"6. hissin gerçekten de çok kuvvetli, Darl," dedi Scarlet, bana bakarak. Benim hangisinin altında dudak parlatıcısı olduğunu bulmam için üç kutu sunmuşlar, bulabileceğimi tahmin etmemişlerdi. Ben ise sadece kalbimi dinleyerek bir tanesine dokunmuştum; o da doğru çıkmıştı.
"Ben bir kere bile doğru kutuya dokunamadım, amına koyayım," dedi Bonnie heyecanla. Onların bitmeyen övgüleri benim bile uykumu getirmişti.
"Uyuyalım mı artık?" dedim esnememin arasından. "Saat biri geçti ve çok uykum var... Yarın da okul başlıyor..."
"İyi yatın, ben bir su alıp geliyorum," dedi Emma. Ben yatağıma, Scarlet iki kişilik yatağımın diğer tarafına, Bonnie yatağın karşısındaki açılır koltuğa yerleşti. Emma geldiğinde de yatağın kenarından çekmece gibi açılan portatif yatağa yerleştiğinde son gece dedikodularını yaparlarken ben uykuya dalmak üzere olduğum için onlara katılamamıştım.
•
"Siktir, siktir, siktir, siktir!"
"Ne oldu, Darlene?!" dedi Emma arkamdan telaşla.
"Hani bana hatırlatacaktınız! İki haftadır beraber yatıp kalkıyoruz ama bana bir ödevi hatırlatmayı aklınızda tutamadınız mı ama ya? Offf..."
"Yine mi edebiyatı unuttun?" dedi Bonnie alayla karışık sırıtmayla. Gruptakilerle uğraşmak onun ilk ve tek göreviydi.
"Evet! Yaşlı Mr Binns beni bu sefer öldürecek... Geçen senenin yaz tatili ödevini yapmadığımda okuldan atılma garantisi vermişti."
"Aşkım, sanki biraz haklı, ha?" dedi Scarlet yumuşak bir sesle. "Adam yaşlı moruğun teki, bir de sabrı yok. Sen de lise başladığından beri edebiyat ödevlerini yapmıyorsun."
"Bakarsın bu sene gittiğimizde nalları dikmiş olur," dedi Bonnie, çantasından çıkardığı ders programındaki "matematik" yazılı karelerin üstünü sinirle karalarken. "Adam nereden baksan altmışı geçmiş. Onun yerine derste öğrencilerin uyumasını dert eden uyanık bir herif gelse iyi olmaz mıydı?"
