Bölüm 21

94 23 5
                                    

Izumi Bakış Açısı:

Iida, Todoroki ve ben, Hosu'daki kahraman katili ile kapıştığı ve onu bir kereliğine de olsa yendiğimiz haberi saklanmıştı ve tüm şöhret Endeavor ve Gran Torino'ya verilmişti. Her ne kadar bu durum beni rahatsız ediyor olsa da ceza almamamızın tek yolu bu gibi gözüküyordu. Sonuçta hepimiz izinsiz şekilde özgünlüklerimizi kullanmıştık.

Şimdi üçümüzde aynı odada sohbet ederken Todoroki ''Hey Izumi, hiç Izuku'dan bir haber aldın mı?'' diye sordu. Todoroki ve Izuku'nun arasının spor festivalinden beri daha iyi olduğunu tek fark eden ben olamazdım ama nedenini anlayamıyordum.

Alevin Şeytanvari Yargıcı: Sen sormadan söyleyeyim kardeşin hala baygın vaziyette.

Dünden beri ona belki de yüzlerce defa sorduğum için artık ben sormadan cevap veriyordu.

Bakışlarımı yere indirirken ''Hala baygın diye biliyorum ama onu tanıyorsam eğer bunu da atlatacaktır.'' dedim ama bunu derken içten içe bir kuşkum vardı; bu kuşkuya rağmen yüzüme bir gülümseme takınmıştım. Acaba Izuku bunca zamandır eve her geldiğinde gülümserken de böyle mi hissetmişti?

Biraz duraksadıktan sonra Iida robotsu hareketleriyle ''Evet onu şu ana kadar tanıdığım kadarıyla hep kendini zor durumlara sokuyor ama bunları atlatmayı da başarıyor. Cidden örnek alınası biri.'' dedi, buna hepimiz başımızı sallayarak onay vermiştik.

Todoroki tüm pozitif enerjiyi yok edecek o soruyu sorduğunda üçümüzde tekrardan sessizliğe bürünmüştük.

''Ormanın yarısını yakmasına sebep olacak nasıl bir kötüyle karşılaştı?''

Bu sorunun cevabını merak etsem bile sponsorum bunu söylememekte ısrar ediyordu ve vazgeçmem için bana 10.000 jeton vermişti. Artık istesem bile bunu soramıyordum çünkü bunun gibi bir miktarın önemini anlayabiliyordum... en azından anladığımı düşünüyordum.

Aslında ormanı yakanın Izuku olduğuyla ilgili hiçbir haber yayınlanmamıştı ama babam Izuku'nun başka bir hastanede olduğunu ve baygın olduğunu söylediğinde sonraki sabah çıkan orman yangını haberleri ile de birleştirilince bu çıkarımı yapmak zor değildi.

Bunlar dışında acaba Izuku, kahraman katili ile karşılaşsaydı nasıl savaşırdı, bunu merak etmekten kendimi alamıyordum. Eminim ki kılıcını çarpıştırabileceği bir rakip bulduğu için yetenek ve stigmalarını bile kullanmaya kalkışmazdı ama kılıç yeteneği olarak onunla baş edebilir miydi merak etmemek elimde değildi.

Stain şu ana kadar gördüğüm en güçlü kötüydü ve son andaki o sözlerini hatırladıkça kanım donuyordu. Eğer vücudu daha iyi durumda olsaydı eminim ki aramızdan bazılarının cenazesini kaldırıyor olurduk.

Ben kılıçlardan çok anlamasamda Izuku ile tamamen ters bir tarza sahip olduğunu söyleyebilirdim, kardeşimin kılıç stili insanın içine huzur ve rahatlama verirken; Stain'in kılıç tarzı ise tiksinme ve nefret duygularını hissettiriyordu. Yoksa bunlar onlar kendi kılıçlarını kullanırken ki hissettikleri duygular mıydı? Yani Izuku her kılıcını kullandığında zihnen rahatlıyordu, bu bazı kişilerin bahsettiği 'Odak Durumu'na çok benziyordu.

Ben daha bunu hiç başaramamıştım ama Stain ve Izuku'nun bunu başardığını şimdi anlayabiliyordum. Babamız bile bu duruma çok sık giremediğini söylüyordu ama Izuku'yu ne zaman kılıcıyla görsem sanki tamamen bu dünyadan arınmış ve sadece kılıcını kullandığı bir dünyaya geçmiş gibi gözüküyor. Bunu babama da anlatmalıyım belki ama emin olmadan yapmak istemiyorum...

Alevin Şeytanvari Yargıcı: Bir aydınlanma yaşamış gibi duruyorsun?

Dokuzuncu Havari: Kendim hakkında olmadığını biliyorsun ama... Bu arada Izuku'nun nasıl bu kadar sık Odak Durumuna girebildiğini biliyor musun?

Takımyıldızlarının Desteklediği: IzukuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin