Filmlerde oluyor ya böyle kızın gözünde çapak falan yok, çok güzel ve saçları dağılmamış şekilde uyanıyorlar falan da film işte bunlar. Bu sabah da yine okulların bu kadar erken olmasına lanet okuyarak kalktım. Tabi alarmın bu tiz sesini unutmamak lazım. Zar zor kalkarak ve tabi yorganla boğuşmanın verdiği kızgınlıkla lavaboya gittim.
Gerekli ihtiyaçlarımı karşılayıp okul formam olan krem rengi, dizimin 2 karış üstünde olan eteğim ve lacivert lakoste tişörtümü unutmamak lazım. Amaa bugün okulu asıcağımız için bu çirkin şeyleri giymiyceem. Bende her insan gibi okul formasını sevmiyorum.
Dolabıma şöyle bir göz attım. Ve alışverişte hem rahat etmek hem de terlememek için kot şortum ile beyaz önünde -Everyone is stinker- yazan tişörtümü giydim.Ayakkabı olarak ise kırmızı vanslarımı giydim. Siyah converse çantamı alıp kahvaltıya indim.
İlk defa sorunsuz bir kahvaltı yaptık. Galiba annem Demir'i tembih etti. Susması gerek bu çocuğun çok fazla oluyor bazen aa.
-Ellerine sağlık anneciğim çok güzel bir kahvaltıydı.
Biraz şımarıklık yapıyım dedim ama annemde sökmez ki.
-Afiyet olsun kızım. Ama telefonun açık olucak ve çok geç kalmıyorsun.
Babam :"İstersen seni almaya gelirim dönüşte?"
Tabii ki arkadaşlarımla gelicem babaa.
-Yok sağol babacım ama ben arkadaşlarla gelirim.
-Tamam, geç kalma.
-Görüşürüüz!
Babam Çınar'ın arabasıyla gitmeme izin vermez o yüzden alt sokakta onları beklemeye başladım. Tabii ki onun arabasıyla gidicektik. Çocuk istese o parayla şehri satın alırdı. Hah işte geldiler.
-Selam çocuklar
Hepsi bir ağızdan "Selaam ".
-Nasılsınız?
Bensu "Yorgunum ben tam da gününe denk geldi. "
Dehamız olan Cansın ise "Bugün kü hava koşulları iyi, Jüpiter ve Ay yakın konumdalar. Yani güzel bir gün. (kıkırdayarak) "
Pelin ise "Bende günün güzel geçeceğine inanıyorum bugün bizim günümüz gençler! "
Ben: "Kesinlikle! "
-Alışveriş-
AVM de hepimiz dağıldık kıyafet arıyoruz. Bensu koşa koşa gelip siyah, saten ve dar bir mini elbise gösterdi
-Ba-yıl-dım! Doraa baksana müthiş!
-Vaov evet kanka çok güzel gerçekten denesene.
-Bekle ayy çok heyecanlandım.
-Haha hadi hadi.
Sonra Çınar ve Cansın yanımıza geldiler ben hala hayalimdeki elbiseyi ararken onlar işlerini halletmişti bile. Pelin de benden o da bulamamamış elbisesini.
-30 dakika sonra-
Ben hariç herkes kıyafetini bulmuştu. Benim için arıyorlardı ama ben her seçenekte beğenemiyorum. Reddediyordum.Artık gitme vakti gelmişti. Sinirden ağlıycaktım.
-Bence artık gitmeliyiz aradığım elbise burada yok sanırım. Dedim üzgün bir şekilde. Gerçekten üzgündüm. Eğer o istediğim kıyafeti bulamazsam hayatım boyunca bu durumdan kötü olarak etkilenirdim. Sonuçta mezun olurken istemediğim bir kılıkta gitmek istemem. Kim ister ki? Herkesin gözü üzerinde olucak sonuçta...
Sonra gitmeye karar verdik. Çıkışa giderken son bir mağazaya gözüm takıldı.Elbise sanki tüm ışıkları üzerine çekiyordu etraf kararmıştı birden, ben ve o elbise kalmıştık sanki."Durun!" diye bağırdım. Birşey oldu sandılar. "İşte, buldum! Tam istediğim elbise. Gelin."
