Günlerden pazartesi, yağmurlu bir gündü. Stajımın ilk günü olduğu için çok heyecanlıyım. Hızlıca heyecandan sabahı bekleyemediğim için akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi üstüme geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ha bu arada kendimi tanıtmadım. Ben Mia. Üniversite 2'ye gidiyorum. Psikoloji okuyorum. Küçüklüğümden beri yaşadığım psikolojik şiddet beni derinden etkiledi. Benim gibi sorunları olan insnaları iyileştirmek en büyük hayalimdi. Şimdi burdayım ve üniversitede psikoloji okuyorum. Bu arada evet aslen Türk'üm. Babam türk annem ise Alman. Liseyi Türkiye'de okudum fakat üniversiteyi okumak için Londra'ya geldim. Bu şehri hep çok sevmişimdir.
Bugün ise başka bir üniversite ye staj yapmak için gidicem. Hafta içi her gün sabah 10 dan 2 ye kadar duracakmışım. Okuldaki rehber öğretmenin yanındaki küçük odada kalacakmışım. Bana özel oda vermelerini beklemiyordum aslında. Küçük de olsa hoş bir odam var.
--
Hazırlandıktan sonra hızlı bir şekilde aşağı indim. Yağmur yağıyordu fakat arabam olduğu için şemsiye alma gereğinde bulunmadım. Arabama bindim ve hemen radyo'yu açtım. Ashe- Moral of the story çalmaya başladı. Bu şarkıyı oldum olası çok sevmişimdir. Evim okula çok yakındı. Şarkı bitene kadar okula varmıştım bile.
Hızlıca arabamdan çıkıp okula girdim. Yağmur yağıyordu ve ıslanmak istemiyordum. Odama çıktım odam en üst kattaydı. Önceden gelip odamı yerleştirdiğim için direkt masama geçip oturdum.
Yaklaşık yarım saat ödevlerimi vb yaptıktan sonra odaya rehber öğretmen girdi.
Julia: merhaba tatlım nasılsın?
Mia: iyiyim bayan Julia siz?
Julia: teşekkürler tatlım bende iyiyim şey demek için gelmiştim birazdan 3. Sınıflardan birine derse gireceksin haberin olsun.
Mia: ama bayan Julia ben 2. Sınıfım
Julia: farkındayım tatlım ama sorun olmaz merak etme
Mia: peki bayan Julia teşekkürler
Julia: önemli değil saat 11 de derse gireceksin haberin olsun
Dedi ve çıktı odadan bayan Julia. Çok iyi bir kadındı sevecendi. Kendimden büyük sınıflara gireceğim için biraz korksamda bunu sorun etmedim. Yaklaşık yarım saat daha oturduktan sonra saat 11 de sınıfa doğru yol aldım.
İçeri girdiğimde herkes ayağa kalkmıştı, fakat biraz şaşkın gözüküyorlardı. Onlar da beni bu kadar küçük beklemiyordu sanırım.
"Günaydın"
Sınıf: günaydın
"Ayağa kalkmanıza gerek yok ben sadece stajyerim ama teşekürler. Derse girmeden önce kısaca kendimi tanıtmak istiyorum. Ben Mia Clarke 2. Sınıfta okuyorum. Aslen Türk'üm fakat annem alman buraya okumak için geldim. Normalde .... Üniversitesinde okuyorum. Başka sorunuz var mı?
Alex: sevgiliniz var mı?
Bu soru karşısında şok olmuştum. Beklemiyordum. Yani böyle bir terbiyesizlik yapılacağını. Tam cevap vereceksin bir çocuk lafa atladı.
Louis: Alex kız yeni gelmiş terbiyesizlik yapma.
Alex: *taklidini yapar* törböyösözlök yöpmö çok biliyorsun
Louis: evet çok biliyorum
Mia: neyse, hayır bir sevgilim yok ne kadar önemli bir soru olduğunu bilmiyorum ama sevgilim yok. Şimdi izniniz olursa sizi sırayla tanımak isterim.
*Herkes kendini tanıtır*
En arkada beni sevgiliniz var mı diye soran çocuğa karşı savunan çocuk kalmıştı sadece
"Louis"
"Soy ismini de alabilir miyim"
"Partridge, Louis Partridge"
"Tamamdır teşekkürler isim hafızam güçlüdür isminizi unutmam yani merak etmeyin ve son olarak da bana siz diye hitap etmezseniz sevinirim, teşekkürler derse geçebiliriz"
Klasik bir şekilde ders anlattım. Biraz stres olmuştum ama iyi gitmişti. Bugün başka ders anlatmadım. Odama gidip eşyalarımı topladım ve okulun çıkışına doğru yöneldim..
