Not Your Barbie Girl | Taekook

|1|

Jungkook gecenin karanlığında pembe eteği üstünde 'not your barbie' yazan cropu ve topuklu ayakkabılarıyla zıplaya zıplaya yürüyordu.

"La la la la la..."

İki yandan kuyruk yaptığı pembe saçı sallanırken suyun üstünden zıpladı.

"La la la la la bugün kiminle oynasam ki?"

Şarkısını söylerken kendi kendine gülüp etrafına bakındı.

"Hadi ama kimse yok mu benimle oyun oynayacak?"

Sonunda ara sokaktan bir ses duyduğunda bir adamın kızı sıkıştırdığını gördü.

"Bırak! Tüm paramı veririm yeter ki bırak!"

"Para değil seni istiyorum yavru."

Jungkook sokağa giriş yaptığında topuklu ayakkabılarının sesi yankılanmıştı.

"Belliki o seninle oynamak istemiyor, onu bırakıp benimle oynar mısın? Lüütfeen!"

Adam onu süzüp sırıttı ve tuttuğu kızı bıraktı. Kız koşarak uzaklaşmıştı anında.

"Gel bakalım oynayalım güzellik."

"1 dakika. Klasik şarkımı açmalıyım."

Ava Max-Not your barbie girl şarkısını açıp adama yürüdü.

"Barbie sever misin? Benim bir sürü barbiem var."

"Severim tabi. Gel bakalım barbie bebek... Oynayalım."

"Benimle oynamak istediğin için teşekkürler. Çoğu kişi benimle oynamak istemiyor."

"Ahh zavallıcık ben seninle her zaman oynarım."

Jungkook kıkırdadı.

"Her zaman mı? Ama bu çok uzun zaman. Senin o kadar vaktin yok ki. Benimle sadece 1 kere oynayabilirsin."

Eteğini kaldırıp jartiyerine sıkıştırdığı pembe barbie desenli bıçağını aldı.

"Onu napacaksın?"

Geri geri adım atınca Jungkook dudak sarkıttı.

"Yoksa sende mi benimle oynamak istemiyorsun artık?"

"Yaklaşma bana."

"Sıkıldım senden. Benimle oynamıyorsun!"

Elindeki bıçağı adamın tam kalbine fırlattı.

"Ahhh!"

Yaklaşıp bıçağı çıkardı.

"Benimle şarkı söylesene. Söylemeyecek misin?"

Karşısındaki acıdan ve şoktan konuşamıyordu.

"Sıkıcısın! Sıkıcı! Sıkıcı! O zaman bende kendim eğlenirim!"

Zorla ağzını açtırıp dilini kesti.

"Benimle şarkı söylemeliydin!"

Kalkıp topuklusuyla kafasına basarken tişörtünü yırtıp sırtına kalp kazıdı.

"Üzgünüm ama not your barbie girl..."

Kalbin içine bıçağı defalarca saplayıp çıkarttı ve kahkaha attı.

"İşte şimdi eğlendim. Yaa eteğime kan sıçramış... Bu eteği çok seviyordum! Kötü arkadaş!"

Hırsını alamayıp biraz daha vücudunu deşti. Gözleri açık olan adamın gözlerini parmaklarıyla kapattı.

"O kötü bir arkadaştı tanrım onun yüzünden en sevdiğim eteğim kirlendi. Lütfen onu cehennemin en sıcak yerine at. Teşekkürler."

Bıçağı jartiyerine geri koydu ve kanlı elleriyle zıplaya zıplaya yürümeye başladı.

Açtığı şarkın tam bıçağı sapladığında bittiği için kendisi şarkı söylüyordu.

"La la la la la la Jungkook bugün arkadaş buldu!"

Telefonundan kalpli makyajını kontrol etti. Çenesine sıçrayan kanı görünce omuz silkip telefonunuyla dans etmeye başladı.

Kahkahalar eşliğinde karanlık sokaktan çıktığında oldukça mutluydu.

•

Uzun zaman sonra yeni bir kitap! Diğer kitabım bir utanç kaynağı onu görmezden gelin lütfen.

Bu kitapta feminen, katil ve ucundan manyak bir Jungkook göreceğiz.

Bu bölümdeki makyajı;