Takımyıldızlarının Desteklediği: Izuku

Bölüm 17

Kara alevlerden bir dalga ile devasa bir buzul dikiti çarpıştığında ortada sadece yoğun bir sis kalmıştı. Present Mic heyecanlı ses tonuyla ''İki yıkıcı darbe, birbirine eşit gözüküyorlar!'' diye bağırdı. Todoroki bunu ne kadar sürdürebilirdi bilmiyorum ama benim çok sürdüremeyeceğim kesindi, o devasa buzu tamamen eritmek için çok fazla mana harcamıştım.

Aynı şekilde bir kaç kere daha saldırdı ve bende aynı şekilde karşılık verdim.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı neden bir şey yapmadığınızı merak ediyor.]

[Takımyıldızı Adaletin Kel Generali daha iyi saldırılar yapmanızı diliyor.]

[Takımyıldızı Epiloğu Bekleyen Okuyucu bu şekilde devam edemeyeceğinizi belirtiyor.]

Haklılardı, uzun menzilde devm edersek ilk tükenen olacağım için kaybedecektim, boyut çantamdan kılıcımı çıkararak hızla Todoroki'nin üzerine atıldım. Bana karşı buz duvarları ile savunma yaparken saldırılarda da hiç geri durmuyordu. Yerden gelen buzdan kaçınmak için sıçradığımda sağ bacağımı dondurmayı başardı.

Refleks olarak sağ bacağımdaki buzu eritmek için eğildiğimde ize sağ kolumu ve saçımın bir kısmını da dondurdu ama en önemlisi kılıcımı da tamamen dondurarak düşürmeme sebep olmuştu.

Geri çekilmeye çalıştığımda ise bana hiç fırsat vermeden saldırmaya devam etti. Tüm bedenim soğuktan yavaşlamaya başlarken bir anda iki ayağımda dondu.

''Teşekkürler Izuku sayende tüm bu kahramanlara sadece iki numaranın çocuğu olmadığını kanıtlamış oldum.'' dedi ve bitirici bir buz saldırısı yaptı. Üzerime gelen buzu yavaş çekimde izliyor gibiydim adeta...

''Benimle dalga geçme!'' diye bağırdıktan sonra ''Büyü gücüne 20.000 jeton yatır!'' diye bağırdım.

[Büyü Gücü Sv.33 -> Sv.41]

Azalan büyümün tekrardan arttığını hissederken, elimdeki mananın tamamını tek bir saldırıya koydum. Yüzümde bir sırıtış oluştururken ''İlk formu da ilk sen görmüştün ama fark etmez, ikinciyi de ilk sen görebilirsin.'' dedikten sonra bedenimden dışarıya kara bir duman yükselmeye başladı.

''Kara Alevlerin İkinci Formu: Ejder Hücumu''

Bedenimden dışarıya sızan kara alevler derimi yakarken uzun zamandır hissetmediğim acıyı tekrardan hissedebiliyordum.

[YEtenek Acı Direnci, acıyı baskılamaya çalışıyor.]

[Yetenek Dördüncü Duvar zihinsel acıyı azaltıyor.]

Todoroki'ye bakarken ''Hey ailelerimizi boşverelim ve herşeyimizle saldıralım. Bunu sadece buzunla karşılayamazsın biliyorsun değil mi?'' diye sordum, boğzaıma gelen bir miktar kanı yutarken.

Todoroki öfkeyle ''Sana babam olacak o şerefsiz mi dedi bunları, sana ne kadar ödedi...'' dedi ama cümlesini bitirme fırsatı tanımadım.

''Onun dediği tek şey bir avuç saçmalıktı. Hem o güç senin bedeninde ise sana ait olmuyor mu? Ayrıca her şeyi ile saldıran bana karşı sadece yarım gücünle saldırman adil mi?'' diye sorduğumda bir anlığına daldı, sanırsam geçmişinden bazı şeyleri düşünüyordu. Bir kaç saniyenin ardından kendine geldiğinde artık hem ateşi hem buzu aktifti.

Yüzümde gülümseme oluşurken ''O zaman son saldırılarımızı yapalım değil mi?'' diye sordum.

Todoroki'de bir gülümsemeyle ''Haydi gel bakalım!'' diye bağırdı. Bedeninden alevler dışarıya çıkarken ilk defa yüzünde bir duygu kendini belli ediyordu.