school bully / woosan ♡

3

Medyaya bakın nolur.
~

O sırada saniyelik de olsa gözlerim gerçekten olmaması gereken bir yere kaymış, pantolonun önündeki şişlikle göz göze gelmiştim.

San nereye baktığımı anlayıp kendi de kontrol ettiğinde anında arkasını dönmüştü.

İşte sabır taşımın çatladığı nokta burasıydı.

O, "Şey- ondan olmadı... Aslında-" diye bir şeyler gevelerken koltuktan inmiş ona doğru hızlı adımlar atmıştım. Sesleri duyup bana döndüğünde üstüne geldiğimi görmüş, gözlerini kocaman yaparak geri geri gitmeye başlamıştı.

Kalçası çalışma masasına çarptığında ben de ona ulaşmıştım. Daha fazla vakit kaybetmeden yanaklarından kavrayıp dudaklarımızı birleştirdim. Anında dudaklarım arasına boğukça inlemişti.

Elleri göğsümde duruyordu. Beni itmek istese çok rahat itebilirdi. Veya itmek istediğine dair bir işaret yapsaydı, geri çekilirdim.

Ama yapmadı.

Bana karşılık verdi.

Bundan cesaret alarak daha sert öpmeye başladım onu. Elimin biri ensesindeki saçlara gitti. Onları çekiştirirken dudaklarını aralamasıyla dilimi ağzına kaydırdım.

Sanki senelerdir bu anı bekliyormuş gibi diliyle beni karşılamıştı.

Bunun üstüne de kendini tutamayıp yine inledi öpücüğün içine.

Bir adım daha atıp sol bacağımı bacaklarının arasına getirdim. Sağ bacağımda dövme olduğu için onu temas ettirmemeyi akıl edebilmiştim nasılsa o an.

Vücutlarımız arasında hiçbir mesafe olmadığından olduğu gibi kasıklarını hissettim, tıpkı ona kendiminkini hissettirdiğim gibi.

O an daha bir dağıldık mümkünmüş gibi. Belini geriye kırdıkça ben daha çok üstüne eğiliyor, daha çok baskı uyguluyordum kasıklarına.

Islanmıştı dudaklarımızın çevresi, San daha çok ses çıkarıyor, her bir hareketimde mırıldanıyordu.

Bunu yaptığıma inanamıyordum. Onunla öpüştüğume, bu sesleri ondan duyduğuma, hemen elimin altında kollarımın arasında olduğuna inanamıyordum. Rüya gibi geliyordu, sanki bugün barda çok içmiş de masaya sızmışım, her an Yeosang başımdan aşağı buzlu su dökerek beni uyandıracakmış gibiydi. Ki yapardı.

Durmamız gerekiyordu, yoksa ipin ucu kopardı. Hiç çekinmeden koparırdım hem de.

Ama konuşmamız gerekiyordu, maskesini çıkardığı andan beri odada olan cinsel çekilimden ikimiz de fazlaca etkilenmiştik, bu barizdi. Ancak dediğim gibi, konuşmalıydık.

Konuşacak ne var, kollarının arasında eriyor. Bıraksan buharlaşacak.

Erit onu.

Aklını başından al, uçur.

Hep bunun hayalini kurmadın mı? İşte sana fırsat. Tüket onu.