Multide Simay..
Not: Iki arkadaş aynı kişiyi seviyor... O kişi Ediz
İrem'den..
Kahvaltı masasından kalktım , telefonumu ve Kulaklığımı alıp dışarı çıktım. Simay'ın evine doğru yürümeye başladım. Simay evinin önünde beni bekliyordu. Zaten hep ben geç kalırım.
Simay=S Irem=I
S-Yine geç kaldın. Dedi sıkıntıyla..
I- I'm sorry dedim üzgün takliti yaparak. Simay İngilizce konuşmamı sevmez.
S-Irem! Dedi ve ardından ekledi "Hadi okula ilk günden geç kalmayalım. Dediğinde gözlerimi devirdim. Simay okula doğru yürümeye başlamıştı bile. Bende Kulaklığımı takıp yanından yürüdüm .Okula vardığımızda Bir şirin kız (bizim yaşlarımızda) Simay'ın yanına geldi. Birşeyler konuşuyorlardı ama ben etrafı gözetliyorum. Geçen seneden değişen pek birşey yoktu. Simay yürümeye başladığında bende yanında yürümeye devam ettim.
S- Bügünmüş
I- Ne bugünmüş?
S-Balo.
I-Balomu vardı?
S-Hoşgeldin Balosu tam balo gibi değilmiş ama işte neyse sana göre parti..
I-Gidelim o zaman .
S-Kavalyesiz mi? Olmaz.
I-Ben Kavalyesiz gideceğim. Dedim umursamdan.
S-Neden?
I-Boşverilim biz. Ben tuvaletteyim. Dedim ve yanından ayrıldım.Simay'dan...
Irem yanımdan ayrıldıktan sonra Ediz yanıma geldi. Birazcık(!) heyecanlanmış olabilirim.
Ediz=E
E-Balo varmış duydunmu?
S-Evet. Dedim kısaca uzatmaya gerek yoktu.
E-Benimle gelmeni istiyorum? Kavalyeniz olmaktan mutluluk duyarım dedi şirin bir gülümsemeyle. Bende dayanamayıp kabul ettim. Saat 8 de evden alacağını söyledi,Ediz'den bahsedeyim biraz.. O okulun pöpüler yakışıklı çocuğu. Onu seviyorum. Sadece ben değil nerdeyse okulun yarısı. Neyse Gerçekten mutlu oldum. Onca kızın arasında bana teklif etmesi hoşuma gitmişti. Irem yanıma geldiğinde ona baktım. Deniz'in yanımda olduğunu görmüştü herhalde.
İ-Ediz burdaymış.
S-Evet.
I-Ne oldu?
S-Beni baloya davet etti
I-Sevindim dedi ama birazda olsa üzüldüğünü biliyordum.Irem koşa koşa sınıfa gitti. Yanıma bir Punk tarzı çocuk geldiğinde ona baktım.
Ç=Punk tarzı çocukÇ-Ediz'e dikkat et.
S-Neden?
Ç-Çünkü bu baloda sana oyun oynayacak.
S-Sana inanmıyorum git başımdan dediğimde "seni uyardım" dedi ve gitti.Sınıfa geldiğimizde dersin İngilizce olduğunu hatırladım. Ah benim şuçum ne ya!? . Ben arkaya geçerken Irem ikinci sıraya oturmuştu. Derslerine önem veriyordu. Bende tabiki ama ikimizinde sevmediği dersler oluyor. Örnek; ben ingilizceyi sevmem irem'de Matematiği. Diğer derslerde yan yana otururuz. Ah! Hayır inek değiliz.. Şöyle düşünün Teen wolf'taki Lydia Martin gibi.. Ben değerleriyle iyi geçinen Cici kız rölünü oynuyorum. İrem'in yanında kendim oluyorum. Irem ise insanlarla iyi geçinmeye çalışmaz, umursamaz, Bad girl gibi ve çok iyi dövüşen biri. Nedenini sormayın. Benim yanımda kendi olabiliyor. Diğerlerine Değer vermez ama onun kardeşi gibiyim. Sık sık kavga ederiz ama yinede birbirimizi severiz . Eninde sonunda zaten barışırız.
Ders bitmek üzere ve irem inadına Inek kızlara soru bırakmıyor. Diğerleri bu haline gülüyor ama İrem'in attığı bakışlarda susuyorlar. Evet! Kötü kötü bakabilir vee tabikide bende ama çok kullanmam. Zil çaldığında 'sonunda' diğerek İrem'in yanına ulaştım.
S-Nasıldı ders Zeki Kız.
I-Nasıl kızdırdım ama önümdeki kız sinirlendiğinde Domates kesildi, Hahah dedi .
S- Kötü bakınca gerçekten korkunç oluyorsun.
I-Amaç bu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIS
ChickLitArkadaş edinmenin tek yolu arkadaş olmaktır. -Ralph Waldo Emerson Ili birbirinden farklı düşünceleri olan iki iyi arkadaşın bakış açıları, utançları, sırları, yalanları, anıları, gerçekleri, hayalleri ve hoşlantıları...