özel Bölüm

548 19 12
                                    

Sabah kalktığımda rüzgar'ın sesi mutfaktan geliyordu denizle gülüşüp duruyorlardı. Dün rüzgarın evine gelmiştik benden Özür dilediginde kabul etmemiştim ama deniz Rüzgara öyle güzel ve özlemle bakıyordu ki ona Kıyamadım. Eve gidemezdim rüzgarı oraya götüremezdim.

Kalkıp üzerime sabahlığımı geçirdim. Dün gece rüzgar, deniz ve ben yatmıştık deniz hep böyle isterdi bana hep babam sen ve ben yatalım derdi. O kadar mutlu ki bende istemsizce gülümsüyorum.

Odanın kapısı bi anda açıldı deniz kucağıma atlayıp

"Anne yardım et babam beni yiycekk!" Dedi denizle ikimiz yatağa düştük rüzgar da bizi gıdıklamaya başladı. Deniz ayağa fırlayıp koşmaya başladı bi yandanda bağırıyordu

Rüzgarla sessizce peşinden gittik.

Deniz odasına girip Akvaryumda ki balığa birseyler söylemeye başladı bizde sessizce dinledik.

"Biliyormusun küçük balık bugün benim en mutlu günüm babam geldi ve dün gece annem,ben ve babam beraber uyuduk tıpkı hayalimdeki gibiydi herşey ama üzülme seninde annen ve baban birgün dönecektir. Sahi yaşıyorlar mı onlar?"

Deniz bizi fark edio arkasını döndü

"Babaa" diyip rüzgarın yanına geldi

"Efendim canım "

"Bu balığın annesi ve babası yokmu yoksa onlarda balığı bırakıp gitti mi? "Diyip rüzgarın elini tuttu

"Hayır bitanem annesi öldü babası yok onun o çok küçükken gitmiş daha o doğmadan"

"Peki baba onun da annesi ve babası olsa onlarla yatardı demi onun da hayalidir demi?"

"Evet bitanem"

Deniz akvaryuma doğru yaklaşıp fisildadi

" Merak etme küçük balık ben seni anlıyorum ama sakın umudunu kaybetme benimde babam ben doğmadan gitmişti bak geri geldi annen belki gelemez ama baban geri dönecektir unutma" diyerek cami okşadı

"Hadii kahvaltıya" diyen Rüzgara baktım gözleri dolmuştu. Üzülmüştü çünkü pişmandı hissediyordum o pişmandı.

***

Kahvaltıyı yaptıktan sonra işe gitmek için hazırlanmaya başladım.

Hazırlandıktan sonra rüzgarın yanına gittim

"Denize iyi bak olur mu?" Bu neydi şimdi işe gidiyorum.

"Merak etme ona çok iyi bakicam o benimde kızım"

"Tamam ben gidiyorum o zaman" diyerek kapıya dogru ilerledim.

Arabaya binip kafamı koltuğa yasladım. Içimde kötü bir his vardı.  Sanki birşey olacaktı çok kötü bir şey. Anahtarı takip arabayı çalıştırdım.

Başım dönmeye başlayınca arabayi kenara çekmeye çalıştım.

Gördüğüm son şey korna sesiydi.
sen benim tek yaşama kaynağımdın kızım ilk doğduğun an ilk konuştuğun an ilk adımın hepsi hala aklımda ilk 'baba' demiştin o gün ne hissettim biliyormusun kızım babanın birgün döneceğini senin bi kere 'baba' diyeceğini hissetmiştim. Bak meleğim artık baban yanında hani derdin ya 'sadece bir gece babam,sen ve ben yatabilirmiyiz anne?' Diye işte birgün üçümüz yattık babanda geri döndü artık hersey senin istediğin gibi olsun meleğim beni sakın unutma...
Elveda meleğim..

Aklima deniz geldi o an ilk günden bu yana halleri ilkleri ve babası.RUZGAR..

Yazardan devam;

Rüzgarın telefonu çalmıştı hemen açtı

"Efendim"

"Rüzgar beylemi görüşüyorum"

"Evet benim de siz kimsiniz"

"Ben Yeşiltepe hastanesinden arıyorum"

"Eylül" diyebilmişti sadece rüzgar hemşire hala konuşuyordu

"Eylül hanım bi trafik kazası geçirdi ve durumu çok ağır. " rüzgar telefonu hemen kapatıp kapıya koştu sonra aklına kızı deniz geldi hemen geri döndü deniz yatağında uyuyordu yanına yaklaşıp yanağına küçük bi öpücük kondurdu sonrada evden hızlıca çıkıp arabaya bindi.

***

Hastaneye geldiğinde gördüğü ilk hemşireye sordu

"Bi üst katta merdivenin solunda 206 numaralı oda" diyince rüzgar hemen merdivenleri çıktı.

Odaya geldiğinde hemen içeriye daldı doktor ;

"Lütfen sakin olun sadece 5 dakika"

Rüzgar eylülün yanına yaklaştı ve yanağını okşadı

"Yanındayım meleğim bu sefer yanındayım. "

Rüzgar yanındaki cihazdan çıkan sesi duyunca hemen doktoru çağırdı tam eylülün yanından uzaklasirken eylül rüzgarın elini tuttu son sözleri

"Lütfen kızımı da beni bıraktığın gibi bırakma onun heo yaninda ol ona onu sevdigimi söyle hep yaninda olacağımı bilsin ve rüzgar seni seviyorum"

Rüzgar gözyaşlarını silerek

"Bende seni seviyorum meleğim sana kötü bişey olmayacak"

"Rüzgar bana söz ver" diyerek eylül gözlerini tekrar zorlukla  açtı rüzgar;

"Söz bitanem söz" dedi ve o anda odanın kapısı açıldı içeriye bi doktor ve bi hemşire girdi rüzgarı dışarıya çıkardılar.

Rüzgar odanın içine camdan bakıyordu. Ağlayarak. Birkaç hemşire daha koşarak odaya girdi kapıyı açık bıraktılar rüzgar dinlemeye başladı

"Ölüm saati 9:45" dediklerinde rüzgar yanındaki koltuğa oturup ağlamaya başladı aynı anda deniz gözlerini 'ANNE' diyerek açtı. Sonrada yanındaki balığa bakıp konuşmaya başladı

" küçük balık rüyamda noldu biliyormusun benimde annem ölüyordu bi hemşire 'ölüm saati 9:42 dedi ve annemin üzerini örttüler çok kötüydü küçük balık sende annen öldüğünde öyle mi hissettin çok mu agladin? " gözünden niçin aktığını anlamadıģı gözyaşlarını sildi ve içeriden bi cam sesi geldi koşarak içeriye gitti ve yerdeki kırık çerçeveyi eline aldi içerisinde annesinin resmi olan çerçeve durup dururken düşüp kırılmıştı deniz resmi eline alıp okşadı

"Beni bırakma annecim hep yanımda ol" diyerek ağlamaya başladı oysa annesinin öldüğünden haberi bile yoktu o o kadar temiz kalpliydi ki içine doğmuştu.

Selam benim sevimli okuyucularım :* bu belkide bu hikayede ki son konuşmamız di ahh çok acıklı ;( herneyse hepinize yardımlarınız için sonszu kez teşekkür ederim bu bölüm hakkındaki Düşüncelerinizi bekliyorum...

SEN FARKLISINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin