiyorum surekli benim kadar aktif yazar var midir bu dunyada✊🏻✊🏻
neyse iyi okumalaarr
---
Bertholdt ve Zeke'nin ölümünden sonra 3 saat geçmişti. Buradan canlı çıkamayacağımız konusunda ikna etmiştim kendimi.
"Burada kalıyorum." diye mırıldandı Annie kızarık gözleriyle. "Onun yanında." gözlerini bir dakika olsun ayırmamıştı cesetten.
"Annie biliyorum çok üzgünsün-" Reiner, Annie ile konuşmaya çalıştığı sırada bağırdı. "KALACAĞIM DEDİM! O DA BENİ ANNEM VE BABAM GİBİ BIRAKIP GİTMİŞ OLABİLİR AMA BEN SEVGİLİMİ BIRAKMAYACAĞIM!"
Gözlerinden ateş çıkıyordu. Ama bir anda hiddeti azaldı, sakinleşti.
Yanına gidip elini tuttum sıkıca ve tebessüm ettim hafifçe.
"Buradan çıkınca hep beraber pikniğe gidelim." ardından kapıya yöneldim. Son kez Bertholdt'a baktık. "Hayatta kal."
"Siz de hayatta kalın." belki de birbirimizi son görüşümüzdü bu.
Kimya laboratuvarından çıkıp en alt kata inmeye başladık.
Kat sessizdi. Kırık camlardan kaynaklıydı büyük ihtimalle. Aşağıya inerken karşımıza bir çok öğrenci ve öğretmen cesedi çıkmıştı.
Okul bahçesinden bile bu kadar kişiyi öldürmeyi başardıysa, okulun içine girseydi hiçbirimiz hayatta kalamazdık.
Nasıl oluyordu da kurşunu bitmiyordu?
"Burası güvenli değil yukarı çıkalım-" Reiner'ın sözü yarım kaldı çünkü kapının önünde çok güçlü bir patlama yaşandı.
Kapıdan kopan ağır bir demir parçası Reiner'ın kolunun üzerine düştüğý sırada güçlü bir çığlık patlattım.
Porco ve ben demir parçasını kaldırmaya çalışırken kapıya gelen Yelena'yı gördüm. Reiner acı ve endişe içinde bağırdı.
"KAÇIN! BENİ BIRAKIN! HEMEN!"
Bunu yapmak istemiyorum.
Ayağa kalktım ve Porco'nun elini tutarak var gücümle koşmaya başladım.
Yelena siyah topuklu ayakabısıyla Reiner'ın karnına bastı. Ayakkabısıyla Reiner'ın karnını deştiğini gördüm.
"Fazla yaşadın arkadaşlarının yanına gitmelisin." silahını ona doğrulttu ve tam alnının ortasından vurdu.
Reiner'ın bile beyni dağıldı, sen de onun gibi öleceksin Pieck.
Porco ile koşuyorduk. Yelena okula girmişti. Artık kurtulma şansımız daha da düşmüştü.
Okulda ceset ve kan kokusu hızla yayılırken ölü arkadaşlarının ve öğretmenlerinin başında ağlayan binlerce öğrenciye rastlıyorduk.
Müzik odasının önüne geldiğimiz zaman genelde kilitli olduğu için es geçecektik ancak bu sefer üzerinde anahtar vardı.
Burası kilitli olduğu için şüphe çekmezdik.
Anahtarı çevirip kapıyı açtım. Birlikte içeriye girerdikten sonra Porco kapıyı içeriden kilitledi.
Kurtulmuşmuyduk yani?
Titreyerek daha fazla ayakta duramadım ve kendimi dizlerimin üzerine attım. Ellerim, bacaklarım, herbir yanım herbir hücrem titriyordu. Durmak bilmiyordu.
"Pieck!" Porco endişeyle yanımda diz çöktü ve yüzümü avuçları arasına aldı. "Yüzün bembeyaz!"
Fazla bile dayanmıştım. 4 saattir içimde yaşadığım stresi sonunda dışarı atmaya başlamıştım.
Kalbim hızla çarpıyordu kendimi yırtarak nefes almaya çalışıyor ancak öksürük olarak bana geri dönüyordu.
Sanırım boğularak ölecektim.
Sana kurtulamayacaksın dedim Pieck.
Ne olursa olsun, öleceksin.
"KAPA ÇENENİ! SUS!" vaz gücümle çığlık atarken Porco bana baktı. "Pieck ne diyorsun kiminle konuşuyorsun?!" fazla endişeliydi.
Elimle başımı işaret ettim ağlayarak.
"Susmuyor! Kafamda bir ses var! Susmuyor!" ellerimi saçlarımın içinden geçirirken Porco birden beni kollarıyla sardı. Başımı göğsüne yasladı. Huzur bu muydu?
Derin bir nefes aldım ve hıçkırıklarımın arasında mırıldandım.
"Bana öleceğimi söyleyip duruyor."
"Ölmeyeceksin. Burada ölmeyeceğiz. Bu cehennemden birlikte çıkacağız." saçlarımı okşadı. "Sevdiğim kızı böyle görmek beni çok üzüyor Pieck."
Sevdiğim kız.
Beni seviyor.
Nefeslerimi yavaş yavaş düzene sokmaya başladığım için hiç sesimi çıkartamadım. Porco'nun göğsünde yattım hareket etmeden.
Heyecanlıydı, kalbinin nasıl çarptığını duyabiliyordum.
O benim için attığında ben onu dinleyip huzur buldum.
Birden üzerime çöken yorgunluk ile nefes alışverişlerim yavaşladı. Gözlerime ağırlık çökmeye başlarken son kalan gücümle mırıldandım.
"Sevdiğin kız da seni seviyor."
Sana burada öleceğini söylemiştim Pieck, ama bana inanmamıştın.
---
p-pieck?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴀᴛᴛᴀᴄᴋ ᴍʏ ʟᴏᴠᴇʀ¨*:·ᴘᴏᴄᴏᴘɪᴋᴜ
Fanfiction⎋ "Biz sayonaranın ta kendisiydik." Pieck Finger, en yakın arkadaşıyla silahlı bir saldırının ortasında kaldığı sırada anksiyetesiyle baş etmeyi öğrenir. [mini fic]