ARKADAŞ'IM

7 2 0
                                    


MEDYA: NEHİR SOY

İlk önce cevap vermedim. 1 dakika sonra cılız sesim ile "Nehir" diyebildim. Çok yorgundum, açtım ve susuzdum. Yerinden kalktı ve beni kucağına aldı. Çok zayıf olduğum için zorlanmıyordu en kısa zamanda ona teşekkür etmem lazımdı. 5,6 dakika sonra bir evin önün de durdu. Eve baktığım da 2 katlı bir evdi. Biraz sonra kapıyı biri açtı. İlk önce şaşırdı sonra dan "What!" dedi şaşırarak ve devam etti "Oğlum yoksa sevgili mi yaptın?" "Kuzey çok boş konuşuyorsun. Ne sevgilisi ya içeri geçelim anlatıcam." dedi beni taşıyan. İçeri geçtik beni koltuğa oturttu, kendi de karşıda ki koltuğa geçti. İçeri Kuzey de girince soran bakışlar ile karşımda oturan adama baktı. "Bana öyle bakmayı kes Kuzey ve yiyecek bir şeyler getir" dedi. Kuzey başı ile onaylayıp hızlıca odadan çıktı bir kaç dakika sonra sandiviç, su ve bir kaç bir şey daha getirdi. Karşımda ki adam bana "Hadi ye" dedi ben de yavaşça sandiviçi aldım ve yemeye başladım. Yedikten sonra kendime geldiğimi hissettim ve konuşmaya başladım. "Her şey için çok teşekkür ederim. Size de zahmet verdim. Ben gitsem iyi olur" dedim. "Bire yere gidemezsin. O adamın seni bulmasını mı istiyorsun?" dedi. Ben sadece kafamı 'hayır' anlamında iki yana salladım. "Ne olduğunu anlatıcak mısınız?" dedi Kuzey. Adam arkadaşından kurtulamayacağını anladı ve kısaca özetledi daha sonra bana dönüp, "Yaşın kaç?" dedi. "20" dedim. "Anladım. Ben kendimi tanıtayım. Adım Yiğit Ege. Yaşım 22. Mühendislik okuyorum. Bu da arkadaşım Kuzey oda 22 yaşında ve mühendislik okuyor. Bu kadar peki sen okuyor musun?" dedi. Üzgün bir sesle "12. sınıfa kadar okudum hatta üniversite sınavına bile elimden geldiği kadarıyla çalıştım ama baba dediğim pislik, it insan benim sınava girmeme izin vermedi. Sessizce bir küfür savurdu. "Peki neden polise gitmedin ya da yardım istemedin?" diye sordu Kuzey. "Evden kaç sefer kaçmaya çalıştım. Ama hiç başaramadım." dedim. " Arkadaşın falan yok mu hiç?" diye sordu Yiğit Ege. "Aslında arkadaşım var hatta o benim kardeşim ama en son 8 ay önce haber aldım. O benim için çok uğraştı ama babam onu ya tehtit etti yada ona da vurdu benim gibi. Hatta çok aç olduğum zamanları hissediyormuş gibi eve yemek bile getirirdi."  dedim ve devam ettim. "Numarasını ezberlemiştim bir sorun olur diye. Acaba birinizin telefonun dan arayabilir miyim?" diye sordum. Yiğit Ege telefonunu çıkardı ve bana verdi. Numarayı çevirdim. Çaldı, çaldı ve açıldı. Kardeşimin, canım arkadaşımın sesini duydum. "Alo? Kimsiniz acaba?" dedi. İlk önce sessiz kaldım sonradan "Duru" dedim. Sesi gelmedi sonra "NEHİR!!!" diye çığlık attım. "Duru'm Nasılsın?, Neredesin?, iyi misin?" diye sordum heyecanla. Ege ve Kuzey'in güldüğünü hissedebiliyordum. "Ben iyim Nehir'im asıl sen nasılsın? Kimden arıyorsun? Neredesin?" dedi. "Sen hala İstanbul'da mısın?" diye sordum. "Evet, kuzum İstanbul'dayım." dedi. "Tamam sen bir dakika bekle" dedim ve Ege'ye dönüp "Buraya çağırabilir miyim?" diye sordum. Kuzey atladı ve "Çağır, çağır belki benim kısmetimdir." dedi. Dediğine güldüm. Ege'ye baktım oda onayladı ve aramaya döndüm. "Duru'm sana konum atıcam o konuma gel. Tamam mı?" dedim. "Uçuyorum kanks yolla gelsin. Hadi eyvallah" dedi ve kapattı. Duru böyleydi. Şakacı, neşeli ve bir o kadar da zekiydi. Ege'ye bakıp telefonu gösterdim. Kafası ile onayladı. Hemen konumu Duru'ya attım. 

          15 dakika sonra Ege'ye "Bilgisayarınız var mı?" diye sordum. "Var. Getireyim ama neden?" diye sordu. "Yapmam gereken bir iş varda." dedim. Gidip bilgisayarı aldı ve bana verdi. Gelip yanıma oturdu. Benim eski okulumun sitesine girdim. Ege bana sorarcasına baktı. "1 Hafta öncesinde 2 tane çocuk konuşurken duydum. Eski okulum da benim hakkım da yalan bir haber paylaşılmış." dedim. "Sen en son oraya 2 yıl önce gitmişsin. Neden böyle bir şey yapsınlar ki" diye sordu sertçe. "Bizim okulun Web sitesini benim sınıftan bir arkadaşım yönetiyor hala daha ve site de eski mezunlar diye bir sayfa var orada benim yüzüm yara bere içinde çekilmiş bir fotoğrafım ve altın da 'erkek arkadaşı tarafından dövülmüş' yazıyormuş." dedim. "Böyle bir hakları yok." dedi sinirli bir şekilde. "Evet yok ama bu arkadaş ve diğerleri eski mezunların her şeylerini paylaşıyor bu sayfada. Ben de o haberi kaldırıcam." dedim ve bilgisayara bakmaya devam ettim. Site de ki haberi kaldırmak benim için çok kolaydı hemen kaldırdım. Ege tam bir şey sorucakken kapı çaldı ve ben yerimden fırlayıp kapıyı açtım. Karşım da kardeşimi gördüm. "Duru" diye bağırıp sarıldım oda bana sıkıca sarıldı.

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Hadi eyw.

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin