130721, başlangıç.
sizde başlangıç tarihinizi bırakır mısınız buraya?
•••
Tanışma hikayemiz, klasik aşk hikayelerine hiçbir zaman benzememişti. Daha çok dibe batmışken birbirimize rastlamış gibiydik. Hatta belki daha beter bir haldeyken.
Uyuşturucu kullanmaya yeni yeni başladığım zamanlar, sokakta hap bulabileceğim birilerini arıyordum. Bunun için elbette ki, kendimi ara sokaklara atmıştım.
Birilerini bulmuştum ama hiçbirinde istediğim şey yoktu. Umudumu kaybetmişken, elindeki bira şişesiyle ayakta zar zor duran adamın biri bana birini söylemişti. Buralarda hep ondan uyuşturucu bulduklarını, istediğim şeyin onda olabileceğini söylemişti.
Bende denemekten zarar gelmez mantığıyla, adamın söylediği sokağa girmiştim. Gerçi sarhoş bir adamın dediklerini yanlışta anlamış olabilirdim. Çünkü kimseyi bulamamıştım, gecenin bir yarısı olsa da uyuşturucu satan birinin burada olmayışı bana yanlış yere geldiğimi düşündürmüştü.
Bir süre sonra öksürük seslerini duyduğumu hatırlıyorum, ne olduğunu merak ederek oraya doğru hızlıca gitmiştim. Neden yaptığımı bilmiyor, bir halde.
Grafiti ile 'not my problem' yazılmış olan bir duvarın önünde bulmuştum onu, etrafı çer çöple çevrili bir halde. O zamanlar ilerde yaşayacaklarımızı tahmin dahi edemezdim.
Uyuşturucu yüzünden bir kriz geçiriyordu, anladığım kadarıyla. Titriyor, öksürüyor ve saçlarını çekiştiriyordu. Bu görüntü kendime itiraf edemesem de beni oldukça korkutmuştu. Yeni kullanmaya başlamıştım uyuşturucuyu, şimdiye kadar böyle bir duruma düşmemiştim. Korkmuştum, belki de ilk defa hayatımda bu kadar korkmuştum.
Zorlukla yutkunup, yanına yaklaşmıştım. Nasıl yardım edeceğimi bildiğim söylenemezdi, bilmiyordum.
Beni fark etmemişti ki zaten etmesini de beklemiyordum. Biraz beklersem sakinleşeceğini düşünmüştüm, dediğim gibi korkmuştum ve ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
“Hiç, hap var mı yanında?” ve bu onun bana söylediği ilk şeydi, belki de o zaman anlamam gerekirdi.
Şaşırmıştım, öksürükleri arasında zorlukla konuşup bana dönmüştü. Uyuşturucu krizi geçiriyor olduğu halde neden hap istediğini anlamamıştım. Kafayı mı yemişti?
“Şey bir tane var.” elimi cebime atıp küçük bir kutu çıkarmıştım, hapları bu kutunun içine koyardım çoğu zaman.
“Verir misin?” kutuyu görünce artan titremesi ve daralan nefesleri arasında sesini zar zor duyabilmiştim.
“Kriz geçiriyorsun, içmemen gerekmez mi?” dedim, endişeli halimi gizleyemezken.
“İyi olacağım, lütfen verir misin?” titreyen elleriyle saçlarını gözlerinin önünden çekerken mırıldandı sessizce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sex with my ex
Fanfictionsen benim için ölüyordun, ben ise bunun için minnettar olmakla yetindim. belki bir geri dönüş yolu olabilirdi ama ben hiçbir zaman senin gibi sevmeyi öğrenemedim, özür dilerim. angst.