İncir yaprağının ucunda asılı bir su damlacığısın...
Gözü toprağın,, hasretle sende...
Bir yudum ıslaklıksın sen...
Kaygısızlar sokağındaki bir çiğ taneciğisin..
Gezinirken saçlarıma değen Bir çiğsin...
Kaldırım kenerında ki papatyada gördüm seni...
Misafirdin ona ,hani... Kaygısızlar sokağındaki kaldırımda...
Güneşin açmasıyla bana gözüken...
Batmasıyla geceye saklanan sen...
Temiz yüreğini gece saklamayı beceremiyor..
Rüzgar perdesinin arkasında eteklerinde limon senin...
Yüzüme düşüyor sen ve çiğin..
Göğün altında bir gün ,hergünBitirmek istemiyor sana şiirim,, seni bana...
Bilmem ki seni nasıl yazsam
Çileğin kırmızısına mı...Kırmızı gülün dikenine mi
Aslında hiçbirine...Sadece aşıkların seni birbirine paylaştıkları güzel şiirler olmanı istiyorum
Birinin eline batarsın tatlı bir acı olursun bir cana... kıskanırım...
Kendime yazmak istiyorum seni...
Okyanusun dalgaları gibi Yüreğime dokunmanı istiyorum...
Bazende sen kokmak...
Balıkları kıyıya vuran sevginin kırıntısında... iki İnci olmak birbirimize...
Gülüşün Kirli yüzlü çocuğun gamzelerinde gizliydi...
Saçları dağınık güneşin yanığı ydı..Sen gün ışığının fotonlarısın...
Sen baktığım her yerde...Bir incir yaprağının üzerinde...
Gölgeler oluşturan bir ışıksın...Mışmış ağacında ki kayısılar gibi yüzün..
Yerden öpüp başımın üzerine koyduğum ekmeğin kutsallığısın sen...
Bir su birikintisisin sen sıcak çölde...
Kurumuş dudaklarımla içime çektiğim su...senBazense bir menekşe içiyor seni
Onun benliğine karışıyorsun ...Bak sevgili bir karınca ağzında sevgimiz yuvasına çalıyor bizi
Telaşlı telaşlı...
Her zerre ne bir şiir yazmak istiyor şiirim...
Bir saçının teline...
Tırnağına...
Rengini bilmediğim gözlerine
Sana değen güneşe...
Seni gören annenin gözlerine...
Sesini duyan babanın kulaklarına...
Başını koyduğun yastığına...Ben mi Duygu... güldürme yazamam kendime...
Maşuğum... sana yazarım ancak...bir ekmeğin gölgesinde bir bayat şiir...
Maşuk varken ... yazılır mı aşığına şiir...