Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kim ailesinin evinin ahşap, fildişi rengindeki kapılarının soyulmuş yüzüne iki kez vuruldu. Kapıdaki kişi her kimse aceleci biri olduğu belliydi, içeriden bir cevap beklemeden bu sefer avcunun içiyle kapıya vurmuştu birkaç kez.
Nihayetinde ev sahibinin büyük oğlu Kim Taehyung sadece lacivert basketbolcu şortuyla üsttüz bir şekilde kapıya çıktı. Gelenin kim olduğunu adı gibi bildiğinden çehresinde herhangi bir şaşkınlık yeşermedi. Sadece flörtöz bir tavırla kolunu kapıya yasladı.
- Kim için gelmiştin güzelim?
Oğlan, Taehyung'un çıplak göğsünden ittirip gözlerini devirdi. Kendisiyle dalga geçiyordu Taehyung, her zamanki haliydi işte. Dar, yırtık model bir kot giymiş oğlan onun üzerine okuduğu lisenin forması olan beyaz gömleği salaş bir şekilde giymişti1. Boynuna astığı çeşitli zincirler ve kollarını süsleyen dövmeler ile yaşlıların kesinlikle onaylamadığı bir mizaca sahipti. Başına geçirdiği şapkayı bir hamlede çıkarıp kapının arkasına astı, elleriyle koyu renk saçlarını karıştırarak koridorda ilerlemeye başladı.
- Annen için geldim güzelim, evde mi?
Jeon Jeongguk, bu oğlanın ismiydi. Kuzguni renkte saçları genelde çok uzun kalmazdı, ince dudakları kiraz renginde, çok öpülesiydi ve tavşana benziyen suratına tezat ciddi anlamda yapılı bir vücudu vardı. Jeongguk, Taehyung'un tepkisini görebilmek için oğlanın yüzüne döndü ve ince dudakları usulca kıvrıldı. Taehyung ise kaşlarını kaldırıp indirmiş ve Jeon'un omzuna sert denebilecek bir şekilde geçirmişti. Sonrasında ise çıplak ayaklarını mutfağa yönlendirmişti.
- Annem sana bakmaz.
- Bayan Rory, o siki kokmuş üvey babana bile baktıysa beni havada kapar diye düşünüyorum dostum.
İkili birlikte mutfağa geçtiklerinde Taehyung'un annesi Bayan Rory şık bir yaz elbisesi gitmişti ve ekmek kızartmak ile meşguldü. Bay Takashi ise sıkıcı soluk gri gömleklerinden birini giymiş, kavanoz dibi gözlüklerinin üstünden kimin teşrif ettiğine baktıktan sonra bardaklara portakal suyu dökmeye devam etmişti.
- Seni duydum evlat, bu siki kokmuş herif sizi birbirinize sarıp boks maçı yapabilir. Ha, şaka yapmıyorum bu aralar baya revaçta.
Jeongguk stresle ensesini kaşıdı. Bay Takashi'nin şaka yapıyor gibi bir hali yoktu, doğrusu adamın ciddi olmadığı tek ana dahi şahit olmadığını farketti Jeongguk. Herif komedi filmi izlerken bile patates gibi oturuyor, buruşuk yüzü devamlı somurtuyordu. Onu bir kez tebessüm ederken görmüştü o da kendi öz kızının ortaokul gösterisinde oynadıkları tiyatroyu hiçe sayıp Yeri isimli kızın tekini öldüresiye dövdüğünde idi. Garip bir gündü, Yeri Jeongguk'un arkadaşıydı ondan biliyordu ve kız iki hafta rapor almak zorunda kalmıştı, gerçekten. Ona defalarca ne olduğunu sorsada ne olduğunu anlatmamıştı.
Çoktan soğuk terler akıtmaya başlıyordu Jeongguk ancak Bayan Rory oğlanın yanına gelmiş ve bir kolunu sıvazlayarak kocasının şaka yaptığını söylemişti. Jeongguk Bay Takashi'ye baktı ve Bayan Rory'e inanmayı tercih etti. Yutkundu ve çoktan masadaki yerini alıp kızarmış ekmek dilimlerine fıstık ezmesi süren oğlanın yanına oturdu. Ara sıra ağzını tutmayı öğrenmeliydi Jeongguk. Sakince Bay Takashi'nin uzattığı portakal suyuna uzandı ve minik yudumlar almaya başladı.