I LOVE U | TEXTİNG

0.7

kimjisoo: Günaydın 🌞

kth: gunaydöqın

kimjisoo: çarpıldın mı?

kth: KKKKKKKK

kimjisoo: iyi misin?

kth: sadece çok uykum var.

kimjisoo: okula gelirken uyuyabilirsin.

kth: bisiklet sürerken mi?

kimjisoo: otobüsle gidip geliyorsun sanmıştım

kth: aslında evet otobüse binicem

kth: bay bay

kth bir garipti. Tatlı bir çocuktur eminim. Umarım baloda bana açılırdı. Çünkü galiba ondan hoşlanmaya başlamıştım. Üstümü giyinip okula gittim.

"Naber? Bugün ödev için çıkışta buluşalım olur mu?" dedim. "Olur." dedi Taehyung. El sallayıp kızlar tuvaletine gittim. İçeri Suho girdi. Bütün kızlar çıktı. Suho üstüme yürümeye başladı. Beni kendisine çekip dudaklarımızı birleştirdi.

Şaşkınca bakıyordum ama beni öptüğünü yeni fark etmiştim. Onu ittirmeye çalıştım ama olmadı. Yavaş yavaş beni duvara yapıştırdı. Dudakları boynuma inince "Suho bırak beni!" diye bağırdım. Eliyle ağızımı kapadı.

Tek eliyle beyaz gömleğimin düğmelerin açmaya başladı. Hala onu ittirmeye çalışıyordum. İşe yaramadığı içinde ağlıyordum. Tuvaletin kapısı açıldı. Taehyung mu? Hızlıca elindeki defterleri yere attı ve Suhonun kolundan tutup çekti.

Suho neye uğradığına şaşırmıştı. Taehyung Suhonun suratına yumruğunu geçirmişti. Suhoda hiç beklemeden bir tane Taehyunga geçirmişti. Taehyung yere yığıldı. Hızlıca yanına gittim. Eğilip yüzünü avuçlarım arasına aldım.

"Taehyung kal-" Suho beni itirince kabinlere çarptı sırtım. Çok acımıştı. Suho Taehyungun üstüne çıkmış Taehyungu yumrukluyordu. Hızlıca kalktım ve ikisini ayırmaya çalıştım.

"Suho dur!" diye bağırdım. Birden yer değiştirdiler. Taehyung Suhonun üstündeydi ve Suhoyu yumrukluyordu. Suratları ful kan olmuştu. Tuvalaetin kapısı açıldı. "Taehyung!" diye bağırdı Korece hocası. "Çekil Jisoo." dedi hoca.

Geri çekildim. Hoca Taehyungun kolundan tutu ve geriye çekti. Suho Taehyungun üstüne atlayacaktıki hoca durdurdu. Üçüde bana baktı. Üçüde beni süzdü. Arkamı dönüp gömleğimin düğmelerini ilikledim. Beyaz sütyenim ful gözükmüştü. Onlara geri döndüm. "Üçünüzde müdüre!" diye bağırdı hoca.

Ortalarında ben vardım arkamızdada Korece hocası. Etraftakilerde bizi izliyordu. Suho kolunu üstümden Taehyunga geçirdi. Taehyung hiç durur mu beni yavaşça kenara ittirip yumruğunu Suhonun suratına geçirdi.

Koç onları zor ayırmıştı. Üçümüzde revirdeydik. Sırtımı göstermiştim hemşireye buz tutup krem sürmem gerektiğini söylemişti. Taehyungla ikimiz kalmıştık revirde. Üstümdeki gömleği çıkartım ve aynada sırtıma baktım. Baya büyük bir yer morarmıştı. Buzu alıp moraran yere bastırmaya çalıştım ama olmadı.

Aynadaki yansımada arkamda Taehyungu gördüm. Buzu elimden aldı ve moraran yere bastırdı. Taehyungun burnunda iki tane pamuk vardı ve dudağında küçük bir yara. Kaşında yara bandı vardı. Hafifçe güldüm. "Neye gülüyorsun acaba?" dedi. Burnunu gösterdim. Burnundaki pamukları çıkartı ve çöpe attı. "Oturalım istersen." dedi. Kafamı salladım.

