Arkadaşlar bir erkeğin ağzından kitabı yazmaya devam ediyorum.Lütfen yorum yapın düşüncelerinizi merak ediyorum.Bu diğer bölümlere bakarsak biraz daha uzun oldu.Yorumlarınızı heyecanla bekliyorumm.Sizleri çok seviyorummmmmm.....Aşk Hayatınızdan eksik olmasın
Kahraman Yörükhan;
Karısını seven ama karısının ona söylediği yalanlar,entrikalar yüzünden ondan gitgide uzaklaşan , aradığı gerçek sevdayı ve çocuğunun gerçek annesiyle yaşayacağı tutkulu aşktan habersiz karısı ve çocuğunun annesi arasında seçim yapmak zorunda kalacak varlıklı iyi kalpli adının adamı Kahraman gibi kahraman cesur bir adam...Karım Defne çocuk sahibi olmayı çok istiyordu çocuğumuzu kaybedince uzun bir süre kendine gelemedi sadece o değil bende o günleri hatırlamak istemiyorum.Ama şimdi bir çocuğum olabilecek fakat ben hiç birşey hissetmiyorum.Ne bir mutluluk ne de en ufak bir heyecan kırıntısı benim tek hisettiğim şey artık hayatlarımız eskisi gibi olmayacak.Ne benim ne karımın ne de çocuğumuzu taşıyacak olan kadının...
Hayatlarımızda çok büyük değişiklikler olacağını hissediyorum.Aslını bilmek istiyorsanız çocuğumun olup olmaması umrumda değil.Ben baba olmadan da mutluyum ama sanırım karım Defne değil...
Sabah kaltığımda Defne'yi yanımda göremedim.Ama eminim buralardadır.Aslında hep ben erken kalkarım ama bu sefer o benden önce davranmıştı.Giyinip aşağı indim uzun bir yolculuk olmuştu.Hataydan İstanbula 5 saatlik bir uçak yolculuğu...Ama aklımda o dün gördüğüm kız vardı neydi adı haa Elif...
Acaba neden paraya bu kadar ihtiyacı vardı ne yapacak o parayı aslında beni ilgilendirmez aramızdaki tek ortak nokta aynı memleketli oluşumuz ve benim tarlalarım da nar bahçelerimde çalışması...
Aşağıda tüm aile fertleri toplanmıştı ama Defne yoktu.
-Aysel??
-Efendim Kahraman bey- Defneyi gördün mü?
-Kahraman bey Defne hanım sabah erkenden çıktı nereye gittiğini bilmiyorum
-Tamam Aysel saol.
Masaya oturduk ve Defne kahvaltının son saniyelerinde sofraya geldi.
-Herkese günaydın.
Defne anladığıma göre alışverişten geliyordu.Çünkü elinde bir sürü poşet vardı.Poşetleri Aysel'e verdi ve yanıma oturdu.
-Hoşgeldin Defne
-Merhaba canım bende alışverişten geliyordum.Çocuğumuza kıyafetler,oyuncaklar aldım.Kız mı erkek mi olacağını bilmediğim için iki takımdanda aldım.Nasıl iyi yapmışım değil mi?
-Defne, haa şu mesele ee annem birini bulabilmiş mi?
O anda annem söze girdi aslına bakarsanız laflarımızın arasına girmesinden hoşlanmıyorum ama torunu o kadar istiyorki artık ona herşeyi yakıştırıyorumm.-Hayır oğlum daha bulamadım ama bizim oralara haber yolladım.Yakında elbet birisi çıkar.
Elifler tam Hatay'ı terk ederlerken Elif Yörükhanların çok paralı bir işte çalışacak bir kadın aradıklarını duydu.Ama buna zamanı yoktu hemen İstanbul'a gitmeleri gerekiyordu yoksa herşey için çok geç olabilirdi.Hemen İstanbul otobüsüne bindiler.Ama babalarının ölüm haberi çoktan köyde yayılmıştı ve polis heryerde Elifin annesini arıyordu.Ve buldu da Tam otobüsteyken annesini buldular ve tutukladılar.Hemen İstanbula sevk edildi.Ve artık İstanbuldaydılar...Elif, annesinin ne kadar ceza alacağını ve ne yapılması gerektiğini bir polise sordu.
-polis:Annenin kurtulası için iyi bir avukat lazım ve iyi avukatlar 50-60 binden başlıyor.Kolay gelsin kızım dedi ve gitti.
O anda Elif'in kardeşi Nazlı yere yığıldı.Hemen hastaneye gittiler.Doktor Elif'e kardeşinin kalp hastası olduğunu ve astımın sadece onun bir etkisi olduğunu söyledi.Kalbinde bir delik olduğunu ve ameliyat edilmezse ölümle sonuçlanacağını ameliyat için 150-200 bini gözden çıkarması gerektiğini söyledi.
Elif bu olaylardan sonra ne yapacağını şaşırdı ve aklına Yörükhanların bir kız aradıkları geldi kardeşi hastenede yatarken Yörükhanları bulmaya gitti.Evet bulmuştu artık onların konağındaydı.Hemen iş için Kıymet Hanımla görüşmek istediğini söyledi.Kıymet hanım hemen kızı görmek istedi ve yanına çağırdı.Kız tam aradığı gibiydi hoşuna gitmişti kız hem güzel hemde eli yüzü düzgün bir kızdı belli ki hiçbir şeyi olmamıştı kızın hemen işi anlatmaya başladı.-Bak kızım biz çok denedik fakat bir türlü torun sahibi olamadık.Ama bir gün bir şey öğendik aslında torun sahibi olabiliyormuşuz o yolsa "taşıyıcı annelikmiş bizde torunumuzu taşıyacak birini aramaya başladık.Elif tam olarak anlayamamıştı.Ne oluyordu bu kadının bahsettiği iş neydi kafası karışmıştı.
-Ne demek istiyorsunuz?
-Bak kızım sen bizim torunumuzu Yörükhanların varisini taşıyacaksın.Ama çocuk senin olmayacak sadece onu dokuz ay karnında taşıyacaksın.
-Elif şok olmuştu.Neler oluyordu?Bu kadın ne diyordu hemen çantasını aldı ve arkasına bakmadan konaktan çıktı böyle birşey olamazdı.Ama aklının bir köşeside bunu yapmak zorunda olduğunu söylüyordu.Yoksa hem kardeşini hem annesini kaybedecekti.Ve buna mecburdu....
Arkadaşlar nasıl gidiyor yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum.Sizleri çok seviyorum.Bakalım kahramanlarımızı yeni bölümde neler bekliyor....Ne diyorsunuz nasıl devam edelim yorumlarrr.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimin Yazıldığı Gün
RomanceAşk... Yeryüzündeki o en büyülü duygunun çocuğu değilim ben. Çünkü aşka sebep olan benim... benim doğmamı bir soyun devamı Yörükhan ailesi için istediler. Oysa benimle birlikte büyük tutkulu bir aşk doğucaktı. İki annem var benim. Birisi beni babam...