Cenan Adıgüzel:
Tuğba bana doğru geldi, gözleri dolu dolu. Elinde birşey vardı ama ne olduğunu anlamamıştım. Tuğba karşıma geçti.
Tuğba: Hamileyim.
Dedi, birkaç dakika kendime gelemedim. Olayın şokunu yavaş yavaş atlattım, Tuğba'ya sarıldım ve onu döndürdüm. Baba oluyordum. BEN BABA OLUYORDUM.Tuğba adıgüzel:
Cenan çok sevinmişti, beni alıp döndürmeye başladı. Cenan'a sarıldım sımsıkı. Anne oluyordum ya anne 🤩. Akşam oldu, mangalı falan yaptık. Çok eğlendim o akşam. Ondan sonra ki günlerde İstanbul'a döndük. Sürekli "anne nasıl olunur" diye kitap okuyordum. Cenan sürekli benimle ilgileniyordu.Cenan Adıgüzel :
Tuğba'nın hamile olduğunu öğrendiğimde çok mutlu olmuştum. Ondan sonra ki günlerde "nasıl baba olunur" diye sürekli dergi, kitap okuyordum ve sürekli Tuğba'yla ilgileniyordum. Tuğba'nın hamile olduğunu herkese söyledik. Herkes bizim kadar çok sevinmişti.
(Aradan 4 ay geçer)
Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeye gidicektik. Hazırlanıp yola çıktık. Hastaneye geldiğimizde, kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum, nefesim kesiliyor, vücudum kasılıyordu. İçeri girdik, doktor ile randevu saatimiz geldi. Doktor bizi içeri aldı. Heyecandan yerimde duramıyordum. Tuğba'nın elini tuttum. Doktor Tuğba'nın karnına bakmaya başladı. İlk olarak bebeğimizin kalp atışlarını dinledik. O anı ve o sesi hiçbir şeye değişmezdim. Sıra geldi cinsiyetini öğrenmeye.
Doktor: Evet, bebeğimizin cinsiyetini söylüyorum.
Tuğba ile ikimiz heyecandan küçük dilimizi yutucaktık.
Doktor: Bebeğinizin cinsiyeti "kız".
Tuğba ile birbirimize baktık. Tuğba sevinçten ağlamaya başladı. Benim gözlerim doldu hastaneden çıktık. Tuğba Selen ile buluşucaktı. Hastanenin önünde ayrıldık.Tuğba Adıgüzel:
Bir kızım olucaktı çok mutlu olmuştum. Hemen Selen'in yanına gittim. Bebeğimizin cinsiyetini söyledim. Selen'de çok sevindi. Oturup çay içtik ve Selen lafa girdi.
Selen: Tuğbiş, fal baktırmaya mı gitsek acaba??
İlk başta çok sıcak bakmadım ama sonra kabul ettim. Beraber falcıya gittik. Selen'in falına baktırdık. Tam gidiyordum ki, falcı kadın beni durdurdu.
Falcı: Dur!! Sende fal baktır. Üstünde kötü bir enerji var görüyorum.
Selen'in ısrarın, bende kadının karşısına oturdum ve fal bakmaya başladı.
Falcı: 4 aylık hamilesin, bir kızın olucak.
Tuğba: Evet.
Şuana kadar doğru gidiyordu. Şaşırmıştım.
Falcı: S sen lanetlenmişsin.
Şaşkın şaşkın falcıya baktım, çok inanmamıştım. Ardından falcıya cenanlarda geldi. Cenan direk benim yanıma geldi.
Falcı: Kocan, sen ve kızınız çok büyük bir tehlikedesiniz.
Çok inanmadık. Ama falcı öyle birşey bildi ki artık bizimde inanmamak için sebep yoktu.
Falcı : "Masal" Kızınız ismini Masal koyucaksınız.
Dedi, ikimizde çok şaşırdık, çünkü bunu daha kimseye söylememiştik. İşin rengi biraz değişti. Lanet hakkında sorular sormaya başladık.
Cenan: Peki bu "lanet" nasıl geçicek?
Falcı: Geçmesini şuan yapamam ama kızınızı bu lanetten kurabilirim.
Tuğba: Nasıl olucak peki o??
Falcı: Sizi uyutarak.
Tuğba: Ölmekten mi bahsediyorsunuz??
Falcı: Hayır. Derin ve sonsuz bir uyku. Bu uykudan uyanmak için her 16 yılda bir çıkan "yakamoz dolunayı" olan dolunayda kendi kanınızdan olan biri, sizin parmağınıza iğne batırarak, sizi o uykudan uyandırabilir. Kabul ediyor musunuz?
Cenan ile birbirimize baktık. Kızımız için bunu yapmamız lazımdı. Kafamızı salladık.
Falcı: Kızınız doğduktan hemen sonra, size vereceğim iğneyi parmağınıza batırın. Ve işte lanet o zaman bozulmuş olucak.
Anlaşmayı kabul ettik ve iğneleri aldık. Bunu sadece Oğuz ve Selen biliyordu. Kızımıza iyi bakıcaklarından adım kadar emindim. Doğum için gün aldık. Zaman yavaş yavaş ilerliyordu.
(4 ay sonra)Cenan Adıgüzel:
Tuğba'nın, sancıları başlamıştı, yaklaşık 1 saat sonra Masal doğucaktı. "Evet günlüğümüzü buraya kadar okuduğun için çok teşekkür ederim canım kızım. Annenin ve benim ağzımdan masalımızı dinledin. Seni yaşatmak için kendi hayatımızdan vazgeçtik. Seni çok seviyorum. Eğer bu lanet bir tek annende bile olsa yine onun peşinden giderdim. Ben anneni, çok saf sevdim. Papatya ve kelebek hikayesini biliyor musun? "sadece 3 günlük ömrü olan kelebek papatyaya aşık olur. Ancak ölüceğine saatler kala" seni seviyorum" der. Papatya sadece "bende" diyebilir, ve kelebek ölür. "Ona sevdiğini neden daha önce söyleyemedim" diye papatya üzüntüsünden hasta olur. Yapraklarını dökmeye başlar. Döktüğü her yaprakta "seni seviyorum" der. Sonunda o da ölür. İşte o günden beri, sevdiğini söyleyemeyen herkes, papatyaya sorar. "seviyor mu, sevmiyor mu." Benim papatyam soldu, bu kelebekte asla ondan başka papatyaya konmadı ve papatyanın peşinden gitti." Eğer bize ihtiyacın olursa, biz senin her zaman yanında olucaz. Eğer bir yerde kelebek ve papatya hikayesini yada bir sürü kelebekler, papatyalar görürsen bil ki biz orada seninleyiz."
~Seni çok seven baban ve annen~(1 saat sonucu masal doğar. Tuğba'yı normal odaya alırlar. Cenan Tuğba'ya iğneyi verir. Diğer iğneyide kendisi için alır. Tuğba parmağından yüzüğünü çıkarır masal'ın eline verir. Ve Masal'ın kulağına "bunu bir gün bize geri getir elbet bir gün buluşuruz" der ve kızını koklar öper. Cenan'da kızını öper koklar. Ve ikisi beraber iğneyi kendilerine batırır. İkisi beraber derin bir uykuya dalar. Selen masal'ı alır. Oğuz, Tuğba ve cenanı kimsenin bulamıcağı bir yere götürür. Orada bir cam kapsülün içine koyar. Selen ve Oğuz masal'a çok iyi bakar. Ama Oğuz Masal'ı asla Bkm'den dışarı çıkarmaz. Masal'a ve diğerlerine, Tuğba ve Cenanın trafik kazasında öldüğünü, tek kurtulanın Masal olduğunu söylerler. Masal büyür 16 yaşına gelir. Ve ailesi hakkında gerçeği öğrenir. Bkm'den kaçar. Anne ve babasını bulmak, Onları kurtarmak ister. )
~2. Kitap çok yakında Bakalım 2. Kitapta masal'ın başına neler gelicek~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TUĞCEN~ Bizim masalımız başka🌎🍭
RomanceBkm'de doğan bir aşk masalı. Tuğba yılmaz ve Cenan Adıgüzel'in başından geçen bir macera ~Kaderde varsa buluşmak, elbet bir gün buluşur Eller, birbirine değer gözler.~