Birlikte yatağa oturduk. "Bu arada teşekkür ederim." dedim. "Herkes olsa aynısını yapardım." dedi. Buna neden bu kadar bozulmuştum? "Bence artık kremi sürüp gidebilirim." dedim. "Bence daha tutmalıyız. Hemşire 'ben gelene kadar tutun' dedi" dedi. Kafamı salladım.

Kapı açıldı. Hızlıca gömleğimle üstümü kapadım. Müdürdü. "Özür dilerim." dedi ve arkasını döndü. "İşiniz bitince odama gelin." dedi müdür ve çıktı. Hemşirede gelmişti. Taehyungun eline hafifçe vurdu. Hemşire soğuk kremi sürünce üşümüştüm. "Gidin hadi." dedi. Gömleğimi giydim ve Taehyungla birlikte çıktık.

Taehyung zaten beni böyle görmüştü bir kaç saat önce. Müdürün odasına geldiğimizde Suhoda burdaydı. Suho Taehyungdan daha beter bir haldeydi. Oh olsun ona.

"Evet anlat Jisoo nasıl oldu?" dedi hoca. Herkes bana bakınca gerilmiştim. Ayrıca nasıl anlatıcaktım ki Suhonun yaptığı şeyi. "Suho Jisoo istemeden onu öpüyordu bende suratını dağıtım!" dedi Taehyung. Resmen bağırmıştı. Müdür bir bana birde Suhoya baktı. Bana soran gözlerle baktı.

Kafamı salladım. "Siz çıkın odadan." dedi müdür. İkimizde aynı anda kalktık ve odadan çıktık. Taehyunga baktım. "Neden bu kadar sinirlisin?" dedim. "Yani şey..." dedi. "Seni kız kardeşim gibi görüyorum ve bunun olması beni sinirlendirdi." dedi. Kız kardeş mi?! Dalga mı geçiyorsun benle?!

"Kız kardeş?" dedim. Kafasını salladı. "O kadar yakın olduğumuzu düşünmüyorum." dedim ve yanından gittim. Resmen kız kardeş dedi bana! Arkadaşımsın dersin başka bir şey dersin ama kız kardeş demezsin!

Neden bu kadar sinirlendimki? Kalbim onu sevdiğimi söylüyordu ama beynim herkesten nefret etiğimi. Beyin her zaman doğru kararı verirdi. Herkesten nefret ediyordum. En çokta Taehyungtan. Sınıfa gidip eşyalarımı topladım.

"Jisoo." dedi Taehyung. "Ne?!" dedim. "Ne söyledim bu kadar ters?" dedi. "Boş ver ben eve gidiyorum." dedim. "Ödev?" dedi. "Yapmak istemiyorum belki yarın." dedim ve yanından gitim.

TAEHYUNG

Kesinlikle başka böyle manzara görsem böyle davranmazdım. Adamı geriye çeker kızı kurtarır giderdim. Bu kadar yumruk atamaz veya yemezdim.

Jisoo gitmişti. "Oğlum ne dedin kıza?" dedi Jungkook. "Hiç bir şey sinirlendi birden." dedim ve Jisoonun yerine oturdum. "Baştan anlat söylediklerini." dedi Jin. "Kız kardeşim gibi görüyorum dedikten sonra sinirlendi ve gitti." dedim. "Mal bu." dedi Jungkook.

"Kıza kız kardeşim demişsin hayvan!" dedi Namjoon. "Aşık olduğumu belli etmemeye çalıştım." dedim. "Siktir git Taehyung." dedi Jin. "Ama o da o kadar yakın olmadığımızı söyledi." dedim. "Açın camı atlayacağım." dedi Jungkook. "Mal mısın lan!" dedi Namjoon. "Yaz kıza!" dedi Jin.

Taehyung: jisoo

Jisoo: ne

Taehyung: kız kardeşim dememiliydim özür dilerim

Jisoo: evet ben senin arkadaşınım.

Taehyung: evet özür dilerim

Jisoo: affedildin

Taehyung: tamam o zaman...

Jisoo: yarın ödev için buluşalım

Taehyung: tamam

"Affeti." dedim. "Güzel şimdi şu balodan önce suratını toparlayalım." dedi Jungkook.

BÖLÜMÜ OYLAMAYI VR YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN

DİĞER KİTAPLARIMADA GÖZ ATABİLİRSİNİZ