Özel Bölüm-1

54 5 0
                                    

KIDRAUHL'UMA BİNİNCİ KEZ.

Merhaba bebeğim. Milyonuncu kez, seni çok seviyorum. Birgün seni görmeyi de çok istiyorum ayrıca. Sana sarılmayı, sesini duymayı, yürüyüşünü, gülüşünü görmeyi çok istiyorum. Hatta karşında boş boş ağlamayı bile. Düşünsene buna bile razıyım, normalde gözyaşlarımı saklamayı tercih ederim ama konu sen olursan bu söz konusu dahi olamaz.
İnan dedin, asla asla deme dedin. Şimdi inanıyorum. Hayatımdan "asla"yı da kaldırdım. Ama olmuyor. Senin yüzünden benimle dalga geçiyorlar. Üzülüyorum ama vazgeçemiyorum tabii. "Banane" diyemiyorum. Tamam, kabul. Ben senin hayranın falan değilim, sana aşığım.

Hiç bu yaşta olur mu?

Hiç tanımadığın birine aşık olunur mu?

Hiç tanımadığın biri için her gece ağlanır mı?

Oluyor. Nasıl bilmiyorum ama oluyor. Bu sefer ciddi. Eskisi gibi Justin demiyorum sana, Kidrauhl diyorum. Çünkü bu sefer gerçekten seviyorum. Gerçi 'Seni seviyorum'u da eskittiler. Oysa ki neler ifade eder bu cümle?
Konserine gitmek? İmkansız biliyorum. Ama kaç kişi gidiyor hak etmeden? Adil mi? Nolur bana da gel, bana da seni seviyorum de, beni de konserine kendin davet et, bana da sarıl artık lütfen.
Gözlerin bana hayat veriyor, senin büyülüyor, gülüşün rüyalarımı süslüyor, uzağımda olman da doğal olarak ağlatıyor. Önüne geçemiyorum. Hakkındaki hiçbir duygunun, bana hissettirdiğin hiçbir hissin önüne geçemiyorum. Durun diyemiyorum, olmuyor.
Sen benim 5,5 yılımsın. Bunu da diğerleri gibi ağlayarak ve hiç öğrenemeyeceğini, okuyamayacağını bilerek yazıyorum. Onca kilometre öteden kanımı donduruyorsun. Hakkında bir şey okurken nefes alamıyor, donup kalıyorum. Ne söyleyebilirim ki daha fazla?
Ama hâlâ onca kişi karşıma geçmiş "O seni umursamıyor, o seni tanımıyor" deyip duruyor . Bilmiyor muyum sandın beni umursamadığını? Biliyorum. Yemin ederim çok iyi biliyorum, kalıbımı basabilirim ama yine de yaptığın her hareket, söylediğin her kelime beni benden alıyor. Seni kimsenin yanında istemiyorum, çünkü kıskanıyorum. Her şeyden ve herkesten. Seni üzeceklerinden korkuyorum biraz da. İncinmenden, ağlamandan.
Çünkü o bir damla gözyaşın benim saatlerce hatta günlerce ağlamama sebep oluyor. Ben seni her şeyden çok seviyorum, tek istediğim şey sana sımsıkı sarılıp kokunu içime çekerek ağlamak. Bu benim hayalim ve 2.750 TL. Bunu yaşamadan ölmek istemiyorum. Justin. Sen benim her şeyimsin. Bir şeyi çok isteyince olmazmış ya hani? Ben seni çok istiyorum. Hayatımda olmanı...Ya olmazsa Justin? O zaman ne yapacağım? Günün birinde sana arkamı dönüp nasıl giderim?  Yapamam ki ben. Artık rüyalarımda seninle konuşabildiğim için hergün geceyi özlüyorum. Geceyi de senin yüzünden sevdim. Oysa ki gece kötü insanlara aittir. Kötü insanları sevmek zorunda bırakma beni. Gerçi senin için onu da yaparım ama n'olur izin verme.
Sana sarılmak istiyorum ve bu duyguyu tatmak. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?  Karşılıksız sevgi. Bak tam da bunun içindeyim, hapsoldum biliyor musun? Aslında var ya yazacak hiçbir şeyim yok. Gerçi yazacaklarım var ama yazmak istediklerimi temsil edebilecek kelimeler yok. Şu yazdığım yetersiz satırlara bak. Kendimi gram anlatamıyorum.
