S1Ep6 #Violence

485 46 10
                                    

İşte bölümümüüzz. Bir gün geç geldi farkındayım, sınavlar falan çok sıkı olmam gerekiyor. O yüzden bölümler geç geliyor. Umarım beğenirsiniz, vote + yorumları yüksek tutalım lütfen öpüldünüüüz :**

Hatırlatma: Winchester'lar olayı çözmenin peşini tuttu. Düşündükleri şey, bunun bir iblis saldırısı olduğuydu ama üst üste bunu yapacak kadar salak olup olmadıklarını tartıştılar.

***

Theme: Lana Del Rey - Ultraviolence.

Lydia'nın ofisindeki kapı çalındı. ''Girin!'' Lydia, elindeki hasta listesinde sıradakine bakıyordu. İçeri sarı saçlı, mavi gözlü, oval kafası ve yay gibi kaşları olan, on dört yaşında olan bir kız girdi. ''Merhaba, tatlım, otur lütfen.'' Dedi Lydia güler yüzle. Kız, kesinlikle gülümsemiyordu. Psikolojisinin yeterince çökmüş olduğunu anladı Lydia bir çırpıda. ''Pekala, güzelim, adın Madiline mi?'' ''Evet.'' ''Madiline ne kadar güzel bir isim. Annen mi koydu?'' Lydia, kızı bir labirent varsayarak, bir giriş noktası aradı.

''Annem hakkında konuşmak canımı yakıyor.'' Madiline oldukça sert bir şekilde konuştu ve şu sözlerle, kuru sesiyle devam etti: ''İsmimi babam koymuş.''

Lydia arkasına yaslandı ve kızın aklına giriş bileti aramaya başladı resmen. ''Baban hakkında konuşurken çok sert bir ses tonu kullanıyorsun. Baban hakkında bir sorunun mu var?'' Madiline biraz duraksadı. ''Madiline, bir psikologla konuşuyorsun. Her şeyi çekinmeden anlatabilirsin.'' Diye ekledi Lydia.

''Bayan Martin... Benim babam, iyi bir adam değildi. Ben henüz yedi-sekiz yaşlarındayken anneme şiddet uygulardı. O zamanlar... Korkarak köşeye çekilirdim. Babamdan nefretimi çıkaramazdım, anneme oldukça acırdım. Bir gün... Babam, anneme işini yapmadığı için hakaretler yağdırdı. Annem sesini çıkarmamaya çalışıyordu, çünkü çıkarırsa dövülecekti. Benim bir abim vardı, benden beş yaş büyük. O, babama karşı sessiz kalmadı. Annemi tehdit edince, abim de onu tehdit etti. Ben, karyolanın arkasına saklanmıştım ve olanları izliyordum. Ne kadar korktuğumu tek ben biliyordum. Abim babama yumruk atmıştı. Ortalık karıştı, annemin kolundan tutup onu kendime, karyolanın arkasına çektim. Abim babamla dövüşürken, içimde öyle bir korku belirdi ki. Korku da cesarete, o da öfkeye dönüştü. Kalbim sızlıyordu, dayanamıyordum. Annem, babamdan ayrılmaya kalksaydı, varlıklı olduğu için mecburen babamda kalırdık ve bunu asla istemezdim. Babam bu sefer abimi tehdit etti ve dövmeye başladı. Annemin gözyaşları üstünü ıslatmıştı ve babama ''Yapma, lütfen!'' diye bağırıyordu. Sesi o kadar tiz ve çaresizdi ki... Annemi serbest bırakmamak konusunda kararlıydım. Ne olursa olsun. Ve babam, abimi o kadar dövdü ki, yüzünü tanınamayacak hale getirdi. Üstüne çıkıp boğmaya başladı. Orada hiçbir şey yapamadım, Bayan Martin. Yapamadım! Abim, babamın bana her el kaldırışında beni korurken, ben onun kardeşi olarak hiçbir şey yapamadım! Babam orada abimi öldürdü!'' Madiline, gözyaşlarına boğuldu. Lydia da Madiline'in durumuna oldukça acımıştı. Yerinden kalkıp Madiline'in sandalyesinin yanına geldi ve gözyaşlarını sildi. ''Bak prenses, ağlamak yok. Geçmiş geçmiştedir. Devamını anlatabilecek misin?'' diye sordu güzellikle. Madiline gülümsedi, yumuşamaya başlıyordu. ''Hiç beklemediğim bir şey oldu. Yaptığım şeye ben de inanamadım. Abim öldüğünde, yüksek bir çığlık attım. Kontrol sanki... Sanki elimde değildi. İçimdeki öfkenin güce dönüşüne şahit olmuştum. Babama karşı hiddetlendim. O kadar gücün nasıl olduğunu bilmiyorum ama onu bir şekilde dokunmadan bir duvardan diğerine fırlatmıştım. Yakasından kaldırıp cam vitrine fırlatmıştım. O günde iki kişi ölmüştü. Abim ve sayemde babam. Nasıl yaptığımı çözemedim ama doğaüstü bir şeylerin... Olduğuna emindim. Size bunu anlatıyorum çünkü beni anlıyorsunuz. Sıradan bir psikolog değilsiniz. Sizi biliyorum. Lydia Martin, Beacon Hills Lisesi'nde okuyan Banshee türü bir doğaüstü. Lütfen alınmayın, bu yüzden size gelip anlatma gereği duydum. O gün annemle kaçmayı başardım. Ama o günde kaybım üç oldu. Koşarken, karşı yoldan gelen bir tır, anneme çarptı. Gözümün önünde çarptı. O güçleri nasıl kullandıysam, yine kullanabilirim diye düşünmüştüm, Bayan Martin. Hayal kırıklığıydı. O pislik sürücü takmadan devam etti. Annemin yanına koştum, kucağıma aldım. Bana son sözleri şunlardı: 'Madiline... Asla vazgeçme, kızım. Sen güçlüsün, belki bir ailen olmayacak ama kendi kendine yetebilen bir çocuk olduğunu doğduğundan beri biliyordum. Özel olduğunu biliyordum. Bugün belki abini kurtaramadın ama kendini kurtardın, meleğim. Sen benim küçük meleğimsin, Maddy. Sakın üzülme, nefes alamadığımdan üzülme, bir daha alamayacağımdan da... Şunu bil güzel kızım, seni seviyorum... Seninle gurur duyuyorum. Seni böyle bıraktığım için beni affetmeyeceğini biliyorum ama affet... Lütfen...' O günden sonra ben toparlanmayı kendim başardım. Kendime ne zaman 'güçlü ol' desem, kendimi sürekli yere çökmüş ağlarken buluyordum. O gün tüm dünyanın duvarları üzerime çökmüştü sanki... Ama sonra iyi hale geldim... Bir yurtta yaşayanlar beni fark edip aralarına aldı...'' Madiline'in anlattığı kadarının, hayat hikayesinin tamamını oluşturmadığını Lydia da biliyordu.

SuperWolf (SPN & TW)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin