trouvaille | jenkook

trouvaille; kaçak hollywood yıldızları

İyi Okumalarr ❣

~⚜~

Kim Jennie, 13.08, Seul

Arabamı hızlı bir şekilde garaja park ettikten sonra neredeyse koşar adımlarla eve ilerliyordum. Her şey küçücük bir aksama yüzünden olmuştu. Şirketteki toplantının on beş dakika uzaması yüzünden planladığım saatten daha geç çıkmış ve üzerine öğlen trafiğine takılmıştım. Avukatım ile olan randevuya neredeyse elli dakika kalmıştı ve ben eve daha yeni girecektim. Geç kalacaktım. Bundan yüzde doksan dokuz emindim. Ama benim Jennie Kim'lik görevimi yerine getirip o yüzde birlik imkanla geç kalmamam gerekiyordu. Nasıl Jennie Kim olunur part bir! Alın buyrun size.

Acele ederek, Jung Hyun'un uyku saati olduğu için direkt zili çalmadan anahtarla içeriye girdim. Nefes nefese kalmıştım. Girişte Bayan Yoona beni karşılarken ona selam vermiştim. "Hoş geldiniz Bayan Kim. Yolda hazırlamamı istediğiniz şeyler odanızda hazır efendim."

"Tamam Bayan Yoona. Teşekkür ederim, siz işinize devam edebilirsiniz. Jung uyuyor mu?" dedim. "Evet, yaklaşık bir saattir öğle uykusunu yapıyor. Bayan Kate de kendi odasında olmalı."

"Anladım ben yanına uğrarım." Gülümseyip baş selamı verirken merdivenlere yöneldim. Bu orta yaşlardaki kadın evimizde çalışan tek kişiydi. Evin nerdeyse tüm işlerden sorumlu olmasının yanında işlerini gayet iyi yapıyordu. Bayan Yoona'yı seviyordum.

Bayan Kate'in yanına uğramadan önce Jung Hyun'un hafif aralık olan kapısından içeriye doğru göz attım. Bebeğim, kapıdan bakınca görünen beşiğinde usul usul uyuyordu. Şuan her ne kadar kalıp saatlerce onu seyretmek istesemde bunu yapamayacağımı biliyordum. Daha fazla geç kalmamak adına kapıyı çekip Jung'un odasının yan tarafında kalan Bayan Kate'in kapısını çaldım. Onay almam ile birlikte içeriye girdim.

Oturduğu koltukta dikleşirken elindeki kitabı içeri girmem ile bırakmıştı. "Merhaba Bayan Kim. Buyrun bir şey mi oldu?" dedi yüzünden eksik olmayan gülümsemesi ile.

"Hayır, lütfen rahatınızı bozmayın. Şimdi tekrardan çıkacağım ama bugün kesinleşen saati söylemek için geldim. Dün bahsetmiştim zaten. Sizinle birlikte 18.00'da restoranda olmamız gerekiyor, dün gece Jung için seçtiğim kıyafetleri giydirirsiniz. Biz sizi evin önünden alacağız zaten. 17.30'da hazır olursunuz değil mi, herhangi bir sorun yok?" diye hemen konuya girdim.

"Evet dediğiniz gibi o saate hazır oluruz, benim açımdan da herhangi bir sorun yok Bayan Kim."

"Oh, tamam madem. Buna sevindim. Başka bir şey yoksa görüşürüz o halde." Odadan çıkıp hemen kendimi kendi odama atarken ceketimi ve çantamı şimdilik yatağa fırlattım. Kısa bir duşa girsem fena olmazdı. Fazla oyalanmadan üzerimdeki kıyafetleri çıkarmaya başladım.

Hızlı bir duşun ardından çıkışımla birlikte telefonun çalmasıyla Lisa'nın görüntülü aradığını farkettim. "Naber bebek?" Neşe dolu sesi ile görüşmeye girerken ona değişik bir bakış attım. Bana kıyasla fazla neşeliydi. Bu kız bu mutluluğu nerede buluyordu cidden anlam veremiyordum. Sırrını benimle paylaşmaya ne dersin Bayan Monaban?

"İyiyim canım, senden naber?" diye ona karşı daha stabil ses tonumla konuştum. Birden gözlerini açıp eliyle ağzını kapatırken, ben ise ne oldu dercesine ona bakmıştım. "Oh my god, manikürlü tırnaklar aşkına Jennie! Senin üstünde yalnız bornoz mu var, bana mı öyle geliyor?" Söylediklerine bende şaşırıp göz devirirken, o bana pis pis sırıtmaya devam ediyordu. "Aish Lisa, acelem var giyinip arayacağım seni." dedim.

"Ya dur bekle bekle." Kapatmak üzereyken son anki yalvarışlarına karşılık ondan cevap beklemiştim. "Kapatmaya uğraşma ben seni burda beklerim, giyin sen. Daya o telefonu bir yere, hem ben iyi bir izleyiciyimdir-" demesiyle telefonu yüzüne kapamıştım.