"Nereye?" diye seslendi Çınar. Ben elbisenin bedenini bulurken aklımda ya kalmadıysa ya kötü durursa üzerimde diye kafamdan yüksek sesler yükseliyordu. Buldum! Elbiseyi alıp hemen kabine koştum. Herkes beni bekliyordu meraklı bakışlarla.Gerçekten çok güzeldi, bana yakışmıştı. Kendimi çok beğenmezdim çevreye karşı tabii savunurdum fakat bu sefer gerçekten göz alıcıydı. Bensu ve pelin sisterlarım olsalarda kıskanırlardı bu durumu her kız gibi.
-Geliyoruum!
-Hadi gel çok merak ettiiik. Dedi Pelin.
Cool bir şekilde bi çıktım uu haha mutluydum. Çınar: "Ç..çok güzel " dedi şaşkınlık içinde kekeleyerek. Pelin ve Bensu ise şaşırıp kalmışlardı ve çok güzel olduğunu söyleyip duruyorlardı. Cansın da çok normalmiş gibi güzel olduğunu söyleyip bakıyordu odun. Herneyse ben çok mutluyum ve etrafımda sevinçle dönüp duruyordum bugün asıl benim günümdü. Sonra elbiseyi çıkardım ve almaya karar verdim. Tabii ki alıcaktım son ve en iyi şansımdı bu. Kabine tekrar girip dikkatlice elbiseyi çıkardım. Son anda aksilik çıkmasın. Sonra mutlu mutlu elbiseyi aldım evin yolunu tuttuk.
Eve koşarak girdim nefes nefese kalmıştım. Annem :
-Kızım noldu ne bu acele?
-Anneeee en güzel elbiseyi aldım hayalimdekinii!
Biraz abartmalıyım tabii.
-Aa göster bakalım.
Elbiseyi çıkarıp gösterdim annem çok beğendiğini söyledi ve bana sarılıp yine duygusala bağladı:
-inşallah sınav sonucunda da böyle sevinirsin canım kızııım.
-İnşallah annecim.
Sonra yukarı, odama çıkıp üstümü değiştirdim yemeğe indim.Babam bu akşam geç gelecekti yemeğe yetişemezdi.Sonuçta banka müdürü ve işleri yoğun okuyor. Birde beni almaya gelicekti.Demir elbisemi görmediği için kesin çirkindir kararına vardı. Başka ne diyebilirdi.Gerçekten anlaşamıyoruz bu çocukla yaa.
Yemekten sonra tabiik kitap okumaya gittim. En sevdiğim şeydir kitap okumak. Kitap okurken özgürüz, istediğimiz gibi hayal edebiliyoruz. Kendimizi kitaplarda bulabiliyoruz ve farklı dünyalara gidiyoruz.
Uykumun gelmeye başladığını farkedince hemen uyurum yoksa sabaha kadar baykuşlar gibi kocaman gözlerimle otururum. Ve sabah cadı olarak uyanırım. Okul sabahları bunu sevmem ama haftasonları iyi oluyor. Haftasonu cadıyım ben. Kişilik ve fiziksel açıdan. Haha
******
Sabah uyandığım da yine lanet ediyordum herşeye. Böyle uyanmak bana zarar ama napıyım. Uyku en değerli ortamdır. Yaşamak ve yaşamamak. Imm güzel. Bugün cuma günü olduğu için herşeye rağmen güzel olucak. Ayrıca yarın balo var. Bugün yorulmamalıyım.
Birden kapı çaldı. Kesin annemdir uyanıp uyanmadığımı kontrol etmek için gelmiştir.
-Geel!
O da ne? Bu Demir. Hayırdır sabah sabah, kesin birşey oldu.
-Abla, seninle birşey konuşucam ama dalga geçme.
Vaay işte bir koz haha.
-Tamam söyle bakalım neymiş konu.
-Abla ben bir kızı seviyorum...
Not: Okuyanlar vardır ama yorum yaparsanız daha mutlu oluruz. Diğer ana karakterlerden Bartu'dan bahsedeceğiz.
