Yıldızların Altında

26 3 0
                                    

Dokuz Yıl Önce ,Can'dan :

O gün annemleri heyecanla bekliyordum çünkü bana kardeşimi getireceklerdi .Annem benimle oynarken birden bağırmaya başlamıştı teyzem ise bana kardeşimin doğacağını söylemişti.Artık yalnız kalmayacaktım .Onlar geldiğinde benimle kalan halam, kapıyı açtı.Annem ağlayarak odasına çıkmıştı babam ise bana üzgün ve mahcup bir şekilde bakıyordu .Yanına koşup kardeşimi sorduğumda kardeşimin gelemediğini, gelmeyeceğini söylemişti o da annemin yanına çıktığında bu kez de teyzeme sordum.
"Can'cığım kardeşin olmayacakmış aslında, biz yanlış anlamışız hem Yiğit var onunla oynayabilirsin." Diye beni avutmaya çalıştı.
Üzgün olduğumu belli etmemeye çalıştım, koltuğun üstündeki resim defteri ve kalemlerimi alıp odama giderken apartmandan sesler duydum kapıyı açtığımda benim yaşlarımda bir kız çocuğu gördüm; açık kahverengi uzun saçları apartmana yansıyan güneşte parlıyordu, bir kolyesi vardı 'Ayçin' yazıyordu üzerinde, farkında olmadan sesli okumuştum.Bana baktığında ismi olduğunu anladım.Gülümsemişti bana, o kadar afallamıştım ki dalıp gitmiştim .Kaşlarını çattı, ılık rüzgardan uçuşan saçlarını kulağının arkasına attı.

"İsmin ne?"
"Can."
"Memnun oldum Can ,biz artık burada oturuyoruz, beraber oyun oynayalım mı?" Dedi tatlı sesiyle.

İçeriden oyuncaklarımı alıp tekrar yanına geldim beraber terasa çıktık, gece olana kadar oyun oynamıştık ara da ya onun annesi ya da benim annem bize bakmaya geliyordu.

"Yıldızlar çok güzel değil mi?Sana yıldızları anlatabilirim, bildiğim kadarıyla."
"Yıldızları sonra da anlatabilirsin , onlar hep varlar-"

Arkamızdan Ayçin'in annesi Seda Teyze ,Ayçin'i çağırınca ikimiz de kalkıp aşağı indik ,kapılarımızın önüne geldiğimizde dağılmış saçlarımı görüp düzeltmeye çalıştı ya da ben öyle sanıyordum.

"Saçında zeytin yaprakları var." Deyip kahkaha atmaya başlayınca utanmıştım.
"Hemen utanma."Deyip yanağımdan öpmüştü.

Başımı sallayıp eve girdim, annem ve babam önceki hallerine göre iyiydiler onlarında yanına koşup Ayçin'i anlattım , onlar bana gülümsüyorlardı.

İki Yıl Önce ,Ayçin'den:

"Ayçin sıkılmadın mı her gece buraya gelip yıldızları izlemekten?"
"Peki sen yıllardır bu soruyu sormaktan sıkılmadın mı?Benimle gelmek zorunda değilsin, ben onları izlemekten zevk alıyorum."
"Peki gündüz gece farketmeksizin yanında olsalar?"
"Nasıl yani?"

Soğuktan buz gibi olmuş elleriyle avcumu açıp elindeki soğuk şeyi avcuma bıraktı.Telefonumun fenerini avcuma tuttum bu bir kolyeydi, minik yıldızlı gümüş bir kolye, farketmeden gülümsemiştim.Can'ın beni izlediğini gördüm.Elimdeki kolyeyi sıkı bir şekilde tutup ona sarıldım.

Yıldızlı kolye koleksiyonum vardı ama bunu o almıştı, o hediye etmişti yeri kesinlikle ayrıydı.

"Sen mükemmel birisin! Çok teşekkür ederim!"
Susmuştu.Ona teşekkür etmeme kızıyordu.O bana dünyaları verse de teşekkür etmemi istemiyordu.
"Yalnız gerçek yıldızların yerini tutmaz ,hergün olmasa da bir kaç günde bir gelirim."
Derin bir nefes aldıktan sonra yanımdan uzaklaşmak için kalktı.

"Kolyeyi takmayacak mısın?"
Elini ensesine götürüp yanıma doğru yaklaştı tekrar.
"Takalım bakalım kolyenizi."

Minik soğuk yıldız göğsümün üzerine düşünce irkildim.

"Benden bu kadar, sen de geç artık hava soğudu." Deyip kapıya doğru yöneldi.
O gün o duymasa da söz vermiştim "Yıldızlar hep benimle olsun diye bu kolyeyi hiç çıkarmayacağım.''

BİR ADIM GEL Where stories live. Discover now