"YA ÇARPICAM HA KALKSANA KIZIM !" Başımda bağıran Bomi ile gözlerimi hafifçe açtım.
"Şimdi yola çıksak bile okula geç kalırız, farkındasın değil mi?" Sunwoo'nun sesini duymamla yatakta doğrulmam bir olmuştu.
Bomi ve Sunwoo, beni uyandırmak için gelmişti ama ben derince uyumuştum.
Tanrım, otele perşembe günü gelirsek olacağı buydu. Bugün de okul vardı ama çoktan benim yüzümden geç kalmıştık.
Yataktan fırladım ve kıyafetlerimin olduğu yere gittim. "Çıksana odadan." diye Sunwoo'ya çemkirdiğimde Bomi'yi de yanına alıp odadan ayrıldı.
Sinirle giyinmiştim ve çantamı toplamıştım, hızlıca hazırlanmak zorunda kalmak en nefret ettiğim şeylerden biriydi.
Juyeon'un arabasına koştuğumda saçlarım hala dağınıktı. Çantamı bagajına fırlattım ve hemen ön tarafa oturdum.
Aşırı yorulmuştum. "200'de gitsen bile yetişemezsin, merkezde gezmeye ne dersiniz?" Eric'e baktığımda ciddi ciddi bunu önerdiğini duydum. "Sikik beyinli, madem merkezde dolaşacağız bana neden acele ettirdiniz?" dediğimde bana ellerini iki yana açarak baktı. "Bilmem,"
"Cidden, buraya kadar gelmişken gezsek olmaz mı?" diyen Bomi'ye gözlerimi devirerek baktım.
"Olur," Juyeon da onlara katıldığında derin bir nefes verdim ve arkama yaslandım. Bu çocuklar asla beni anlamayacak.
Arabayı kenara çektiklerinde hepsi teker teker inmişti. Bomi ve Youngjae kendi kendilerine eğlenmek istediklerini söylediler ve ayrıldılar.
Tam arabadan ineceğim sırada Sunwoo kapıyı açıp tekrar yanıma oturmuştu. Çantamı bacağımın üstüne doğru koydu. "Saçını düzeltmek istersin veya makyaj falan yapmak istersin--"
"Ayayaay, aşırı düşüncelisin beyefendi." diyerek gülümsedim. Sonra da çantamın içinden tarağımı çıkardım. Saçlarımı bağlarken beni izliyordu, elimle çenesinden tutup kafasını karşıya döndürdüm. "Bakma."
"nEDEN?" dedi kollarını birbirine bağlayarak, "Ne bağırıyorsun salak?" dediğimde gözlerini devirdi. "Buraya, seni izlemek için geldim, o yüzden bırak izleyeyim." dediğinde gülümsedim ve tokayla saçımı bağlamaya devam ettim.
"Oha, topuz öyle mi yapılıyormuş?" dediğinde hafifçe gülümsedim, aşırı masum. Saçımı bağladığımdan dolayı boynumdaki tırnak izleri ortaya çıkınca ona baktım. "Saçlarımı açık mı bırakmalıydım? Böyle çirkin mi görünüyor?" Gözleri hafifçe dolduğunda sessiz kaldı.
"Ağlıyor musun?"
"Hayır," dedi sessizce ve arkasına yaslandı. "Kötü görünmüyor, her türlü güzelsin."
Kalbim hızlı attığında yüzüne bakmadım, çantamı geri topladım.
Bir şey demeden kapıyı açıp indim, o da inip yanıma geldi. Arabayı kilitlediğinde gözlerimiz buluşmuştu, elini tuttum. Gülümseyerek yüzüme baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kim sunwoo || cigarette
Fanfiction"dinlenmen için durakladığın virgülün olacağım." ©nosumix ─ sunwoo × girl [in seoul - lee harim karakterinden esinlenilmiştir.]