-Hayır! Hayır bu olamaz! Sana daha yeni kavuşmuşken beni terk edemezsin! Hayır Nan! Seni seviyorum,bırakma beni!
Bu kadar mıydı yani Nan? Beni bu kadar mı sevdin de bana gelen kurşunun önüne atladın? neden? Keşke sen fark etmeden bana gelseydi o kurşun. Ama o zamanda sen üzülürdün o da olmaz. Keşke...keşke ikimizide kurtarabilseydim. Ben buna daha fazla katlanamam. Neden herşey üst üste geliyor? Önce grup dağıldı, sonra Ashton'ın koma haberi geldi, ardından da sen. Şu anda en yakın arkadaşın, bizim tanışmamızı sağlayan senin tatlı Ashing'ini görebiliyor musun? Belki gülüyorunuzdur birlikte. Umarım kısa sürede bende gelirim yanınıza. Peki..Ashton'a nasıl Ashing ismini taktığını hatılıyor musun?
*12.03.2012*
-Mikey! Kapı çalıyo bakar mısın? Hazırlanıyorum da
Kapıyı açtığımda karşımda elinde paketlerle duran bi Ashton beklemiyordum. Hemen içeri geçti.
-Selam Mike! Nan burda mı?
-Evet yukarıda hazırlanıyordu.
-Bi programınız mı vardı?
-Aslında evet ama Nan'e soralım ne yapmayı istiyormuş.
Yukarıya çıkıp ona Ashton'un geldiğini söyledim. Hemeb aşağı indi ve ona sarıldı.
-Selam Ash!
-Hey Nan! Size süpriz yapıyım diyecektim ama programınız varmış galiba. Hem pudingte getirdim.
-NE! PUDİNG Mİ! Aman tanrım Michael bugün full-taym evdeyiz (djsj)
Bununla birlikte pudinleri çıkarıp yemeye başladık. Bitince de bi güzel yayıldık.
-Ash pudingi ne kadar sevdiğimi bilirsin bu yüzden sana bugünün pudingi olarak Ashing diyeceğim!
*Şimdiki Zaman*
Keşke o zamanlar geri gelse, veya zamanı geri sarabilsek. Ah Nan! Ben sensiz nasıl olurum? Beni hiç düşünmedin mi? (Tabi o yüzden kurşunun önüne kendini attı, ah mikey ah!) Diğer çocuklardan haberin yok. En son gördüğümde çökmüşlerdi. Ama biliyor musun? Artık onlar benim için bitti. Çünkü senin için bir kere bile aramadılar. Ama ben Penelope hastalandığında Luke'u hemen aramıştım. Hatırlıyorsun dimi? Evet dediğim gibi bitti.. herşey bitti. Artık beni önemseyen birisi yok. Annemleri zaten biliyorsun. Onların bana ihtiyacı yok. Eeh ben neden hala buradayım?
*Yazarın gözünden*
Michael artık bıkmıştı herşeyden. Ve artık sevdiklerinin yanına gitmek istiyordu. Ve gitti de.. O akşam saat 23.03'te Michael'in ailesine acı haber gitti. Herkes yıkılmıştı. Peki çocuklar.. Onlarda haberi almıştı. Koşarak hastaneye attılar kendilerini. Michael'in ailesiyle konuştular. O zaman anladılar Mike'ın neden böyle bişey yaptıklarını. Nancy..O çok sevdikleri, tatlı, herzaman yanlarında olan arkadaşları da gitmişti. Artık Michael, Nancy veya Ashton diye birisi olamayacaktı hayatlarında. Ne Ashton'ın o güzel kıkırtısı, ne Nancy'nin o içten sarılışı, ne de Michael'ın o tatlı, yemek takıntılı komik halleri. Onlar artık başka yerlerdelerdi.
*03.12.2030 Calum'ın ağzından*
-Baba!!
-Gel bakalım Ashton bugün seni bi yere götüreceğim Michael ve Nancy ile onlarda Luke Amcanla gelcekler.
Kaç yıl geçti acaba onların gidişi üzerindenı Halbuki hayallerimiz vardı. Bizim ileride çocuklarımız olacaktı şimdi Luke ile benim olduğum gibi. Michael ile Nancy bir bebek ismi tartışması bile yaşamışlardı. Violet..Eğer birgün çocukları olsaydı ismini (kız olursa ;) koyacaklardı. Yanağımda hissettiğim sıcaklıkla birlikte gözümden düşen yaşlara baktım. Çocukların geldiğinin sesini duyunca yüzümü hemen sildim. Evet işte gelmiştik.
-Baba, burası neresi?
-Oğlum burası Michael ve Ashton amcanızın ve Nancy teyzenizin uyuduğu yer
-Ama Cal Amca burada uyunulmaz ki! Heryer toprak
-Evet Michael haklısın öyle ama amcalarınız ve teyzeniz burada o kadar uzun bir uykudalar ki melekler onları yanlarına aldı. Şu anda bizi izliyorlar.
Ashton,Michael ve Nancy hemen yukarı baktılar. Yüzleri yumuşadı.
-Luke amca, onlar öldüler mi?
Luke bu soruyla biraz afalladı ama hemen cevap verdi
-Hayır Ashton. Onlar ölmediler şu anda bizi izliyorlar. Bak!
Ve anında kapalı hava güneş açtı. O zaman anladım onlar bu zamana kadar hep bizim yanımızdaydı ve yanımızda olmaya devam edecekler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Too Late (Michael Clifford◼One Shot)
FanfictionMerhabaaaa! Bu sefer bi m.c one shotıyla sizinleyim acıya dayanamayanlar okumasın! Biraz acıklıda :)