༒︎

19 6 0
                                    

Jinyoung yine en göz alıcı hâliyle oradaydı, çiçeklerin arasında. Gerçi o, çiçeklerden bile daha güzeldi.

Orada yalnızdı.

Ve ya öyle sanıyordu.

Tabii ki de değildi. Mark yine her zaman olduğu gibi onu izliyordu. Gözlerini güzel sevgilisinden alamıyordu ki bir türlü.

Jinyoung yüzünü hafif sağına çevirerek pembe gülü incelemeye başladığı sırada Mark bakışlarını altınlarla bezenmiş omuzlarından, sırtından ve saçlarından alarak sevgilisinin sağ profilini izlemeye koyuldu.

Yine de sırtı çok açıktı ve burası serindi. Mark kendisiyle getirdiği altın işlemeli siyah pelerini minik sevgilisinin omuzlarına serdi.

Jinyoung korkmamış ve ya ses çıkarmamıştı. Buraya o varken başka birinin gelmesi söz konusu olmadığı için zaten Mark'tan başkası olmadığını biliyordu.

Bu yüzden önüne dönerek çiçekleri izlemeye devam etmişti. Sessizliğini koruyordu. Mark'ın aklında başka planlar vardı ama.

Güzel sevgilisine arkasından yaklaşarak hafifçe ince beline sarılmış ve dudaklarını yumuşak yanağına bastırmıştı yavaşça.

Jinyoung hâlâ sessizdi. Bir şey diyecek gibi de durmuyordu zaten. Olduğu gibi kalarak Mark'ın kendi kokusuyla mest olmasına izin verdi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
物の哀れ ༒︎ 𝕸𝖆𝖗𝖐𝖏𝖎𝖓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin