4.OYUN

15 2 1
                                    

Panic! At The Disco-There's good reason these tables are numbered honey, you just haven't thought of it yet.

"Eğer planını bir kişinin mahvetme ihtimali varsa, plana ilk önce o kişiyi mahvetmekle başla."

"OYUN"
Adamın sözlerinden sonra hepimiz sessiz kalmıştık. Vera bize yalvarırcasına bakıyor birşey dememizi istemiyor gibiydi. Bu sadece bizi kandırmak için olan oyun olabilirdi. Bu yüzden sessiz kalmayı seçmiş düşmandan gelecek diğer hamleyi bekliyorduk.

Adam gülüşünü hiç kesmeden konuşmaya devam etti. "Ne o oyununuz açığa çıktı diye söyleyecek söz bulamıyor musunuz?" Parmağıyla beni işaret etti. "Latin Latin Latin," İsmimi ezberlemek istercesine tekrarladı. Alaylı ses tonundan taviz vermeden, "İlk uyandığında çeneni kapatamıyorduk. Ne o şimdi dilinimi yuttun?"

Daha fazla sessiz kalırsak fazla şüphe çekeceğimizi düşünüp mavi harelerini bana dikmiş şekilde karşımda duran adama karşın susmama kararı aldım. "Hayır sadece neden böyle bir oyun oynadığını düşünüyorum. Neyin peşindesin?" Adam sözlerimden afallamış gibi yüz ifadesiyle cevap verdi. "Oyun falan oynamıyorum. Siz benim arkamdan oyun oynayabileceğinizi düşünmüşsünüz yazık. Gördüğün gibi iyilik melekleri yakalandı ve size yardım edecek başka biri kalmadı."

Maya benim ne yapmaya çalıştığımı anladı. "Yardım?" Sevimsizce gülümsedi. "Bence bu deneylere kafa yormak yerine kendini tedavi ettir. Karşımda ağır Şizofreni hastası görüyorumda." Adam şaşkın hareleriyle bizi daha dikkatle süzdü. "Ne yani yardım almıyor musunuz?"

Gökayı işaret ederek, "Şu eleman Urala ilaç enjekte eden piç kurusu. Ama bizimle hiçbir alakası yok. Aksine yapabilse bizi öldürür." Ardından yanındakı uzun saçlarını açık bırakmış esmer güzeli Veraya işaret parmağımı yönlendirdim. "Şu kadını tanımıyoruz bile. Ne boş konuşuyorsun?" Maya önüme geçtıi ve sözümü keserek, yanlışımı düzeltdi. "Ha yanlış anlama köpeklerini korumuyoruz. Sadece bu cehennemi hiçbir yardım almadan mahvedeceğimizi belirtiyoruz." Ona minnet dolu gözlerle baktım ve bakışlarıma karşılık, herşey yolunda der gibi güven verici ifadeyle gözlerini kırpıştırdı.

Gökayın sinirle konuşması sessizliğe hançer gibi saplandı. "Efendim biraz önce belirtdiğimiz üzere size asla ihanet etmeyiz. Kardeşiniz oldum olası bizden nefret etmiştir. Sizde biliyorsunuz, küçük olaylarda bile bizi haksız çıkarmak derdinde." Gökayın yüzündeki mahçup ifadeyi gördüğümde neredeyse ben bile ona inanacaktım. Ancak o, yüz ifadesinden ne kadarda hislerini belli etmesede, her kelimesinden sinirli olduğu anlaşılıyordu. Ancak bu sinirinin yaptıklarının ortaya çıkması yüzünden olduğunu sadece biz biliyorduk. Diğerlerinin üstüne atılmış suç yüzünden böyle sinirli olduğunu düşündüklerinden eminim.

Vera Gökaya destek için onun dediklerini doğrulatacak gerçekleri belirtdi. "Efendim anlattığım gibi. O odaya, Gokayın istediği deney projelerini ona götürmek için girmiştim. Ses dinleyicilerinin orda olduğunu bile bilmiyordum. Odadan çıkarken kardeşiniz beni görmüş ve bilgisayardaki bilgiler silindiği için beni suçlamış. Ancak arşiv odasına çoğu çalışanın girdiğini düşünürsek casus herkes olabilir. Bizim size ve Poyraz beye nasıl sadık olduğumuzu belirtmeme gerek bile yok."

Veranın konuşmalarını dinlerken Poyraz beyin kim olduğunu düşündüm ve onlarla birdahaki konuşmamızda burasının yöneticilerinin isimlerini sormayı aklıma not ettim. Adam kaşlarını çatmış ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi. "Bu konu burada bitmedi. Size masum olduğunuzu kanıtlamanız için bir gün veriyorum.  Şimdi terkedin burayı."  Mavi harelerine kötülük saklanmış gözlerini bize dikti. "Sizinlede yakın zamanda görüşeceğiz." Herzamanki samimiyyetsiz gülüşümü yüzüme yerleştirdim. "Memnuniyyetle" ve odayı terkettiler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 19, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DENEY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin