2 gün sonra balo vardı AİDAN DÜN BENİ ÖPMÜŞTÜ ve ben bütün gün odamdan çıkmamıştım telefonum susmamıştı sadece Teresanınkini açmıştım oda balo içindi ve hala balo için ne bir eşim nede bir elbisem vardı ama bunan daha önemli bir diğer konuda AİDAN BENİ ÖPTÜ ACABA BENİ GERÇEKTEN SEVDİĞİNDENMİ ÖPTÜ YOKSA DÜRTÜ FALANMIYDI ARAYIP SORSAMMI ACABA AMA ÇOCUK BENİ 17 KERE ARADI AÇMADIM HİÇBİRİNİ....
"Ooofffff" diye bağırdığımda abim yanıt olarak bana bağırdı "ANIRMA BE" gözüm bir an yatağımın üstündeki yastıkla kesiştiğinde hızla yastığa sarılıp abimin yanına gittim ve yine yastıkla dövmeye başladım onu "ya baş-lı-cam oyu-nu-na aaaa hayatım şuan ne raddede haberin bile yok saçma saçma atılma her konuya" soluk soluğa geri çekildiğinde abimin fırsattan ziyade edip yastığı elimden aldı
"banane senin aşk hayatında banane ergen itemlerle yaşadığın gelgitlerin gerginliğini bendemi çekmek zorundayım git arkadaşlarına ağla niye kulaklarımı sikiyosun gerizekalı" dövme umuduyla gidip dövülmüştüm, ava gidip avlanmıştım. Kapının çalmasıyla abim kapıya bakmaya gittiğinde kendimi olduğun yere saldım ve abim tekrar bağırdı "Oliii arkadaşların gelmiiişş!"
Arkadaş? Hangi arkadaş? Yeşil gözleri olanmı? Gamzeli olanmı? Ani bir şekilde havaya fırlayıp aşşağı indiğimde kapıda Teresa Marcus ve Seamusu gördüm,derin bir soluk verdim "Şükür...girsenize" çocuklar içeri girdiğinde abim odasına çıktı. "hayırdır başkasınımı bekliyodun?"
"Kimi bekleyebilirimki?"
"Ne bilim böyle seni dün öpen bir çocuk mesela" dedi Marcus alayla. Teresa yüzümü elleri arasına aldı git ve hazırlan eğer gittiğimizde mağazalar kapanmış olursa seni öldürürüm" kafamı hızla sallayıp yukarı çıktım.hızlıca hazırlanıp aşağı indim ve çıktık.
Seamus sıkıntılı bir soluk verdi ve saatini kontrol etti "mağazaların kapanmasına daha 4 saat var biraz deniz kenarına geçelimmi?"
"Olur çok güzel olur dimi Oli?"
"Olabilir" deniz kenarına geldiğimizde kayalıklara doğru ilerlemeye başladık biraz sonra görüş alanıma giren kişileri çok iyi tanıyordum hızla arkamı dönüp uzaklaşmaya çalıştığımda Marcus ve Seamus kollarımdan tuttu
"hiçbiryere gidemezsin,yürü"
"Ama Seamuuusss-"
"Oli sus ve yürü" önüme döndüğümde Aidan tam arkamdayı dudaklarını yukarı doğru kıvırdı
"selam"
"Merhaba" sakin ol Oli çocuk seni yemiycek sadece konuş,ya yine öperse? Öpmez öpmezde, hiç güvenmiyorumda ama bakalım. Öncelikle Bismillahirrahmanirrahim şimdi sakin ol ve normal davran normal. Düşüncelerimden arındığımda Aidan suratıma balık gibi bakıyordu
"Oli?"
"Hı?"
"İyimisin?"
"Hı-hı"
"Eminmisin?"
"I-ığh yani hı-hı" kafamı yavaşca etrafta gezdirdiğimde kimse kalmamıştı
"Bişiy sorabilirmiyim?"
"Sor"
"Neredeler?"
"Sana iki saatir anlatmaya çalıştığımda bu aşşağı indiler bak" kafamı biraz aşşağı çevirdiğimde deniz kenarındaydılar
"Gel" dedi elimden tutarak kayalıkların ucuna götürdü
"niye etrafa balık gibi bakıyorsun?"
"Aa- öylemi bakıyorum?"
"Kendini çok kasıyorsun"
"Kasıyormuyum?"
"Bidaha öpsem kendine gelirmisin?" Dedi sırıtarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Dövmesi-Aidan Gallagher
Fanfiction"iyimisin?" Dedi yeşil gözlerini buğulu siyah gözlerimle buluşturarak,derin bir nefes aldım "hayır hayır ben iyi değilim,çok kötüyüm çok" dedim titreyen sesimle, elimin tersiyle akan gözyaşlarımı sildim. "önce hastahaneye gidelim tamamı bir röntgen...
