3.BÖLÜM GELDİİİ

39 7 17
                                    


Tamay'ı yerde yatarken görünce çok korkmuştum. Hemen oturdum yanına ve elimi başının altına koyup uyandırmaya çalıştım. Sonra elimde bir sıcaklık hissetim. Hemen elimi çekip elime baktım. Elime bakınca kan olduğunu farkettim. Tamay'ın kafası kanıyordu. Çok afalamıştım. Donup kalmıştım öyle. Kendimi sirkeleyip hemen boynumdan atkımı çıkardım. Atkımı kafasındaki kanın üstüne bastırdım. Bu böyle olmayacaktı. Hemen hastaneye gitmeliydi. Telefonumu çantamdan alıp taksi çağırmıştım. Taksi gelene dek kafasındaki kanı durdurmaya çalıştım. Ama kafasına çok sert vurmuşum o korkuyla. Yarılmıştı kafası. Ah Tamay ne işin vardı ki burda. Niye sessiz sessiz geliyorsun ki arkadan. Off.

Taksi gelmişti sonunda. Adam beni arayıp kapının önünde olduğunu söylemişti. Ben ağlar vaziyette,

—Hemen evin içine girin. Çok acil.
Arkadaşımın durumu kötü. Hastaneye gitmesi gerekiyor, diyebildim zorla. Ağlamaktan kelimeler ağzımdan düzgün çıkmıyordu bile. Taksici hemen yanımıza gelmişti ve taksiye taşıdık Tamay'ı. Hastaneye doğru yola koyulduk.

Varmıştık hastaneye ve hemen hemşireleri çağırmıştım kapıya. Bir hışımla sedyeye aldılar Tamay'ı. Ben de peşinden gittim. Tamay'ın kafasına pansuman yapıldı. Ardından tomografi çekildi. Çok şükür ki bir sorun yoktu. Odaya alınmıştı Tamay. Ben de başında bekliyordum dua ederek. Gözlerini çok hafif açmıştı sonunda

—Tamay, Tamay iyi misin?

Gözlerini iyiyim der gibi kapadı. Ben de,

—Ben şey seni başka biri sandım. O korkuyla da çerçeveyi kafana vurdum. Özür dilerim. Senin olduğunu bilmiyordum. Gerçekten. Ben...

—Tamam Luna. Sorun değil.

—İyi misin şimdi? Kafan acıyor mu?

—İyiyim. Ufak bir ağrı var o kadar.

Demesiyle bir adam girdi odaya. Tamay'a doğru yürüdü. Ciddi bir tavır vardı üstünde. Bana ve Tamay'a bakıyordu sadece. Tamay'ın yanındaki koltuğa oturup

—İyi misin? Dedi. Kimdi bu
anlayamamıştım. Korkmuş bir hali yoktu. Akrabası olamazdı. Tamay da takmaz bir tavırla,

—İyiym, dedi.

Odada derin bir sessizlik kaplamıştı. Ve o kim olduğunu anlayamadığım adamın çok garip bakışları vardı. Rahatsızlık veriyordu. Ben de Tamay'a yönelip

—Geç oldu dedem merak eder. Ben gitsem sorun olmaz demi?

—Yok Luna. Sonra haberleşiriz. Dikkat et kendine.

—Sen de dikkat et, diyip çıkmıştım odadan. Eve doğru yürümeye koyuldum. Hava mis gibi toprak kokuyordu. Yürümek çok iyi gelmişti.

Çok acıktığım için eve vardığım gibi mutfağa gittim. Dedem de koltukta uyukluyordu. Buzdolabına baktığımda sadece sebze kalmıştı. Kahvaltılık kalmamıştı. Dedem de yine alışveriş yapmayı unutmuştu anlaşılan. Buzdolabının kapısını açmış içindeki sebzelere bakıyordum sadece. Çok yorulmuştum. Hiç halim yoktu kendime bişiler hazırlamaya. Ama çok da acıkmıştım. Buzdolabının kapısını kapattım. Telefonumu elime alıp pizza siparişi verdim. Çabucak gelmişti Allah'tan. Pizzayı alıp mutfağa gittim. Hemen yemeye koyuldum. Of harikaydı. Ta ki içinde başka bişi daha görünceye dek. İkinci pizza dilimini elime aldığımda altında bir kağıt gördüm. Kağıdın üstünde bir not:

"Tam da ipuçlarını görecekken bazı şeylerin farkına varacakken, talihsiz kaza..."

Bu kimdi benimle uğraşıyordu sürekli? Her hareketimden haberdardı. Anlamıyorum ne istiyordu benden. Çok saçma. Eğer bişileri öğrenmemi istiyorduysa ve eğer gerçekten de öğrenmem gereken bişiler varsa niye direkt söylemiyordu? Niye gizemli hallere bürünüyordu? Yani bir de neyi öğrencektim ki anlamıyorum. Yemek yiyordum ama onu da haram etmeyi başarmıştı bana. Düşünmeyecektim ama yine beni o üçgene koymayı başarmıştı. Bu kişi her kimse iyiliğimi isteyen biri değildi. Sanki bir hesabı var benle. Ama bu saatten sonra bunun peşini bırakmayacaktım. İlk olarak yarın Tamay'ın yanına gidip neden orda olduğunu sorcaktım. Belki o da benim gibi bu saçmalığın içindeydi. Öncellikle bunu öğrenip sonra yoluma devam edecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AYIN GİZEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin