Uzun zaman oldu gelmeyeli;Hani derler ya 'derdini derdi olan anlar' diye , maalesef öyle olmuyor. Derdi olanda anlamaz, olmayanda. Derdi olan senin derdine 'bu dert mi?' der, derdi olmayan 'dert ettiğine bak' der.
Hiç sevgiyi tatmamış insana anlatmak gibidir aşk. Han kapısı gibi olur bazen gönlün. Dostun da gider, ailen de gider, sevdiklerin de gider. Hatta kendin bile gitmek istersin saramadığın yaralarından. Sen düşene el uzatırken, onlar terk etmeyi seçer sen düştüğünde. Ne gecen güzel olur, ne de gündüzün yalnız hissettiğin o an. Ne yarıya kadar doldu kadehler, ne yaramıza kadar. Rakının bile tadı olmuyormuş, eksilince masadan dostlar. Güneş batmayı bilmiyor, ay ise doğmayı. Sen de sevmeyi bilmiyorsun, sevilmediğin için. Saatler geçiyor. Aylar yıllar bitiyor, ihanetler artıyor. Umutlar, sevinçler ,hayaller bursağımıza diziliyor. Günler geçiyor, gitmem diyenler gidiyor. Sen ise yaralarından bile mutluluk umuyorsun. Sesin çıkmıyor artık içindeki çığlıklarından. Aylar değişiyor, mesvimler yer değiştirirken ağaçlar bile yapraklarını döküyor. Yükü ağırlaştığından.
Kelimeler susuyor, gözyaşların bile kuruyor. Umudun tükeniyor. Gidemiyorsun artık yalnızlar sokağıdan. Hem dost oluyor sana yalnızlık, hem düşman. Ansızın kucaklıyor ve ansızın terk ediyor. Kader diyorsun çaresiz kaldığın o an. Şükür eder oluyorsun acınacak haline. Ne kalem döküyor içini, ne kağıtlar konuşuyor gerçekleri.
Peki sen mutlu musun mutsuzluğundan ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yarım kalmış hikayeler
ChickLitDevam edebilmem için küçük desteğinize ihtiyacım var. Bu uzun yolda bana yardımcı olur musunuz?