Mafya katil Sadist Badboy üvey abim Mikaela +18

Gözleri...

Küfür var!!!!!!!!!

Yuu

Nikah töreninden sonra hemen valizlerimizi toplayıp yola çıktık. Guren ve Shinya Antalya'da bir balayına çıkıyordu ve biz artık Shinyalarda yaşayacağımızdan şimdiden taşınmamız gerekiyordu.

Eve geldiğimizde herşey normaldi. Benim bir oda seçmem gerekirken Guren Mika ile beraber kalacağım gerçeğini yüzüme vurdu ve bu çok etkileyiciydi. Yatarken göreceğim son yüz onunki olacaktı...

Ben eşyalarımı onun odasına taşımaya başladım. Mika gözlerimin içine bakıyor fakat hiç bir şey söylemiyor, sadece bakmaya devam ediyordu. Tam bu sırada merdivenlerde takıldım ve geriye doğru yavaş çekimde düşmeye başladım. Mika yüzünde bir sırıtışla beni izliyordu...Bir anda düşersem kafamın düşeceği yeri farketmiş olacak ki beni kaslı kollarının arasına aldı. Onun kolları benim için en güvenli şeylerdi artık. Bana sinirli bir şekilde bakıyordu. Kokusu vanilya ve kurşun kokusunun karışımıydı. Belki de sigaraydı ama içtiğini sanmıyorum. Gözlerinden alev çıkıyordu tam anlayamasam da çok yakındık...Bu onu istememe sebep oluyordu. Bir anda beni ittirdi ve bana bağırmaya başladı.
"Dikkat et aptal, üstüme düşecektin!"
Ben ağlamamak için kendimi zor tutarken dolan gözlerimi de saklamaya çalışıyordum. Bu sırada konuşmaya devam etti.
"Hadi yürü işimiz var amk."
"Tm."
Ben koşarcasına ilerlemeye başladım. Merdivenlerden çıktım ve odaya koştum. Odaya girer girmez Mika beni duvarla arasına sıkıştırdı. Ben ne olduğunu anlayamazken o bana yaklaşıyordu. Dudaklarımız neredeyse değecek mesafeye geldiğinde bana baktı ve "Heyecanlandın mı?" Dedi. Bunu söylerken yüzüne alaycı bir ifade takınmıştı. Yüzümün kızardığına emindim ve zorla başımı hayır dercesine salladım. Yüzündeki gülümsemeyi genişletti ve dudaklarıma uzandı. Yapacak bir şeyim olmadığı için ve kollarımı kullanmayı unuttuğum için gözlerimi kapatıp bitmesini beklemeye başladım. Tam dudaklarımız değdiğinde Mika kendini çekti ve "Haha kandırdım velet hahahahah" diye gülmeye başladı. Ben iyice domatese döndüm ve utandım. Buna rağmen yüzüme hoşnutsuz bir ifade takındım ve aldırmıyormuş gibi yapmaya çalıştım. Sinirli bir şekilde eşyalarımı yerleştirirken Mika da odanın ortasına ayaklı bir perde getiriyordu. Ona şaşkınlıkla bakakaldım.
"Geceleri seni görmek zorunda kalmak istemiyorum." Dedi. Açıklama yapmak zorunda değildi ama yapması içimi rahatlatmıştı. Daha sonra bir bant aldı ve her yere bir sınır çekmeye başladı. Gerçekten delirmiş olmalı diye düşündüm.  Bir anda bana döndü ve sinirle yaklaştı.
"Ne bakıyorsun? Yakın olmak mı istiyorsun?" Dedi. Bunu söylerken kolumu tutup beni kendine yakınlaştırdı.
"Yine kızardın. Gerçekten öpmemi mi istiyorsun?" Diyip tekrar yaklaştı. Bu sefer kanmadım ama beklemeye devam ettim. Madem bu kadar istiyordu ona verecektim. O yine geri çekmeye yakınken dudaklarına ben yapıştım.
Tam bu sırada odaya Guren geldi ve bizi dudak dudağa gördü.