3

68 6 0
                                    

Bir hafta sonra kartvizitinde yazan adrese gittiğimde beni odana almıştın. Besbelli, babanın şirketiydi. Besbelli. O kadar parayı nasıl kolaylıkla verdiğini anlamıştım. Zengindin sen. Hem de bayağı. Bizim ödemekte zorlandığımız kira senin üstüne giydiğin kıyafetlerden ucuzdu.

"Öğrenci olduğun için gelmen bir hafta sürdü herhalde." diyerek gülmüştün. Bu bir tür trip miydi? Bilmiyordum. Ben oraya teşekkür etmeye gelmiştim. Bu iyiliğin bir karşılığı olmalıydı. O yüzden sana "Size yakın zamanda olmasa da parayı geri ödeyeceğim, çok teşekkür ederim." demiştim. Ama sen tabii ki reddetmiştin. Ben de inatla başımı sağa sola sallayıp "Karşılıksız bu kadar iyilik olmaz, kabul edemem!" demiştim.

O anki gülümsemeni asla unutmayacağım. Muzip bir gülümsemeyle "Başka şekilde karşılığını verebilirsin." demiştin. Yanlış anlamıştım, besbelli. Kızardım: "Nasıl bir karşılık?"

"Seninle takılmama izin ver."

Kim, neden benimle takılmak isterdi ki? Senden başka kimse, besbelli. Şaşırmıştım bayağı. Böyle bir istekte bulunmanı beklemiyordum. Tebessüm ettin: "Dışarıdan mükemmel biri gibi gözüküyor olabilirim ama biliyor musun, gerçekten güvenebileceğim kimsem yok. O kişi sen olabilir misin?"

could cry just thinking about you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin