Sokağın ortasında bekliyordum. Hiç bir şey düşünemiyordum. Korkmuyordum artık alışmışdım. Her gün onlarlaydım her gün böyle olaylar yaşıyordum,nasıl alışmıyımki?
Mecburdum.
Alışmasam yaşayamazdım.
Yaşamıyorum yinede alıştım.
Nefes almak yaşamak sayılırmıydı?
O zaman yaşıyordum.
Ama nefesim kesiliyordu.
Başım dönüyordu. Direğe yaslanmış acaba napıcak diye düşünerek bekliyordum. 30 dakikadan çok oldu ama gelmedi daha. İnsanlara bakıyorum acaba nasıl bir hayatları vardır? Aileleri nasıl? Nasıl davranıyorlar onlara? Arkadaşları onları seviyormu? Onları seven birileri varmı?
40 dakikadan sonra onu gördüm. Durmuş etrafına bakıyordu. Yanına gittim. Beni gördüğü an tokat attı suratıma. Sokak ortasında. Her kesin içinde. Az önce insanlara bakıb düşündüğüm şeyi acaba şimdi insanlar bana bakarak düşünüyormudur?
"Nerdesin sen ha?!" diye soruyor. Suratına bakıyorum gözlerinden öfke akıyor. Fırsatı olsa şu an burda öldürür beni biliyorum.
Bir tokat daha.
Kolumun altından tutuyor git gide daha çok sıkıyor.
"Beni bekle demedim mi sana?!" diye bağırarak koluma vuruyor. Yanlarından geçerken insanların bize anlamaz bakışlarını gördüm,daha çok da acıyarak bakıyorlardı. Acaba suratımda nasıl bir ifade vardı? Kızgın?Kırgın?Çaresiz?Korku? Suratıma bakarak ne hissettiğimi anlaya bilirlermi?
Anlasalardı çare olarak kendimi öldürmemi isterdiler.
"Neden bağırıyorsun?" diye biliyorum sadece. Bana bakıyor yeniden vuruyor.
"Bekle eve gidince konuşucam ben seninle bekle!" Kolumu daha çok sıkıyor. Galiba bu sıcak havada kollu giymek zorunda kalıcam.
"Konuşunca inanıcakmısın sanki?" diye sordum alayla.
"Tabii ki inanmıycam!" diye bağırarak yeniden vuruyor.
"E o zaman ne konuşucaz?" cevap vermiyor.
Yolu yarılamışken artık tişörtümden tutduğu için iç çamaşırımın göründüğünü fark ettim. Kolumu sertçe çekdim.
"İç çamaşırım görünüyor bırak!" diye biliyorum sadece.
Kendi kendine söyleniyordu cevab verince "Sus konuşma" diye bağırıyor. Hala sokak ortasındayız.
Sessizce eve geldik. İçeri girdiğimiz an yanıma geldi.
"Sana beni bekle dedim sen bana yalan söyledin!"
"Sana yalan söylemedim!"
"Yarim saat sonra çıkıcam dedin neden sonra hemen çıktın neden beni beklemedin!"
"Karnım ağrıyordu hastalandığımı sana söyledim dayanamıyordum!"
"Beni bekleseydin ağrıdan ölseydin,geldiğimde ölmüş olsaydın!"
Güldüm. Sadece güldüm.
"Sağol" diye bildim sadece.
Sonra acıyarak suratına baktım annemin.
*****
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN
Short StoryRuhum acıyordu. İliklerime kadar hiss etdiğim sevgisizlik artık bedenimi çok zorluyordu,ayakta duramayacak kadar.