IŞIK

12 1 1
                                    

Sabahın habercisi Güneş odayı ışınlarıyla doldururken derin bir nefes çektim içime.

Keşke benim ışığım odayı doldursaydı o zarif, ince, büyüleyici sesiyle. Tabi böyle birşeyin olması imkansız.

Soğuk beyaz yorganı üzerimden atıp çıplak ayaklarımla soğuk zemine bastım. Pencereyi açıp sanki ilk nefes alışım gibi tüm nefesi içime çektim.

Gördüğüm herşey Rose' yi andırıyor bana. Herşey. O benim her şeyim olmuştu, farkında olmadan. Acaba herşeyim olmak ister miydi?

Yatağımın yanı başındaki komidinin üzerinde duran Rose'nin fotoğrafına son kez baktım. Her gün son kez oluyordu. Onu düşünmeyi kesmeliydim. Benim için en değerli andı belki bu ama Rose için olmayabilir.

Çerçeveyi alıp çekmecemin en alt gözüne sıkıştırdım. Dolabımın kapağını açıp göze çarpmayan, sıradan bir kombin yaptım.

Takı takmayı pek sevmem. Ama bugün Rose'nin aldığı kolyeyi takmak istiyorum. Süs dursun diye değildi, sanki Rose'nin dokunuşları boynumda geziyor gibi olsun diye.

İmkansız şeylerde ısrarcı olduğum kesindi.

--

Kahvaltıyı her zamanki gibi Jennie ve Jisoo hazırlamıştı. Jennie yemek konusunda harikaydı. Jisooysa sevgilisinin her anında yanında olmak istediği için yanındaydı.

Jennie ve Jisoo'ya her zaman özenmişimdir. Onları ben ve Rose olarak düşünmüşümdür hep. Keşke bizde onlar gibi olsak.

Arkadaştan uzak kardeşten ırak. Ancak Rose için bunları hitap ediyordum ben, Lisa.

Oturma sıramız normalde benim yanımda Jisoo, Rose'nin yanında Jennie şeklindeydi. Ancak Jennie sevgilisi ile oturmak için ısrar edince Rose ve ben yanyana oturmuştuk.

Heyecanla yaptığım ilk kahvaltı olabilir. Sebebi yemek değildi, Rose. Yemek boyunca ecel telleri döktüm. Terlenen ellerimin arasından çatal düşecek diye sımsıkı tutmuştum. Sanki Rose'yi biri benden almaya kalkışıyormuş gibi.

"Öff yine çok fazla yedim!" Diye kendini suçluyordu Jisoo.
"Sevgilinin suçu Jisoo, bu kadar güzel yemekler yapmamalı" dedi o güzel, ince dişleriyle gülerken Rose.

"Utandırıyorsunuz ama beni!" Dedi Jennie. Sevgilisinin bu sevincine karşı Jisoo'nun öpme tiki olmasına rağmen sevgilisinin yanağından öptü.

Aşkın herşeyi geride bıraktığı barizdi. Birgün Rose için kötü alışkanlıklarımın bitmesi gerekirse tereddüt etmeden o huyları terk ederim. Büyük ihtimal Rose'nin benim herşeyim oluşu gibi haberi olmayacaktı.

--

Yemek bitince herkes kendi tabağını kaldırıp dağıldık. Öğlen sularında tekrar birleşecekti. Yapmamız gereken bir kaç iş vardı bu yüzden kendimizi dinlendiriyorduk bu arada.

Tabi ben dışında. Her gün olduğu gibi o derin düşüncelerle herşeyden daha fazla yoruyordum kendimi. Ama bu yorgunluk tatlıydı. İçinde Rose ve ona olan sevgim olduğundan.

Onu düşünmeyi seviyorum.
Ama yalnış.
Yanlışı yapmamalıyım.
Yalnış olan şey Rose'e olan aşkım mı?
Aşk yalnış değil.
Ama ona olmamalı.
Napmalıyım?
Aşkımla kendimi çelmem mi yoksa vazgeçmemle kendimi çelmeliyim?

Bu sorular, düşünceler kadar karışık hiçbir şey yok benim için şuanlık.

Asıl karışıklık Rose'ye itraf edemem. Korkak mıyım? Evet, korkak olduğum için diyemiyorum. Benden nefret etmesinden korkuyorum. En büyük korkum bu. Reddetmesi acı ama nefret etmesi kadar korkutucu olmayacaktır büyük ihtimalle.

Birden odanın kapısının açılmasıyla irkildim. Kapıya baktığımda Jisoo'nun geldiğini gördüm.

"Lisa mola bitti araba geldi kapının önüne gel hadi." Dedi. Tamam anlamında kafamı sallayıp, Jisoo kapıyı yeniden kapatıp gitti.

Düşüncelerden ayrılıp aşığa indim. Siyah büyük araba açıldığında ben dışında herkesin şık giyindiğini gördüm. Jisoo'ya o an dikkatle bakmamıştım. Önemsemeyip yanı boş olan Rose'nin yanına oturdum.

Kızların hepsi şık olmuştu ama Rose.. Daha bir güzel olmuştu güzelliğini belli eden siyah kısa bu şık elbiseyle. Gizliden süzdükten sonra camdan dışarıyı seyretmeye başladım.

"Lisa sen giyinmemişsin ama olsun gidince giyinirsin orda." Dedi ablamızdan çok annemiz gibi davranan, annemizin yokluğunu hissettirmeyen ve hepimizin içten içe hayran kaldığı Jisoo. Gülümseyip tamam anlamında kafamı salladım. Oda bana gülümseyip sevgilisine döndü.

Jisoo ve Jennie, Rose ile ona bakmadığımızı bildiklerinden cilvelişirken ben camdan yolun bitmesini istiyordum. Şimdi sakin olmalıydım önce dans çalışıcaz ve illaki Rose ile yakın olucam. Bu yüzden sankin olmalıyım derken ayağıma değen bacakla tüm sakinliği uçup gitti.

Kıpkırmızı olduğumu hissettim. Rose yanımda olduğunda hissettiğim o heyecanı, terlemeyi hissettim yine. Rose'nin bacağı ayağıma değiyordu. Bilerek mi yapıyor yoksa yapmıyor mu bilmiyorum ama bulutların üstünde yürüdüğünü hissediyorum Rose sayesinde. EVET EVET ROSE SAYESİNDE BU BU BU  HARİKA! HARİKANINDA ÖTESİNDE!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Acele | ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin