Elimde kartonlar,sırtımda ağır çantamla eve doğru yürüyordum.Okul sonu olduğu için çok fazla kitap götürüyorduk. Sınıf arkadaşlarımın vakti olmadığı için ödevlerini ben yapacaktım.Aileleri yüzünden bir işte çalışmak zorundalarmış.Bu sokağı dönünce bizim eve yaklaşıyorum hemen bu yüklerken kurtulucam. Bu ambulans sesi de ne. Yanımdan hızlıca bir ambulans bizim sokağa girmişti. Çok meraklanmıştım hızlı adımlar ve kesik nefeslerle daha hızlı yürümeye başladım. Köşeyi dönünce dünyanın bütün yükü üstüme çökmüştü. Bizim evimizden ceset torbalarıyla iki kişi çıkarılıyordu. Beynim o kişilerin annem ve babam olduğunu algılamak daha istemiyordu. Bana arkadaş gibi olduğundan mıdır bilmem babama daha yakınımdım. Ambulansa ikinci ceset konulurken babamın yüzü olduğunu gördüm ve sadece "Baba" diyebildim. Bu en sessiz çığlığımdı. Herkes dönüp bana bakmıştı,durduğum yerde kalakaldım. Tüm bedenim,nefesim,kalbim dahi durmuştu ama gözyaşlarım durmuyordu. Babamı ambulansa koyan adamlar durmuyordu. Lütfen durun dedim içimden lütfen onları götürmeyin. Bacaklarım daha fazla bu hisse dayanamayıp kendini bıraktı.
Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. Tek başıma yatıyordum. Aklımı toparlayıp neler olduğunu hatırlayınca o acıyı tekrar kalbimde hissettim. O anı tekrar tekrar yaşadım. Her saniyesi gözümün önündeydi. Odadan hemen dışarı çıktım. Kimse yoktu annemle babamın Morgta olacağı aklıma geldi. Gözlerimin yaşından etrafı göremiyordum. Asansörün önüne geldim ve elim titreyerek asansörü çağırdım. Uzun bir saattir baygın olmalıyım ki hava kararmıştı. Asansöre binip morg katına indim. Bir adım atmak hareket etmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Morgun önünde bir görevli uyuyordu. Gizlice odaya girdim. İçim ürperiyordu. Annemle babam daha dün beraber olduğum annemle babam bugün nefes almadan burada yatıyorlardı. Annem ve babamın olduğu yere gittim ikisi de yaşarken olduğu gibi hep yan yanaydılar ikisinin ortasına yatıp ellerini tuttum. Bu beraber son gecemizdi. Tüm dünyaya acımı haykırmak istedim ama sesim bile çıkmadı. Annem ve babamın kolları ve donmuş bedenleri arasında son kez uykuya daldım.
Çok yüksek bir dağın tepesindeyiz. Çok üşüyorum. Annem ve babam gülümsüyor ama ben bu gülümsemeyi biliyorum. Biraz acı biraz da korku dolu bir gülümseme. Anne çok üşüyorum diyorum. Konuşmuyorlar.Kar yağmaya başlıyor. Uçuruma doğru gidiyorlar ben de gitmek istiyorum ama hareket edemiyorum. Onlara tutunmak istiyorum ama soğuktan donmak üzereyim. Bana son kez gülümseyerek el sallıyorlar. Bir adım daha atıp kendilerini boşluğa bırakıyorlar. Olamaz bu hissi bu acıyı biliyorum. Onları yine kaybetmenin acısı. Bir anda ısınmaya başlıyorum ya da donarak ölüyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polyanna'nın Ölümü
ChickLitYapılan tüm haksızlıklara ve hatalara göz yuman Sarah her şeyin farkına vararak mücadeleye girer.