CUTE GHOST ✓

1

 Jungkook pov's:

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım ve yatakta gerindikten sonra lavabo ihtiyacımı gidermek için lavaboya gittim. İşimi hallettikten sonra klozete oturup tam olarak açamadığım gözlerimle dişimi fırçalamaya başlamıştım ki kapının hafif açılmasıyla başımı oraya çevirdim ve yere değmeyen soğuk tenli ve mavi damarları olan iki ayak ve siyah dumanlar gördüm. Evet hayaletleri görebiliyordum. Kafam kapıya dönükken hayalet aşağıya indi ve yüzünü görmemi sağladı. Hay aksi buz mavisi gözleri beni buldu. Kafamı tekrar önüme çevirip hiç onu görmemiş gibi dişimi fırçalamaya devam ettim. Kafamı hafif kaldırdığımda hayaletin tam önünde durduğunu gördüm. Hayalet biraz daha bana yaklaşıp

'' Beni görüyorsun değil mi?'' diye sordu. Ona çaktırmadan ve istifimi bozmadan dişlerimi fırçalamaya geri döndüm. Hayalet kadın elini kaldırıp gözümün hizasında durdu ve

'' Cham cham cham '' diye söyleyip elini yukarıya kaldırdı. Hiç bir şey yapmadan dişlerimi fırçalıyordum ki tekrar elini hareket ettirip '' Cham cham cham.'' deyip sol tarafı gösterdi. Bir anlık boşluğumdan kafamı sağ tarafa çevirip oyunu oynadım. 'Siktir!' Hayalet yan bir şekilde gülüp '' Beni gördün.'' dedi ve ağızını açmasıyla siyah duman çıkmaya başlamıştı. Gerçekten iğrenç kokuyordu.

'' Pis kokuyor!'' deyip tokadı hayalete geçirdim. Ve evet hayaletler dokunup onlara vurabiliyordum. Yere düşen hayaletin peşinden ayağa kalktım ve tam ona doğru hareket yapacakken hayalet ellerini sallayıp

'' Çenemi yerinden çıkarıyordun! Dur çenem kaydı'' dedi.

'' Bir daha gelme, canını yakarım.'' dedim. Hayalet kafasını sallayıp yok oldu bende lavaboya geçip ağızımı ve diş fırçamı yıkadım. 

Yanlış anlamın ben az önce bir kadına değil hayalete vurdum.  Bu dünya da çeşit çeşit hayalet vardı ve ben onları beş yaşından beri görebiliyordum. Çoğu hayalet kötü niyetli olsa da zararsız olanlar da vardı onlar dünyada yarım bıraktıkları işlerini tamamladıktan sonra gidiyordu. Diğerleri ise insanlarla uğraşıp onları zevk için öldürüyordu ya da intikam için. Bir hayaletin kötü olduğunu arkasındaki siyah dumandan anlıyordum. Eh buda benim işime geliyordu çünkü geçimi mi hayaletleri dövüp onları kovarak sağlıyordum. En azından biraz güçsüz hayaletleri. Ve benim hayattaki amacım buydu.  

Lavabodan çıktıktan sonra üzerimi değiştirip ve çantamı aldıktan sonra evden çıktım ve otobüs durağına yürümeye başladım. Bugün dersim vardı. Seul üniversitesinde ekonomi okuyordum 3. sınıftım.

*********************

'' Para arzındaki artış enflasyona sebep oldu diyelim. J- Eğrisi etkisi-'' Hocanın sözünü kesen dersin bittiği gösteren saat olmuştu.

'' Bugünlük bu kadar. Haftaya kur sistemi raporunu teslim etmeyi unutmayın. Haftaya görüşürüz'' demiş ve sınıftan çıkmıştı. Ben de yerimden kalkıp derslikten çıkmıştım. Öğle yemeği olduğu için kampüsün sessiz bir yerine gidip tek başıma yemeğimi yemeğe başlamıştım ki kafamı sağ tarafıma çevirdiğim de onu gördüm uçuşan saçlarıyla kitap okumaya çalışırken çok güzeldi Lalisa Manoban. Oda son sınıftı. Onun güzelliğini izlemeye daldığımda yanıma iki kişi gelip oturmuştu. Kafamı onlara çevirdiğimde uzun olan konuşmaya başladı.

'' Bu romantik mekanda tek başına ne yapıyorsun? Üzgün gibisin? Üniversite hayatı böyle yalnız olmamalı.'' demiş ve yanındaki kısa boylu dolgun dudaklı çocukta onu onaylamıştı. Uzun olan Lisayı göstermiş ve

'' Baksana böyle bir kızla yemek yemek, el ele tutuşmak ve çıkmak ne güzel olurdu... Niye tek başınasın? Biliyor musun?.'' demişti ve bana yaklaşıp tekrar konuşmaya başlamıştı. Çünkü etrafında negatif enerji ve karanlık seziyorum. Eğer bize katılırsan seni aydınlatırız.'' demişti. Ben daha bir şey söylemeden çantasından bir broşür çıkarıp bana uzatmıştı.