''idil kahvaltııı''
''saat kaaç''
''yedi buçuk''
''NE! ''
'' ay idil bilmiyomuş gibi davranma sen demedin mi kahvaltı hazır olunca kaldır diye?'' isteksizce battaniyeyi üzerimden attım ve yatakta doğruldum. Kulağıma ablamın aptal müzikleri geliyordu. Kalktım ve gardolabıma yöneldim. okul formamı çıkarıp yatağın üzerine attım ve daha sonra giyinmek üzere odadan çıktım. Kahvaltıdan sonra üzerimi giydim. çantama kitaplarımı doldurup aynada son kez görüntüme baktım. Eksik birşeyler vardı sanki?? Off saçlarımı taramadım kii.
''ablaaa''
''ne var İdiiil''
'' abla bi geliverde saçımı tarayıver yaa''
'' koca bir bebeksin idil'' dedi ve gülümseyerek içeri girdi. Aynaya bir daha baktım ve koşa koşa aşağı inip bisikletine atladım. Hızlı hızlı, beni bekleyen memoya doğru pedal çevirdim. Memo beni görünce banka dayadığı bisikletini aldı ve;
'' nihayet!''
''pardon kanka geç kalktım''
'' ahahah her zamanki idil'' kahkahalarına karşılık verdim. Birbirimize iğrenç espriler yaparak okula geldik. Bisikletlerimizi bazı zenginlerin havalı arabalarını, bazı kekoların da dövmeli şahinlerini koyduğu otopark denilen yere bıraktıktan sonra sınıfa çıktık. Sınıfa girince okula girerken omuzuma attığı kolunu indirdim ve sırama geçtim. Çantamdan bir haftadan beri başlamaya çalıştığım yarışma kitabını çıkardım. Yine biraz kapağına baktım çok sıkıcı bir kapağı vardı. O yüzden okuyasım gelmiyordu. Memoya baktığımda Güven'le konuştuğunu gördüm. Yanlarına gidip
''selam'' dedim. memo sadece gülümsedi. Güven
''selam İdil naber?''
'' iyidir Güven senden naber?'' bir yandanda kaşımla orta sıradaki erkeklerin çevresinde halka oluşturduğu Elvan'ı gösterdim. Güven'in sinirlendiğini anladım.
'' bu konuda konuşmayalım İdil! '' sinirlendiği apaçıktı. Elimi omzuna attım ve pat pat vurdum.
''peki özür''
''sorun değil'' dedi ve gülümsedi. Elimi omzundan çektim ve Memoya
'' kanka dışarı çıksak.?''
''daha yeni geldik İdil'' sesi çok mesafeli geliyordu ve başka bir kızla konuşmaya başlamıştı bile. Güven;
'' benimde şu sınıftan bir an evvel çıkmam lazım. Beraber çıkalım'' dedi. Dışarı çıktığımızda
'' Memoya ne oldu bir anda''
''seni kıskanıyor sanırım''
''arkadaşça '' diyerek uyardım onu. Anladım der gibi başını salladı. Boş bir banka oturduk. Bir müddet ne Güven konuştu nede ben. Daha sonra çenemi tutamayan ben;
'' Elvan'ı ne zamandır seviyorsun?'' diye sordum sonra aklıma Güven'in bu konuda konuşmak istemediği geldi elimi ağzımla kapattım.
''şeyy özür dilerim... Gerçekten''
''ah sorun değil. Çok mu merak ediyorsun?''
''yani''
''bir buçuk sene oldu.....'' istemeden sözünü kestim
'' ve karşılık alamıyorsun... Ayy ne patavatsızım''
''öylesin!'' kızdığını sandım ama gülümsüyordu ve tekrar;
''ben de sana bir soru sorayım?''
''peki sor''
''Can senin için ne ifade ediyor?'' bu soru karşısında afallamıştım. Bir kaç dakika sonra konuşmaya çalıştım
''Can benim için....... Can benim için.... Of Güven bu ne biçim soru yaa''
''peki başka bir soru soracağım. sen ne zamandır seviyorsun onu?''
'' iki buçuk yıl''
''ve karşılık alamıyorsun'' sonra beni taklit ederek elleriyle ağzını kapatıp
''ah ne patavatsızım'' kollarını yumrukladım
'' Pisliksin Güven Pislik! ''
''öyleyim demi?'' İçimdeki kahkahaları bastırmak için elimden geleni yaptım ama beceremedim.
''AHAHHAHAH'' Güven yüzüme dik dik baktıktan sonra ayağa kalktı
''ben kantine gidiyorum bir şey istermisin?'' bir erkekten ne istenirki?
''su''
''PekiGüven kantine gitti bende bankta yalnız başıma kaldım.Derken karşıdan Can'ın kankası, kankamın sevgilisi Mert'i gördüm.
Yanında Can olduğu içinde çağıramadım.Ve hatta beni görüp gelmesin diye sınıfa gitmeyi bile düşündüm.
Ama Mert'lerin yanına koşa koşa gelen Irmak'ı görünce vazgeçtim. Beni daha çabuk fark etsinler diye sınıfın benden
sonraki ineği Hakan'la bağıra bağıra konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ezik Sevgilim
Teen Fiction- Şeeey bir sorunumuz daha var - Ne? rujumumu yedin? telefonumun ekranını mı çatlattın? sana bin kere elleme dediğim kolyemimi koparttın? - sorun Can'la ilgili İdil... - Ne olmuş? sevgili mi yapmış? Arabayla gezerken kazamı yapmış? Ağır yaralı adım...