Hiç gerçek arkadaşım yok mesela, hiçbirini senden çok seviyorum. Amacım konserine gelip diğerleri gibi hava atmak mı sanıyorsun, OLLG olmayı sadece hava için istediğimi mi sanıyorsun? Hayır, nefesini duymanın, sana sarılabilmemin tek yolu bu o yüzden çok istiyorum. Biz seni hergün sokaklarda göremiyoruz.
Neden sana en çok bu yıl bağlandığımı biliyor musun?  Çünkü daha önce etrafım insanlarla doluydu. Acı çekmenin, yalnız kalmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Öğrendim. Hiç güzel bir şey değilmiş inan bana. Sonra birilerine ihtiyaç duydum. Etrafıma baktım, kimse yoktu biliyor musun? Yanaştım herkese "Beni de sever misin?" dedim. Hepsi 'hayır' dedi biliyor musun?  Yalnızlığı ezberlemiş, yaşadıkları yüzünden düşünceleri olgunlaşmış bir insanı yanlarında istemediler. Gözlerimizi popülerliğin verdiği haz, kulaklarımızı küfür doldursun dediler. "Yapmayın, yaptıklarınız çok yanlış." dedim. Sanane dediler. Sanane denince ne denir ki? Sustum, dediklerini yaptım, gittim. Sonra gözlerimin iyice bi sildim.
"Beni ağlatmalarına izin vermeyeceğim." dedim. Sana bağladım. YouTube'ta video ve kliplerini izlerken bile ağlamaya başladım. Seni tanımam imkânsızdı ama yıllarca hayalini kurdum. Beni sevmiyordun ama en azından benden nefret de etmiyordun. Bu hoşuma gitti. "Seni sevmeme izin verir misin?" dedim. Hiç kuşkusuz çekinmeden, "Evet." dedin. Ben de şaşırdım! "Nasıl? Artık birilerini sevebilecek miyim? Bana kızmayacak mı?" dedim. Kendimi alamadım, sormadan edemedim. Gözlerimi kapattım ve mucizeme, sana inandım. Senin de istediğin buydu ya zaten. "Bu albümün adının Believe olmasını istiyorum, Believe olsun. Çünkü insanların bana inanmasını istiyorum."
Gözüm kapalı seni takip ettim. "Canımı acıtır mı?"  demedim. Çünkü acıtır, bilirim.
Bak artık 21 yaşındasın, kocaman adam oldun. 60 milyon sana aşık. Belki de aşktan öte. Belki de daha fazlası kim bilir? Belki de kenarda bir yerde benim yaşadıklarımı yaşayıp gözlerini sana kapamıştır biri. Tam da bugün belki birileri benimle ağlayıp bu cümleleri kurmuştur. İnsan seni nasıl sevmesin? Nasıl bu hayale kendini kaptırmasın? Ama artık beni yormaya başladı. Dedim ya beni ağlatmalarına izin vermeyeceğim diye, şimdi sen beni her gece ağlatıyorsun ve  bir şey diyemiyorum.
Seni görmeye, bana bunları hiç dokunmadan yapan adamı tanımaya ihtiyacım var. Hala inanmıyorlar sana aşık olabileceğime, bıraktım tamam inanmasınlar. Ama sevgi iki kişi arasında olur. İki kişi arasında güzel durur. Lakin biri benim, diğeri de benim şimdi.
Artık nolur gel ve biri sen ol. Nolur o konsere gidebilmem için dua et. Benim gibi her gece ağlama, tamam. Ama lütfen bir adımda sen gel artık. Ben koşmaktan yoruldum.

BU BÖLÜMDE SORUN OLDU, TEKRAR YAZMAK ZORUNDA KALDIM VE BAYAĞI BİR ZAMANIMI ALDI. HATTA SAAT ŞUAN 00:30'A YAKLAŞIYOR. LÜTFEN SİZDE BİR VOTE TUŞUNA BASMAYI ÇOK GÖRMEYİN.

İYİ GECELER.

*JUSTIN İÇİN*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin