Tüm bunlar yaşanırken İstanbul’un bir diğer ucunda, hükmünü sürdüren yılların krallığı olarak nitelendirilen Karahanlı Şirketleri’nin başı Ahmet Karahanlı, çocuğuna üzülen bir diğer babaydı. Oğlu Bora Karahanlı’nın iş dışında yaşadığı sorumsuz, duygusuz hayat her gün gazetelerdeydi. Yaşı 30’a dayanmış olan Bora’nın evlenmesini istiyordu artık babası. Evlenmesini, ve bir şekilde eve bağlanmasını. Sorumluluk almadığı sürece her gece yatağına başka bir kadın almaktan vazgeçmeyeceği belliydi. Bu yüzden ya şehir hayatına alışmamış küçük bir gelinle evlendirecekti onu. Ya da hasta bir kızla. Sorunsuz biriyle evlendirdiği müddetçe yeterli sorumluluğu alabileceğini düşünmüyordu. Ve haklıydı da, Bora’nın en yakın arkadaşının babası haklı bulmuştu Ahmet Karahanlı’yı. Ve ona şöyle demişti, ‘’N&D’den Kenan Bey’i bilirsin… Kızı üç yıl önce sakat kalıp İngiltere’ye gitmişti. Adamların derdi yetmezmiş gibi şimdi bir de şirketleri iflas aşamasında. İflasları kurtaran temel yol ortaklıdır hani… Kızının tedaviden yorulup geri döndüğünü duydum. Bir düşün derim, hem senin oğlanı adam eder, hem babasının hayatını kurtarır kızcağız. Belki bu hengamede kendisi bile iyileşir. Ne dersin?’’
Her şey bu fikirle başladı. Fikir mantıklıydı, Ahmet Bey uygulamaya o an karar vermişti.Yemekten çıkar çıkmaz Kenan Erdem’le bir görüşme ayarlanmasını istedi. Ertesi gün, bizzat evine gidecekti görüşmeye. Kızı görmek istiyordu…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEVER GİVE UP
Ficção GeralİKİ FARKLI İNSAN İKİ FARKLI YAŞAM TARZI İKİ FARKLI HAYAT BİR ARAYA GELİRSE HANGİSİ TERCİH EDİLEBİLİR BU HİKAYEDE KİM KENDİ KİŞİLİĞİNDEN AŞKI İÇİN VAZ GEÇECEK? NEHİR Mİ? BORA MI?