-3-

72 10 2
                                    

tüm hatalarım için şimdiden özür dilerim <3

Tsukki takım arkadaşlarının kalanı ile hızlıca selamlaştı. Fazlasıyla yorulmuş ve eve doğru yol almaya hazırdı, ama gidemeyeceğinin farkında idi. Yamaguchi'de kesinlikle normal olmayan bir şeyler vardı. Hızlıca üstünü değiştirip onu beklediğinden emin olduğu Yamaguchi'nin yanına giderken sinir vücudunu sarmaya başlamıştı.

"Bugün çok iyi oynadın Tsukki-"

"Tadashi neler oluyor!" Tsukki hızlıca Yamaguchi'yi tutup bileklerini sıkarken bağırmıştı. Bu ani hareketi ile Yamaguchi ürkekçe ona baktı, ve Tsukki yavaşça ellerini çekmeden önce gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Bir şey yok-"

"Yalan söylüyorsun!"

"Hayır-"

"Peki." Tsukki sinirle ilerlemeye başladı. Yamaguchi ise bir an durdu ve arkadaşın peşinde nkoştu. Ayrılmaları gereken köşeye değin sessizce yürüdüler, köşe yavaşça görüş açılarına girdi.

Yamaguchi baş parmağını ısırdı ve Tsukki'ye baktı. "Tsukki eğer dürüst olmam gerekirse... Neyin yanlış olduğunu bilmiyorum."

Tsukki güldü ve karşısındaki ufak yüzü inceledi. Yamaguchi gözlerini yere dikmiş, beton zemin üstündeki taşla bir ileri bir geri oynuyordu. "Sen yemek yemiyor musun?"

"Tabii ki yiyorum." Yamaguchi başını kaldırırken söyledi, Tsukki yalan söylemediğini biliyordu. "Sadece neden bu kadar çok kilo verdiğimi bilmiyorum. Ve başım çok kötü, beni öldürüyor! Görüşüm sürekli bulanıklaşıp duruyor!"

"Hastaneye git! Dedi Tsukki.

Yamaguchi iç çekti ve kafasını salladı. "Hastanelerden nefret ediyorum."
(ç.n:FANDOMCA BİZ DE NEFRET EDİYORUZ)

Tsukki iç çekti ve arkadaşına ufak bir gülümseme verdi. "Peki, o zaman. Haydi." Yamaguchi ona uzatılan ele baktı, uzanıp tuttu. İki genç merdivenlerden aşağı inip boş arsaya doğru ilerlediler. Yamaguchi her zaman voleybol oynadıkları bu alanı hatırladı, ikili yıllardır buraya gelmemişti.
Tsukki yere oturup yıldızları izlemeye koyuldu. Yamaguchi de onu takip edip puantiyeli gökyüzüne bakmaya başladı. "Hiç gelecek hakkında düşünüyor musun?" Yamaguchi büyülenmiş bir şekilde gökyüzüne bakarken sordu.

"Hayır, sanırım hiç düşünmedim. Neden ki?"

"Biliyor musun ileride ne olacağımı hep merak etmişimdir? Geleceğim nasıl olcak. Kiminle evleneceğim, çocuklarım nasıl gözükecek? Kendi çocuklarım mı olacaklar yoksa evlat mı edineceğim? Ya da takım hâlâ birbiri ile irtibatta olacak mı..."

"Şey... Sanırım bu sorular benim de aklımdan gelip geçiyor... Peki ne olmak istiyorsun?"

"Aslında hiçbir fikrim yok." Yamaguchi soğukta titredi ve farkında olmadan ısınmak için Tsukki'ye sokuldu. "Belki öğretmen olurum? Ya da kendi işimi kurarım? Astronot olmak da eğlenceli olabilir sanırım. Kulağa garip gelebilir ama galaksi rahatlatıcı geliyor. Sence de öyle değil mi?
(ç.n: galaksi deme ağlarız)

"Mhm." Tsukki Yamaguchi'nin yüzüne bakmaya başladı. "Galaksi... güzeldir."
(ç.n:ağlıyoruz)

Yamaguchi başını çevirdi, Tsukki'nin gözlerine bakmaya başladı. İkisi de kıpkırmızı oldular ancak birbirlerine bakmaya devam ettiler. Yavaşça birbirlerine yaklaştılar. Daha ve daha da yaklaştılar.

"Geç oldu..." Tsukki hızla kafasını çevirdi. Yamaguchi kıpkırmızı oldu ve o da diğer tarafa döndü, sakince başını salladı. "Hadi geri dönelim."

İki genç ayağa kalktı ve evlerine doğru yürümeye başladılar. Elleri arada birbirine değiyordu ama ikisi de ellini çemiyordu. İkisi de birbirlerinin elini tutmayı istiyordu. Birbirlerinin ısısı, aralarında hissettikleri can yakıcı soğuk hava ile son buldu.

"İ-İyi geceler T-T-Tsukki." Yamaguchi soğuktan titrerken kekeledi.

Tsukki montunu çıkarıp daha ufak olan oğlanın etrafına sararken iç çekti. Sakin altın sarısı gözleri ona bakarken görmek için bakışkarını yukarı çevirdi. "İyi geceler Yama." Döndü ama sonrasında hızla arkasına baktı  "Bana söz ver, hastaneye gideceksin?"

Yamaguchi kafa sallamadan önce ona baktı. "S-Söz veriyorum."

Tsukki yavaşça uzaklaştı ve Yamaguchi üzerindeki montun sıcaklık hissi ile gülümsedi. Ufak bir nefes aldı ve Tsukki etraftaymış gibi hissettiren tatlı bal kokusunu içine çekti. Sanki kolları ufak olan çocuğun etrafını sarıyormuş gibi hissettiriyor, onun narin cildini soğuk havanın darbelerinden koruyordu.

———

bu bölüm kısa oldu ama sahne değiştiği için burda kesmem gerekiyordu
kendinize dikkat edin kuzularr

You Said You'd Grow Old With Me || Türkçe Çeviri✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin