Doğru Kişi

38 4 0
                                    


Neyine bağlandım bu kadar bana bakmayan gözlerine mi yoksa benim olmayan kalbine mi?

Bu sözü o kadar çok seviyorum ki, dersteyken her defterimin arkasına yazdığımda ona bakıyorum Can'a.Her baktığımda onu başka bir kıza bakarken görmek gözümü hocaya çevirmem gerektiğini gösteriyor çünkü o manzara benim için asla iç açıcı olmuyor.

Her gözümü ondan aldığımda yüzümü buruşturduğumu gören ve defteri kapatıp sıranın altına koyan biri oluyor "Alya" en iyi arkadaşım.

Can'ı tam 9 yıldır tanıyorum evlerimiz aynı apartmanda olduğu için sürekli beraber gideriz, o beni en yakın arkadaşı olarak bilir bense onu kalbime en yakın kişi olarak biliyorum.

Üniversite sınavına bir ay kaldığını hatırlatmam gerekiyor bazen kendime , çalıştım hem de çok lakin çalışmış olmam 1 ay kala salabileceğim anlamına gelmiyor...

O gün tam okuldan çıkarken arkamdan seslendi boğuk ama içimi eriten sesiyle:

"Ayçin!"
"Efendim."
"Neden beklemedin beni ,beraber gitmiyor muyuz?"
"Can aslında sana seslendim fakat duymadın ben de kendim gitmeye karar verdim."
"Ee ben duymadım güzelim, duysam gelirim yanına zaten , gidelim hadi."

Sanırım bana iki veya üçüncü kez 'güzelim' diyordu ve aşırı hoşuma gidiyordu.

Yolda giderken hergün telefonla konuşmasını dinliyordum ,beraber gidiyorduk evet ama ilgilenmiyordu benimle .

Cesaretimi toplayıp, kolundan tutup bana çevirdim ama gözlerine bakamadım.

"Bir şey mi oldu?"
"Bir şey diyeceğim.Neden bir gün bana kendimi değerli hissettirip diğer gün yokmuşum gibi davranıyorsun?
Her beraber yürüdüğümüzde telefonla konuşuyorsun yaklaşık bir haftadır bu böyle, sohbet etmeyeceksek ben tek de gidebilirim."

"Sen galiba bir şeye sinirlenmişsin, bak benim adıma çok mutlu olacağın bir haberim var !"
Kaşlarım istemsizce kalktı.

"Hani bizim sınıftaki İrem varya, bir aralar hoşlanmıştım sana da bahsetmiştim o bana açıldı ve şuan sevgiliyiz."

Yerinde buz kesen beni tek kolunun arasına alıp konuşmaya devam etti.

"Kızım cesaretli kızlar ayrı oluyor bana cesaret edip söyleyebilecek biri gerekli, sus pus sevdiğini saklarsa bir gün ayrılırsak unutamaz kafasına takılı-"
"Doğru."dedim ve kolunu omzumdan atıp bir adım yana uzaklaştım.
"Bu akşam da dışarı çıkacağız , bak benim kız kardeşim yok biliyorsun ama sen benim kardeşim gibisin ona biraz arkadaşlık et bize geldiğinde sen de gel mesela."

Histerik bir gülüş kapladı yüzümü hala ne olduğunu anlamıyordum bir şey demeden yanından ayrıldım.

"Ya Ayçin sen neden söylemedin ki ondan hoşlandığını?"
"Ya kızım ne bileyim neyse ya ayrılırlar herhalde değil mi?"
"Bence Can senin için doğru kişi değil, bence doğru kişinin peşinden koş."
"O benim için doğru kişi ,onun her zerresini seviyorum; sesini,kokusunu,siyah dalgalı saçlarını, iltifatlarını..."
Alya başını 'yok yok' dercesine salladı.

Kafasına yastık yediğinde elindeki kahvesini de yere döktü.

Biraz kahkaha attıktan sonra yerdeki kahve lekesini temizlemem gerektiğini hatırladım mutfaktan bir sarı bez aldım ve sildim.Her evde bir sarı bez vardır her türlü lekeye koşan...

Daha sonra telefonuma baktığımda Can'ın aradığını gördüm.Genelde mesajlaştığımız için ani bir heyecan kapladı içimi.

"Can ?"
"Ne yapıyorsun?"

BİR ADIM GEL Where stories live. Discover now