Ethan uyandığında, saat yediyi beş geçiyordu. Erken kalkmaya alışıktı, güne erken başlayıp spor yapmayı severdi. O yüzden huzurlu bir şekilde üzerini değiştirip hotelin spor salonuna indi. Diğerleri ile sekiz buçukta buluşacaklardı.
Thomas ise onun gibi değildi, saat sekizi yirmi geçe uyanmıştı. Aceleyle hazırlanmak zorunda kalmıştı ama bu onun için sorun değildi. O, uykuyu neredeyse her şeye tercih ederdi.
Damiano ise gece pek uyuyamamıştı. Yarışmanın bu kadar yaklaşması onu hem heyecanlandırıyor, hem de geriyordu. Saat beşte uyandı, daha fazla yatakta vakit geçiremezdi. Camın kenarındaki koltuğa geçti, bir sigara yaktı. Orada Hollanda'yı izleyerek saatlerce oturdu.
Victoria'da pek iyi uyuyamamıştı, ama bunun nedeni yarışma değil, onu rahatsız eden düşünceydi.
Damiano.
Onun birden aklına girmesi ve çıkmaması resmen onda kalp çarpıntısı yapmıştı. Onu düşünmek istemiyordu. İlk başlarda bunu sarhoşluğa bağlasa da saat dörde yaklaştığında ki aldığı duşun da etkisiyle fazlasıyla ayılmıştı, hala zihninde o vardı.
Elleriyle yüzünü kapatıp başını sağa sola salladı.
'Bunu düşünmemelisin Vic.' diye geçirdi içinden.
En sonunda ise zihin yorgunluğu ile kendini uykuya teslim etmişti.
Saat dokuza geldiğinde, grup çalışmaya başlamıştı bile. Bu yarışmadan önceki son gündü, o yüzden yarışacakları sahnede de saat üç-beş arası çalışacaklardı. O saate kadar kendileri çalışmayı tercih ettiler.
Şarkıyı belki on, belki on beş kere söylemişlerdi. Ama hep bir hata buluyorlardı, ya Ethan bateride bir notayı iyi yapamıyor, ya Damiano detone oluyor, ya Thomas geç kalıyor, ya da Victoria bir nota kaçırıyordu.
Yedinci denemelerinde Damiano yine nakarattan sonra söylemeyi durdurdu. Victoria'nın yanına geldi.
"İyi misin Vic? Biraz dalgın görünüyorsun."
Victoria ona baktığında, sahte bir şekilde gülümseyerek başını salladı.
"İyiyim, bir şey yok."
Tabii ki vardı. Aklı hala hislerindeydi. Evet, o profesyoneldi bunları şu an düşünüyor olmaması gerekirdi ama aynı zamanda anksiyetesi vardı ve bu da onun işini zorlaştırıyordu. Gruptan izin isteyip tuvalete gitti.
Soğuk suyu yüzüne çarptığında, biraz daha rahatlamıştı. Aynada kendine baktı.
Hadi Vic, sen profesyonelsin. Şu an duygularına anlam yüklemeye çalışmamalısın. Tek odaklanacağın şey bu yarışma olmalı. Ayrıca, önemli bir şey değildi. Sarhoşken saçmaladın, hepsi bu. Şimdi lütfen nefes al.
Bir kaç dakika daha kendini rahatlattı. Yıllardır bu hastalıkla baş ediyordu, bir bakıma artık kendini sakinleştirmek konusunda uzman sayılırdı. Kendine geldiğinde arkadaşlarının yanına döndü.
Saat gece on olduğunda, sonunda hotele dönebilmişlerdi. Eurovision sahnesinde çalıştıktan sonra tekrar stüdyoya girmiş, tüm eksikliklerini kapatmaya çalışmışlardı. Ki başarılı olmuşlardı, bir sorun görünmüyordu. Eğer heyecanlarına yenik düşmezlerse, bu sene kazanan olma şansları yüksekti.
Ethan ve Thomas arada yemek yemişlerdi, o yüzden odalarına dinlenmeye çıktılar. Ama Victoria ile Damiano açtı, hotelin restaurantına indiler.
Açık büfeden tabaklarını doldurduktan sonra, ikili bir masaya geçtiler.
"Bence Eurovision'u artık konuşmayalım. Daha çok stres oluruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
truth or dare? [damiano X victoria]
FanfictionVictoria, yedinci shotını da hızlıca içtiğinde, etraf onun için daha da güzelleşmişti. Ethan ise, önünde duran boş bira şişesini hızla çevirdi. Şişenin uç kısmı, bir kaç saniye sonra Victoria'da durduğunda, heyecanla ellerini çırpıp arkadaşlarına b...