Zilin çaldığını duyunca kapıya yöneldim. Kapıyı açmamla kızıl kafayı görmem bir oldu. Hiç bir şey demeden içeri ilerledi. Ve bende kapıyı kapatıp peşinden gittim. Banyon müsait mi? Diye sordu.
-Evet. Neden?
-Neden olabilir?
-Nerden bileyim felix soruyorum işte bende sana neden?
-duş alıcam çünkü
-neden benim evimde alıcakmışssın?
Banyon nerde?
Elimle şura da diye işaret ederek gösterdim.Gösterdiğim yere ilerlerken
-Bizim apartmanda sular da sorun var ve çok sıcak duş almadan yapamam diye ekledi ve banyonun kapısını kapattı.
Şaka gibiydi bu çocuk üç gündür onun yüzünden okuldan uzaklaştırma almıştım ve hiç bi şekilde beni sormamış etmemiş banyom da duş alıyordu. Gerçekten çok yüzsüzdü.Biraz zaman geçtiktenden sonra ben de hazırlanmaya başladım. Dün uzaklaştırma sürem bitmişti okula dönücektim. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Ama elim ayağıma dolanmıştı kızıl kafa bamyomda duş alıyordu napayım yani neden heyecanlanmıştım çok saçmaydı. Kendime sandviç hazırlarken kapının açılma sesini duydum. İçimden nihayet diye geçirmiştim yarım saatten fazla olmuştu banyoda kalalı. Arkamı dönüp nihayet çıkabildin diycektim ki. Üstüne giymesi gereken tişörtünü elinde tutuyordu. İyi ki altına eşofmanını giymeyi akıl edebilmişti.
-Ne bakıosun hiç mi üstsüz erkek görmedin?
Demesi ile kendime geldim Tanrım nr kadar süredir baktığımın farkında bile değildim. Nasıl topralıycağımı düşündüm ve,
-Hayır bizzat bende de var.Dedim. Gerçekten diye diye bunu mu demiştim!
-Hadi ya bende yok sanıodum aydınlattın sağol.
Konuyu dağıtmak için -Sandviç ister misin? diye sordum.
-Olur.
Hiç hayır dermiydi? demezdi tabiki.
-Sen sandviç hazırlaya dur ben de evden okul formamı giyip geliyorum.
Kapıya yönelmişti ki tişörtünü hâlâ giymediğini farkettim.
-Böyle mi çıkıcaksın?
Dediğimden sonra kendi süzdü ve,
-Ah unutmuşum doğru ama herkes sen değil öyle dik dik bakan olmazdı.
Diyip, tişörtünü üstüne geçirdi ve kapıdan çıktı.
Tam anlamıyla yerin dibine girmiştim...
Onun sandviçini de bitirmiştim ve bekliodum Tanrı aşkına nerde kaldı bu çocuk alt tarafı kıyafet giyicekti. Onun yüzünden okula geç kalıcaktım. Geliceği yoktu resmen bu çocuğun sandaviçini paketleyip çantama atmıştım ve evden çıkıp okulun yolunu tutmuştum. Kalabalık otobüsten inip okula girip sınıfın yolunu tutmuştum. Bir de ne göreyim felix sırasında oturuo Chris ile konuşuyordu. Sinirlenmiştim hem de çok bana bekle gelicem diyip haberi bile vermeden çoktan gelmişti bile o. Bende sırama geçtim ve bi kaç gündür konuşmadığım lee know ve han ile konuşmaya başladım. Chris sıradan kalkıp sınıftan çıktığında çantamdan sandiviçi çıkarıp felixin sırasının önüne geldim
-Al sandviçin!
Kafasını kaldırdı ve bana baktı.
-Aa unutmuşum ben seni.
-Dalgamı geçiyorsun hem bekle diyosun ve sonra hiç bir şey olmamış gibi kendin geliyosun insan bi haberi verir geç kalıodum senin yüzünden.
Soluksuz söylemiştim aval aval suratıma bakıodu.
-Numaran yoktu napayım?
Arka cebimden telefonumu çıkarıp arama yerine girerek
-Gir şu numaranı! Dedim.
Bana bakıp sonra sırasına koyduğum telefona yöneldi ve tuşlamaya başladı.
-Al.
Telefonu elime alıp kızıl kafa diye kaydettim. Sonra çaldırdım. Telefonunun sesini duyunca cebinden çıkararak ekrana baktı.
-Çok istiosan eğer sende kaydedersin eğer. Deyip arkamı dönerek sıradan uzaklaştım.
Kendi sırama oturdum. Hoca girmişti o sırada da.
Dersin bitmesini bekliodum çok sıkılmıştım. Zilin çalması ile sonun da be diyerekten ayağa kalktım.Bizim çocuklarla kantine ilerleyip oturduk. Sohbet etmeye başladık. Minho bi kaç dakika geçtikten sonra
-Neden o çocuğu dövdün? dedi.
Ah evet o meseleyi unutmuştum çocuğu kurtaran bendim ama dövmüş durumunda düşmüştüm ne diyeceğimi bilemedim ve müdüre dediğim şeyi söyledim minho'ya da
-Anlaşamıoduk.
-Öyle bi arkadaşın bile olduğunu bilmiodum hyunjin bizden bi şey mi saklıyorsun?
Han da söze katılarak ;
-Evet hyunjin bu aralar bi tuhafsın bişey varsa anlat.
Neyi anlatıcağımı bile bilmiyordum ne olduğunu bile bilmiyordum ama kendine söz geçiremiyordum tek bildiğim buydu.
-Bişey olduğu yok aynıyım sadece biraz canım sıkılıyor şu aralar o kadar diye geçiştirdim. Sürekli geçiştiriodum şu aralar onları. Yakın arkadaşlarıma böyle davranmam içimi yiyodu ama ne anlatıcağımı bile bilmiodum zamana ihtiyacım vardı. Bir kaç dakika sonra içeri felix ve Chris girdi. Chrisin elinde yediği sandiviç dikkatimi çekmişti. Benim felixe yapıp verdiğim sandiviçti.Chris'e mi vermişti onu yani? Kantin sırasına geçip başka bi sandviç aldığını gördüm. Oturup yemeye başladı. Bu beni nie bukdr kırmıştı ki. Alt tarafı bir sandiviç di. Ama neden benim yaptığımı yemek istememişti. Benden mi iğrenio bu çocuk?diye düşünmeden edemedim.
Tanrı aşkına sinirlerimi bozuyor bu çocuk. ..Aylar sonra yaşam belirtisi veriyorum :))
Oylamayı unutmayın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Red Míraclé | Hyunlix
FanfictionKarşı komşum neden bu kadar dikkat çekici ve soğuk kanlıydı? Benim kızıl mucizem..