1.DENEY FARELERİ

33 3 2
                                    

                ♫︎MGMT-Little dark age

Biz; Cehennem zebanileri tarafından işgenceyle cezalandırılan kirli ruhlarız.

Biz; Bir devrin sonu, bir devrinse kiyametiyiz.

Biz; Geçmişi ellerinden alınan ama, mürekkebi kan olan kalemle geleceğimizi yazacak altı genciz.

                   "DENEY FARELERİ"
Gözlerimi yavaşça açtığımda heryer beyaz fayanslarla döşenmiş, penceresiz  odadaydım. Ellerim kelepçelenmiş bacaklarım zincirlenmişti. Odanın gür ışığı gözlerimi yakmaktaydı. Başımın zonklamasıyla kendime gelmeye çalışıyordum. Birşeyler hatırlamaya çalıştığımdaysa sadece boşlukla yüzleşiyordum. Ne kadar kendimi zorlarsam zorlayayım hiçbir şey hatırlayamıyordum. Hafizam boş bir tenha kutu gibiydi ve ben sadece ismimi hatırlıyordum. Mantık açısından bakarsak kaçırılmıştım ama neden kaçırılıp zincirlendiğime dair ufak  fikrim bile yoktu.

Demir kapı yavaşça açıldığında gözlerimi içeri giren beyaz önlüklü ve takım elbiseli iki kişiye diktim. Takım elbiseli adam uzun boylu, kalıplı ve mavi gözlüydü. O mavi harelerin içinde iyilikten küçük bir tutam bile göremiyordum. Beyaz önlüklü esmer adamın elinde not defteri vardı ve bana bakarak birşeyler karalıyordu. Konuşmaya takatim bile yoktu. "Bu 3." deney faresi" efendim, testleri yapıldı.Raporlara bakarsak gelecekte çok işimize yarayacağını söyleye bilirim. Bence ilk deneyler için kurban etmeyelim." Beyaz önlük giymiş adam kahverengi saçlarını karıştırarak gözlüğünü düzeltdi. Kulaklarım çınladığı için seslerini zar zor işitiyordum. Takım elbiseli adam ciddiyetle konuşmaya başladı "Tamam ne yapıyorsanız yapın ama deneyin 3.aşamasına kadar hepsini öldürmeyin yeter." duyduklarımı anlamakta güçlük çekiyordum, yıllarca su değmiyormuş gibi hissetdiğim dudaklarımı yaladım "Sizi piç kuruları kendinizi ne sanıyorsunuz insanları kaçırıp alıkoyacak kadar?" Susuzluktan kurumuş boğazım yüzünden sertçe öksürdüm. Takım elbiseli adam aniden histerik bir kahkaha attı "Benim alanımda benim adamlarım tarafından zincirlenmiş durumdasın, sencede dilini kesmemem için susman gerekmezmi?" bu defa kahkaha atma sırası bendeydi "Sizin gibi orospu çocuklarından korkmaktansa intihar ederim daha iyi." Adam yumruk yaptığı elini dahada sıktı ve sert çehresi onu fena halde sinirlendirdiğimi gösteriyordu. Bana yaklaşarak yanağıma okkalı tokat attı. Yanağımda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum ama yinede yüzümdeki korkusuz ifadeyi silmedim. Tam ağzımı açacaktımkı adam sözümü kesti "O aptal cesaretini kenara bırak ve dua etmeye bak, çünki bizim için şimdilik değerli malsın yoksa şimdiye cesetini taşıyor olurduk" Benim birşey dememe izin vermeden yanındaki adamla odayı terkettiler.

Kapı kapanmadan iki kişi içeri girip ellerimi ve ayaklarımı çözdü, içeriye yemek ve su koyarak odadan çıkıp kapıyı kilitlediler. Suyu hızlıca alıp içtim. Yemeklere dokunmadım ve odadan kaçmak için birşeyler aradım ama sonuç umutsuzdu. Ne bir pencere vardı ne kapının kilidini kıracak birşeyler. Kaşık, çatal bile plastiktendi.

Ne kadar zaman geçtiğini kavrayamıyordum. Belki bir haftadır belkide bir aydır buradaydım zaman kavramımı kaybetmiştim ve sadece siyah giyimli adamlarla tünelden geçerek banyoya girebiliyordum. Orasıysa aynı  kaldığım oda gibiydi ne kaçmak için pencere nede geniş bir havalandırma vardı. Havalandırma girişleri  bir insanın hatta çocuğun bile sığamayacağı darlıktaydı. Burayı kim yönetiyorsa hiçkimsenin kaçmasına izin vermemek için sıkı tedbirler aldığı bir gerçekti. Bana özel yapım beyaz kiyafetler giydirmiş, tımarhaneden kaçmak isteyen deli muamelesi yapıyorlardı.

Odada artık psikolojik sağlığımı tamamiyle kaybetmeme ramak kalmıştı. Çoğu kere  dilimi yutup intihar etmeye kalkışmış ancak her seferinde odaya giren beyaz önlüklü insanlar yüzünden becerememiştim. Odada kamera vardi ve 7/24 beni izliyorlardı.

DENEY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin