𝐇𝐢𝐠𝐡 𝐒𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐇𝐚𝐭𝐞 𝐅𝐮𝐜𝐤 | 𝐓.𝐅

2.9K 84 70
                                    


   Lisenin hem yeni, hem de son yılında herkes yavaş yavaş ergenliğini tamamlıyor, cinsel hormonlarını tavan yaptırıyordu. Okuldaki tüm öğrenciler ya gizli koridorlarda, kullanılmayan sınıflarda ya da tuvaletlerde yiyişiyor, ya yiyişme hayalleri kuruyor, ya da direkt olarak kendini beceriyordu. Senin son seksinin üstünden ise bir hafta geçmişti; yeni ayrıldığın eski sevgilindi o kişi de.

   "Bence gayet de iyi gidiyordu," dedi, Scarlet. "Robert bu okuldaki herkesin istediği çocuk, Y/n. Kendisi de ağlamaktan gebermiş zaten amına koyayım. Şu gözlere bak," diyerek ileride her zamanki arkadaş grubu ile oturan Robert'ı gösterdi. Üzgün üzgün bir şeyler anlatıyor, her an gözünden damlalar süzülebilirmiş gibi görünüyordu.

   "Artık o eski sevgiyi maalesef ki hissetmiyorum dedim sana, Scar. Biliyorsun ki artık başka birini seviyorum... Zorla kendisi ile sevişemeyeceğim, kusura bakmasın," diyerek Robert'ın arkadaşlarına tekrar baktın. Aranızdaki nedensiz düşmanlık ile okula ün saldığınız ama aslında aylardır âşık olduğun Thomas ile göz göze geldiğinizde sinirli bakıyordu. Eh, bu normaldi. Tom'un en yakın arkadaşının bu hâlde olmasının nedeni sendin.

   İlk iki ders olan biyolojinin ardından dolaplara yeni kitaplarını almak için gittin, kapattığında ise solundaki Tom Felton'dan başkası değildi.

   "Sorunlu falan mısın, sen? Ne diye bir anda sebepsiz yere çocuktan ayrılıyorsun?"

   "O ben ve onun arasında, Felton. Seni hiç ilgilendirmez."

   "Seni gerçekten seviyordu, Brown!" Zilin çalış sesini ve herkesin teker teker sınıflara dağılışını hem duyup, hem de görebiliyordun. Ama bu kişinin senin özel ilişkine karışması seni fazlasıyla rahatsız etmişti.

   "Bana bak, Felton. Eğer onu artık sevmiyorsam iyilik perisi gibi her istediğinde ona veremem. Bitti. Çok basit ve anlaşılabilir bir kelime. Seni de zerre ilgilendirmeyen bir konu için yeterince ayrıntı verdim. İzninle-"

   "Tam bir orospusun, Brown. Bunu biliyorsun, değil mi?"

   Söylediği şeyle gözün adetâ dönmüştü. Onu yaslandığı dolap ve kendi arana sinirle aldığında elini yumruk atacak şekilde kaldırıp, bir elinle yakasını tuttuğunda daha ne olduğunu anlamadan dudaklarını sertçe çekerken bulmuştun. Bir anda ikiniz de gelen o saniyelik cinsel tansiyon ile sertçe birbirinize yapışmış, hıncınızı, öfkenizi ve sinirinizi dudaklarınızdan çıkarıyordunuz.

   Bir anda sıkıştırdığın Tom'un seni kucağına almasının ve dolapların hemen yanındaki eski, artık ders kalktığı için kullanılmayan psikoloji sınıfına götürmesi ile sizi neyin beklediğini az çok tahmin edebiliyordun.

   Duvara yığılmış eski sıralar ve tozlanmış sınıfın cam kenarında tamamen çekilmiş perdelerin önündeki öğretmen masasına seni oturttu, hızla üstündeki kısa T-shirt'ü çıkarmaya başladı. Seni yarı oturur pozisyona getirerek altındaki şortunda elini gezdirdi; uzun uzun.

   Bir eliyle bir anda açtığı düğmen ve hemen ardından indirdiği fermuarınla kalçanı kaldırmış, kotu aşağı fırlatmıştı. Elini siyah iç çamaşırında gezdirip, delirtrcek derecede yavaş bir şekilde okşarken istemsiz gözün kapanıyor, kendinden geçiyordun. Eli hızlandıkça kendini bir şeye tutunmak, bir şeyle ilgilenmek ister hâlde bulmuş, elini pantolonunun üstünden bile oldukça belli olan penisine atmıştın. Küçük bir inleme ile, pantolonunun  üzerinde elini yavaşça gezdiriyordun.

   "Hızlan..."

   "Sen hızlanırsan ben de hızlanırım..."

   Bir anda iç çamaşırını çıkartılmış, sadece sütyenle kalmış buldun kendini. Eli ile artık sadece okşamıyor, yavaşça dudağını yaklaştırıyordu. Dilini vajinanın dudaklarında gezdirirken mırıltılı inlemelerini tutamıyordun. Dilini vajinanın iç kısımlarına getirmesi ile ise artık seslice inliyordun.

   Vajinanı öpüyor, emiyor ve yalıyorken artık penisi tehlikeli derecede sertleşmiş görünüyordu. Pantolonun çok parlak bir geleceği yok gibiydi. Sen de yavaşça saçlarından onu itip oturur pozisyona geldin, o yavaşça boynuna gelir, elini de sütyeninin kopçasına atarken sen de düğmesini açmıştın. Yavaşça indirdiğin fermuarı ve pantolonunun ardından, boxerın altında can çekişen penisini iç çamaşırını da çıkararak serbest bırakmıştın. Kavradığın ve sıvazlamaya başladığın erkekliğinin ardından yavaşça inleyerek konuştu.

   "Siktir... Robert haklıymış, gerçekten de iyisin..."

   O sütyenini, sen de onun T-shirt'ünü çıkardığında tamamen çıplaktınız. Seni bacaklarından kendine çekerek yarı yatar pozisyona getirdi, iki bacağını da öğretmen masasından hafif yukarıya kaldırıp kuvvetli elleriyle sabitledi. Erkekliğini bir anda içine itmesiyle seslice inledin. Herkes derste olsa da, koridor kontrolü yapan öğretmenler olabileceği ihtimali üzerine kolunu ağzına götürerek inlemek istediğinde ısırdın.

   Karşındaki Felton, hızla gel-git yaparak seni her birbirinize çarptığınızda sarsıyor, bir elini göğsüne atıp sıkıyordu. İkiniz de fazlasıyla kendinizden geçmiştiniz.

   İkiniz de hem sinirle, hem de zevkle sevişiyordunuz kullanılmayan sınıfta. Arada bir kendini içine iterken Tom, elini kadınlığına atıp hızlı ya da yavaşça okşuyordu. İki taraftan da zevk alınca ise zamanın o anda durmasını isteyecek kadar zaman algını yitiriyordun. Tom, her saniye daha da hızlanıyor, zevk noktana her değdiğinde seni istemeden de olsa inletiyordu. Isırmaktan kanamaya başlayan kolunun acısı vajinandan vücuduna yayılan zevk yüzünden umurunda bile değildi. Hızlı hareketlerle birbirinize acı çektirirken hiçbir şey umurunuzda değildi. Ta ki Tom geldiğini hissedene kadar...

   Bir anda kendini içinden çıkarması ve kendini hızla sıvazlayarak birkaç saniye içinde karnına ve göğüslerine boşalmasıyla kafanı arkaya atıp, elini vücudunun iki yanına koydun; yarı oturur pozisyona gelerek derin nefesler aldın. Biraz önce yaptığınız şeyin amacını ya da nedenini anlamasan da, hoşlanmıştın, o da senin bacaklarını elleri ile kendi bedenine sarmış, Kendi ellerini senin ellerin gibi masaya dayamıştı.

   "Delilikti bu," dedi göz teması kurarak. Bir yandan da hâlâ üstünde olan kendi menisinde elini gezdirdi, baş ve işaret parmağında artık kendi menisi vardı. Parmaklarını senin ağzına iterek sıcak sıvıyı senin diline koydu, sen de bunu her tekrarladığında parmağını emip sıvıyı boğazından aşağı gönderdin.

   "Delilikti, ama tekrarlayalım."

𝐨𝐧𝐞 𝐬𝐡𝐨𝐭 𝐬𝐦𝐮𝐭𝐬 ❝𝐝𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐦𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲, 𝐭𝐨𝐦 𝐟𝐞𝐥𝐭𝐨𝐧❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin